"Önce rahmet gelir; gazap arızîdir. Önce tevhid gelir; şirk arızîdir. Aslolan şirk midir, tevhid midir? Tevhiddir. Bizler Hakk’ın rahmetinden mi geldik, gazabından mı? Rahmetten geldiğimize göre, yine rahmetine mi döneceğiz, yoksa gazabına mı? Geldiğimiz yere, yani rahmete döneceğiz."
İran'da İslami hareket dışında hiçbir sosyo-politik hareket; tek bir merkezi önderliğin otoritesi altında ve tutarlı bir ideolojik çerçeve içinde faaliyet yürüten siyasi, sosyal, ekonomik ve askeri şubelere sahip değildi.
Lenin’in Batı tarzı kapitalizme yönelttiği eleştirileriyle başlayan anti-emperyalist hareketin 2021’deki merkezinin Amerika Birleşik Devletleri'nin herhangi bir yerinde ya da Batı Avrupa’da olduğunu söylemek gülünçtür. 2021'deki bu merkezin İran olduğunu söylemenin ise hakkaniyete uygun olacağını düşünüyorum.
Siyonist rejime bağlı haber sitesi Walla’da yayınlanan bir rapora göre İsrailli askeri uzmanlar Hamas ve İslami Cihad’ın gelecek çatışmalarda günde 1000 füze ateşleyebileceği sonucuna vardılar. Başka analizlere göre Hizbullah önümüzdeki çatışmalarda İsrail’e günde 1200 füze fırlatabilecek. 12 yıl önce bu rakam günde 100 roketti.
İnanılmaz büyüklükteki can ve kan kaybına rağmen rağmen Direniş Cephesi sözüm ona süper güçlerin ve onların her şeye burnunu sokan müttefiklerinin yenilebileceğini gösterdi. Bu adalet ve barış için mücadele etmekte olan her insanın içselleştirmesi gereken bir derstir.
Şu anda gördüğümüz şey ise Brookings planının 6 ve 7. bölümlerinin bir kombinasyonudur. Ruhani hükümetinin neo-liberal ekonomi politikalarını protesto eden, bir düzeyde halk hareketi denebilecek bir hareketin arkasında, dün gece görüldüğü gibi, militan bir hareket bir iç savaşa yol açabilecek bir tırmandırma stratejisi tesis ediyor.
Örgüt, çocuk parkları ve okullar, hastaneler ve klinikler, hatta süpermarketler inşa ediyor. Savaşçıları ve aile fertleri pek çok hizmetten büyük indirimlerle yararlanabiliyor. Hizbullah’ın kurduğu okullarda eğitim, kamu okullarından daha ucuzdur. Yoksullar burs alır. Elbette eğitim Arap diline, İslam’a ve Şii geleneklerine odaklanır. Fakat İngiliz dili ve fen bilimleri de öğretilir. Bu okullar, Ortadoğu standartlarına göre çok yüksek seviyede bir eğitim sunmaktadır.