Kanal 12'ye konuşan Shoval, "İsrail'e yönelik düzinelerce insansız hava aracı ve füze fırlatan İran'ın, ABD Başkanı'nın ‘yapmayın’ şeklindeki açık uyarılarına ve İsrail'e olan ‘sarsılmaz’ desteğini ilan etmesine rağmen ‘cesaretini, ateş kabiliyetini ve etkinliğini gösterdiğini” itiraf etti.
İsrail haber sitesi Zman Yisrael, İsrail Nüfus ve Göç İdaresi'nin verilerine göre yaklaşık yarım milyon İsraillinin işgal altındaki toprakları terk ettiğini belirtti.
Spekülasyon tuzağına düşmek istemiyoruz ve söyleyebileceğimiz tek şey, özellikle Gazze Şeridi'ndeki büyük zaferin ve Süleymani'nin danışmanı ve Lübnan, Batı Şeria, Gazze Şeridi, Irak ve belki de Yemen'deki direnişi silahlandırma konusunda en önde gelen İranlı yetkililerden biri olan Şehit Seyyid Razi El Musevi suikastının ardından gerçekleşeceği için, bu konuşmanın yeni şeylerle dolu olacağıdır.
Bu ifadeyle o, “Kuluna vahyedeceğini vahyetti” âyetine işaret ediyor. Ancak âyet, Peygamber’e (s.a.a) neyin vahyedildiğini bildirmiyor. Bu vahyedilenler, bize söylenmek istenmeyen şeyler… Bunlar, âşık ile maşûk arasındaki mahrem sırlar... Burada sizin ve benim bilmediğimiz şeyler var.
Al-Arabiya haber sitesine göre, ön saflarda bulunmuş bir İsrail askeri olan Avichay Lowee, ölenlerin sayısının çok daha fazla olduğunu ve onlarcasının sakat kaldığını, büyük bir kısmının ise kendi haline bırakıldığını itiraf etti. Kendisinin de korkudan geceleri altına işediğini söylüyor. Cepheden dönmesine rağmen Hamas'ın RPG ateşinin hâlâ kulaklarında yankılandığını ve çürüyen cesetlerin pis kokusunu aldığını da ekliyor.
"Burkan 10 km'ye kadar menzile sahip olup 100 kg ile 500 kg arasında değişebilen ağırlığa sahip patlayıcı başlığıyla dikkat çekiyor. Roket, çarpma noktasından itibaren 150 metrelik bir yarıçap içerisinde geniş çaplı bir yıkıma neden olabiliyor. 2016’da Hizbullah'ın elinde yüzlerce Burkan roketi bulunuyordu ve her bir roketin maliyeti de 300 ila 400 dolar arasında değişiyordu. Etkisi büyük, fiyatı ucuz bir silah. Bugün Hizbullah'ın cephaneliğinde bu tür roketlerden muhtemelen binlercesinin bulunduğunu tahmin ediyoruz."
Bu proje aynı zamanda Amerika'nın Çin'e meydan okuma ve dünya çapındaki planlarını engelleme çabalarının da zirvesini oluşturuyor. Washington bu koridorun inşasıyla, özellikle de Çin'e karşı nüfuz alanlarını korumayı amaçlayan hedeflerine ulaşmayı amaçlıyor. Ayrıca Washington bu plan aracılığıyla İsrail rejimini Arap bölgesine entegre etmeyi ve Hindistan'ın Çin karşısındaki konumunu güçlendirmeyi hedefliyor.