İran’daki birçok din âlimi Sünnî idi ve bunlar arasında Buhârî, Müslim, Tirmizî, Nesâî ve hatta Hanefî mezhebinin kurucusu Ebû Hanîfe gibi isimler de bulunmaktaydı. Bu listeye Gazzâli, Cüveynî, Fahr-i Râzî, Zemahşerî ve Mevlânâ’yı da eklediğimizde şu gerçeğe ulaşmamız gerekecektir: Eğer İranlılar mezhep adı altında Araplardan intikam almayı amaçlasaydı, bunun Şiîlik vasıtasıyla değil; bilakis kural gereği diğer mezhepler (Sünnî) yoluyla gerçekleştirilmesi gerekirdi. Tüm bunlara ilaveten, Şiîliğin İran’daki müessisleri ve mübelliğleri çoğunlukla Araplardı.
O, bu eserinde Sekaleyn tefsirine ilişkin lugat bilginlerinin ve âlimlerin açıklamalarını aktardıktan sonra şöyle diyor: Özetle Kur’an-ı Azim ve İtret-i Tahire’nin her biri dinî ilim ve sırların, nefis şer’î hikmetlerin ve dakik anlamlar hazinesinin madenidir. Özetle Hz. Resûlullah (s.a.a.) Kur’an ve İtret hakkında Sekaleyn sözcüğünü kullanmakla Ehl-i Beyt’inden ilim öğrenmeye, onlara sımsıkı sarılmaya ve tutunmaya teşvik etmiştir.
"Acaba Ehl-i Beyt İmamları bu konu hakkında ne diyorlar?" diye sorulabilir. Bizler şu ana kadar konu hakkındaki Ehl-i Sünnet bilginlerinin açıklamalarını sunduk. Ehl-i Beyt İmamları'ndan -yani Ali, Hasan, Hüseyn, Seccad, Bakır, Rıza vd.- hiçbirisi Peygamber hanımlarının kavramın kapsamına girdiğini söylememiştir. Onların ittifak halindeki açıklamalarına göre kavram kendilerine özgüdür.
Taberi, Camiü’l-Beyan adlı tefsirinde şöyle der: “Rivayetler ayetin Hz. Peygamber, Ali, Fatıma ve Hasan ve Hüseyin hakkında indiğini söylemektedir. Bu görüşü destekleyen rivayetler Ebu Said el-Hudri, Aişe, Enes, Ümm-ü Seleme ve Sa’d İbn Ebu Vakkas tarafından rivayet edilmiştir. İkinci görüşün yegane rivayetini ise İkrime aktarmıştır.”
Bu tartışmaların faydası nedir şeklindeki soruya ilişkin olarak, bu konu öyle bir faydaya sahiptir ki bundan daha büyük bir fayda bulunmamaktadır, deriz. Ehl-i Beyt’ten muradın Ali, Fatıma ve Hasaneyn olduğu kesinleşince “Sünnetime sımsıkı sarılın” buyruğunda geçen sünnetin ne olduğu açığa çıkar.
İranlı değerli tarihçi ve âlim Resul Caferiyan'ın ünlü tarihçi, fakih ve müfessir Taberî'nin fazla bilinmeyen yönlerine ışık tutan önemli bir makalesinin çevirisini yayınlıyoruz...
Derslerin çevirisine devam ediyoruz...