"Bölgenin ve dünyanın kaderini belirleyecek kapsamlı bir savaş ufukta belirmektedir. Öyle bir savaş ki bundan kaçınmanın hiçbir yolu yoktur. Bundan kaçınmaya ya da güvenlik uğruna olası tarihini ertelemeye yönelik her türlü girişim, sadece düşmanın kendi planlarına hizmet edecek şekilde gidişatı kontrol etmesini sağlayacaktır. "
Etan Kohlberg, çağdaş bir oryantalist ve Şiilik araştırmalarında aktif, Siyonist bir uzmandır. O, “Râfıza” terimi hakkında yazmış olduğu iki makalede, mezkûr terimin anlamını ve tarihsel arka planını açıklamayı amaçlamış; ilk Şiî ve Sünnî kaynaklardan yararlanarak, yüklendiği mânâları incelemiştir. Kohlberg, bu terimin başlangıçta olumsuz bir anlama sahip olduğu, ancak Şia İmamları tarafından müspet ve iftihar verici bir anlama dönüştürüldüğü konusunda ısrarcıdır.
Sartre, bu doğal özgürlüğe engel olabilecek hiçbir şeyin var olamayacağını savunur. Ona göre insan kendi özgürlüğünden ve sorumluluğundan kaçmak için tanrı kavramını türetmiştir. Bu makale, söz konusu delilleri, Zorunlu Varlık’ın (Vâcibu’l-Vücûd), kendisinde önemli bir role sahip olduğu Hikmet-i Müteâliye’nin temellerine göre açıklamış ve eleştirmiştir.
Geçen hafta Beyrut'taki barışçıl protestocuların sekter bir saldırıya uğraması; sağcı, militan Hıristiyan Lübnan Kuvvetleri (LK) siyasi partisinin lideri Semir Caca'nın adını bir kez daha gündeme getirdi. Caca'nın adı, Lübnan iç savaşının tarihiyle ve bu 15 yıllık mücadele sırasında işlenen korkunç savaş suçlarıyla eş anlamlıdır.
Zira çatışma, "intikam" güdüleriyle yapılan ya da taktiksel savaşlardan ümmetin kalbi, Peygamberinin miraç yolu ve ilk kıblesi için verilen bir mücadeleye dönüşmüştür. İşgal altındaki Kudüs nedeniyle bölgesel bir savaş açma tehdidi inkâr edilemez bir hakikattir ve "Kudüs Kılıcı" savaşından sonra işgalcilerin yenilgisinin taktiksel düzeyden stratejik aşamaya döndüğünü doğrulamaktadır.
Molla Sadrâ, aşkı “ibtihâc bi-emri muvâfık: lâyık/doğru olandan mutluluk duyma/mesrûr olma” şeklinde tanımlamak suretiyle onun hakikatinin Allah’ta olduğuna inanır. Tıpkı vücûd sözcüğünün Allah’tan başkasına ıtlak edilmesinde olduğu gibi aşk sözcüğünün O’ndan başkasına ıtlakını da mecâzî bulur. Dolayısıyla her mümkin varlık, ilâhî (Allah’a ait) kemâlin boyutlarından bir boyuttur ve Allah’ın kendi Zât’ına aşkı, mümkinâtın tamamına duyduğu aşktır.
Yıkılan kasaba ve şehirlerin dışında, Suriye'nin tarım sektörü de tahrip edildi. Bir zamanlar Roma İmparatorluğu’nun tahıl ambarı olan Suriye, 2011 başında buğday üretiminde kendi kendine yetiyordu. Savaş devam ederken tarımsal üretim düştü.