Trump'ın geçen hafta Savunma Bakanı Mark Esper'i ve diğer yetkilileri görevden alıp kendine sadık adamlarla değiştirerek Pentagon'da küçük bir tasfiye başlatmasından bu yana bu olasılıkla ilgili alarmlar arttı. Başkan seçilen Joe Biden'a istihbarat brifinglerine erişim izni vermeyi reddetmesi şüpheleri daha da artırdı.
"Seyyid Ali Hamanei’yi hepimiz dinledik. Hamanei çok düzgün bir Arapçayla konuştu. Konuşmasında ne bir dilbilgisi eksiği ne de kelime hatası vardı. Arap liderlere bakın, hangisi Farsça konuşuyor? Hala bu adama Mecusi diyorlar! Mecusi olan Arapça mı konuşur? Mecusi Kur’an diliyle mi konuşur?"
Bu, tırmandırmanın devam ettiği, sükûnetin geçici olduğu ve İsrail’in bu durumdan endişe duyduğu anlamına geliyor. Çatışma, sadece denklemleri değil, İsrail haritasını da değiştirecek olan büyük savaşa kadar devam edecektir.
Öncelikle, İran’ın askeri personelinin sayısı -aktif görevde ve yedekte olmak üzere- bir milyonun üzerinde olarak tahmin ediliyor. Eğer saldırılırsa, ABD ordusuyla sonuna kadar savaşacak, kadın ve erkek, politik inançlarının ne olduğu önemli olmaksızın 40 milyon daha ilave olacaktır.
İsrailli usta gazeteci Ben-Yishai aynı kaynaklardan aktarmaya devam ettiği makalesinde, İran İslam Cumhuriyeti Devrim Muhafızlarına bağlı güçlerin Suriye’de, Lübnan Hizbullahı’nın kurduğunu cepheye ilaveten, İsrail’e karşı yeni bir cephe oluşturma çalışmalarına yoğunlaştıklarını aktardı.
Siyasi gözlemcilerden biri konferans hakkında şu cümleleri kullandı: “Bu komplonun arkasında duranlar Arap halklarını zehirli hançerle sırtından bıçaklıyor. İlk olarak İsrail ile ekonomik ve politik normalleşmeyi meşrulaştırıyorlar, ikinci olarak ise Filistin davasını üç kuruş paraya satmak için bu Arapların parasını kullanıyorlar.”
Lübnan’da yayın yapan Direniş yanlısı Al-Akhbar gazetesi editörü İbrahim el-Emin (Ibrahim Al-Amin), 16 Mayıs 2019’da kaleme aldığı makalede önemli noktalara değindi. İşte o makalenin ilgili bölümlerinin çevirisi: