Siyonist rejime bağlı güvenlik enstitüsü Alma, İran’ın Suriye’nin doğusunda füze yığınağı yaptığını ve burayı kendi ürettiği uçaksavar sistemleriyle tahkim ettiğini iddia eden bir analiz yayımladı. İşte o analiz:
Suriye komutası, ABD ve İsrail tarafından yapılan “Hizbullah ve İran müttefiklerinin Deraa’da yer almamaları” taleplerini de dikkate almadı. Dahası Suriye Başkanı Beşar Esad Hizbullah’ın Özel Rıdvan Kuvvetlerinden Deraa ve çevresinde pozisyon almalarını ve önümüzdeki çatışmaya katılmalarını istedi.
“Hizbullah’ı tam olarak anlayamıyorsun” diyor. Yüzündeki ciddiyet samimiyetini gösteriyor. “Sen Hizbullah’ı göremezsin… Onlar seni görür!” Onun uyarısı ve yorumu, bugünün Hizbullah’ını tanımlamak için oldukça isabetli veriler sunuyor.
2006 savaşı esnasında Hizbullah, İsrail Deniz Kuvvetlerine ait Sa’ar-5 sınıfı korveti vurduğu zaman bütün bir deniz kuvvetlerini muharebenin dışına çıkardı. Bir İsrail F-16’sının düşürülmesi hiç kuşkusuz Tel Aviv’e, Suriye’nin kendini yenilediği ve 1973’ten beri yapmadığı şeyi yapmaya hazır olduğu bilgisini vermiştir: Suriye’nin savaşa hazır olduğuna şüphe yoktur.
İsrail’in anlatısının sahte olduğunu, uçağın İsrail hava sahasında vurulduğu gerçeğini kamufle etme çabası olduğunu ortaya koyuyor. “Eğer F-16’yı bir SAM-5 füzesi vursaydı, havada patlardı ve geriye hiçbir şey kalmazdı. Uçak, F-16’lar gibi manevra yapabilen, daha küçük fakat daha hassas bir füzeyle vuruldu.” Bu olay, Ayetullah Humeyni’nin Tahran’a dönüşünün ve İran İslam Cumhuriyeti'nin...
"Görüştüğüm #Suriyeli komutan teyit etti: F-16’yı vuran bir S-200 değildi. 'Hazırlanmış bir pusu' idi. Yarın @AlraiMediaGroup üzerinden daha fazlasını okuyun."
Esad arzulu bir şekilde bir tehdit durumunda kendisinin de parçası olduğu Direniş Ekseni’nin yanında yer almayı bekliyor. Esad’ın 2006’da silah depolarını Hizbullah’a açması bugün sadece geçmişe ait küçük bir jest olarak görülebilir: İsrail ile yapılacak sonraki çatışmada Esad tüm Suriye ordusunu Hizbullah ve genel sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah’ın yanında savaşa sokacak.