İbrahimi Dinani: Fârâbî Dersleri (2): Fârâbî: Aristoteles ve Platon’un ihyâ edicisi

İbrahimi Dinani: Fârâbî Dersleri (2): Fârâbî: Aristoteles ve Platon’un ihyâ edicisi

Gerçekte Allah, bunları kendisinden almıştır. Allah, insanlardan alınabilecek bir şey değildir ki… Aslında Allah onları kendi kendilerinden almıştır. “Allah’ı unutan, bu yüzden Allah’ın da kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. İşte onlar, gerçekten yoldan çıkmış kimselerdir.” (Haşr, 19)

İbrahimi Dinani: İbn Sina Dersleri (18) (SON): İnsanın kendine yabancılaşmasının kaynağı nedir?

İbrahimi Dinani: İbn Sina Dersleri (18) (SON): İnsanın kendine yabancılaşmasının kaynağı nedir?

Aslolan vücûddur. Yokluk, varlığın ışığında anlam kazanır. Eğer varlık olmasaydı, yokluğun ne gibi bir anlamı olabilirdi? Hiçbir anlamı olmazdı. İnsanın bu meselelere/kavramlara dikkat etmesi, yani aslolanın vasl ve vahdet olduğunu bilmesi oldukça önemlidir. “Yabancılaşma,” “hicran” ve “firâk” gibi şeylerin tamamı ârızîdir ve sonradan meydana gelir.

İbrahimi Dinani: İbn Sina Dersleri (13): Gerçek özgürlüğün tanımı / Ölüm bir son değil sınırdır

İbrahimi Dinani: İbn Sina Dersleri (13): Gerçek özgürlüğün tanımı / Ölüm bir son değil sınırdır

Dolayısıyla istediğiniz her şeyi yapmak istemeniz, özgürlük değildir. Özgürlük bilinçledir. Bazen özgürlük, bir şeyi yapmamaktır [yapmamayı istemektir]. Yalnızca istediğiniz her şeyi yapınca mı özgürsünüzdür, yoksa bazen yapmadığınızda da mı özgürsünüzdür? O halde ben akla itaat ettiğimde mi özgürüm, nefsime mahkûm olduğumda mı? Akla itaat etmek özgürlüktür.

İbrahimi Dinani: İbn Sina Dersleri (6): Varlık'ta teemmül

İbrahimi Dinani: İbn Sina Dersleri (6): Varlık'ta teemmül

Tasavvurla, tahayyülle, hisle hatta taakkul ile onu bulamazsınız. Çünkü taakkul da tümel bir kavram oluyor. Yani hisle, hayalle, vehimle ve taakkul ile varlığı idrak etmenin yolu yoktur. Çünkü bunların hepsi suretle gelir; taakkul ise tümel bir kavramla gelir. Varlık ise tümel bir kavram değil, nesnel (aynî) bir gerçekliktir.

ÖZEL: Etan Kohlberg’in “Râfıza” Teriminin Kavramsal ve Tarihsel Analizine İlişkin Görüşünün Kritiği

ÖZEL: Etan Kohlberg’in “Râfıza” Teriminin Kavramsal ve Tarihsel Analizine İlişkin Görüşünün Kritiği

Etan Kohlberg, çağdaş bir oryantalist ve Şiilik araştırmalarında aktif, Siyonist bir uzmandır. O, “Râfıza” terimi hakkında yazmış olduğu iki makalede, mezkûr terimin anlamını ve tarihsel arka planını açıklamayı amaçlamış; ilk Şiî ve Sünnî kaynaklardan yararlanarak, yüklendiği mânâları incelemiştir. Kohlberg, bu terimin başlangıçta olumsuz bir anlama sahip olduğu, ancak Şia İmamları tarafından müspet ve iftihar verici bir anlama dönüştürüldüğü konusunda ısrarcıdır.

İbrahimi Dinani: Mesnevi Dersleri (16)

İbrahimi Dinani: Mesnevi Dersleri (16)

Akıl kendini tanıdığı için diğer şeyleri de tanıyabiliyor. Akıl kendinin bilincinde olduğu için diğer şeylerin de bilincine varabiliyor. İzin verirseniz günümüzde hepimizin elinde olan bir şeyle örnek vereyim. Bilgisayar birçok şey bilir ancak bilgisayar kendisini tanımıyor. Bilgisayar kendisini tanımadığı için dünyayı da tanımıyor, siz bilgisayarla dünyayı tanıyorsunuz.