Murray Bookchin anarşist komünite için aziz gibi bir şeydir. Sosyal ekoloji, özgürlükçü belediyecilik ve komünalizm olarak kavramsallaştırdığı fikirleri, kendisini solcu olarak tanımlayan çok sayıda insan üzerinde kalıcı etki yaratmıştır. Bununla beraber çok da dillendirilmeyen bir şey var ki, o da, Bookchin’in birçok anarşist ve liberteryen sosyalist gibi emperyalizm karşısında hoşgörülü bir mahcubiyet içinde olmasıdır.
İran’ın geleneksel ibrik üretmekle sınırlı sanayisinden devasa bir üretim endüstrisine geçişi, 1979 yılı Şubat ayında doğan Devrim’in ilk adımlarından biriydi. Bu üretim, İran’ın dengeli ve öznel yeteneklerini artırdı ve insanlığa hizmet eden en önemli ülkeler arasına girmesini sağladı.
Büyük yalanlar, bugüne kadar şu gibi cümlelerde vücut buldu: “Dünya yoksulluğunun ele alınmasında ilerleme kaydedildi”, “Aşırı yoksulluk, 1990’dan bu yana yarıya indirildi.”
Açıkça anlaşılmaktadır ki gelişmekte olan ülkelerin Batı’dan “yardım” aldığı söylemi bütünüyle yanlıştır. Aksine gelişmekte olan ülkelerden dev miktarda kaynak Batılı ülkelere akıyor... Küresel ölçekte toplam 7,6 trilyon dolarlık şahsi servetin offshore hesaplarda saklandığı tahmin ediliyor... Dünyadaki en zengin 62 kişi en alttaki 3,6 milyar insan kadar servete sahiptir.
Bush sayesinde Pentagon’a 2002’de 350 milyar, 2003’te de yaklaşık 390 milyar dolar harcama yapma izni verildi ve bu yıl bu masrafın 400 milyar dolara varacağı kesinleşmiştir. (Bu askeri harcama partisini finanse etmek için başka yerlerden tasarruf edilecek, yoksul çocuklar için bedava öğle yemeklerinin iptali gibi.)
ABD savaş bağımlısıdır, iktidarda Cumhuriyetçi ya da Demokratların olması durumu değiştirmez. Amerikan politikasındaki temel unsurlardan biri savaştır çünkü savaş diğerlerinden çok daha kârlı bir “iş”tir. Irak’ta Nisan 2004’te öldürülen 24 yaşındaki Amerikan askeri Casey’in annesi Cindy Sheehan’ın dediği gibi “ABD’de tek bir parti vardır: Savaş Partisi!”
Dünyanın en varlıklı 62 kişisi en yoksul 3,6 milyar insanınkinin toplamından daha fazla zenginliğe sahip. Bu iğrenç bir durumdur. Bu denli bol kaynaklara sahip bir dünyada yoksulluk ve açlık için hiçbir bahaneye yer olamaz.