Bu hafta, Taliban liderliğinin talebi üzerine İran, hareketin enerji ihtiyaçlarını karşılamasına yardımcı olmak için Afganistan'a petrol ve gaz tedarik etmek için harekete geçti. İran'ın Afganistan'a petrol ihracatı hacmi günde yaklaşık 20.000 varil olup, bunun Taliban yönetiminin ilk aylarında ikiye katlanması bekleniyor. Taliban, İran malları üzerindeki vergileri %70 oranında düşürmeye de karar verdi.
Pompeo’nun ziyaretinin açıklanmayan hedefiyse, İsrail ve Amerika’nın yaklaşık bir senedir hazırlandığı ancak İşgal Devletindeki siyasi kriz yüzünden ertelenen stratejilerini pekiştirmektir. Yani, gelecek Kasım ayında yapılacak olan Amerikan Başkanlık seçimleri öncesinde ABD ile İsrail; Direniş Ekseni, Suriye, İran ve Hizbullah’a karşı ortak bir saldırı gerçekleştirebilir.
Trump’ın ABD’deki hükümet ve toplumun normal işlerine geri dönmelerini istemesi ve Nisan ayının ortalarında Korona virüsünün kontrol altına alınacağı konusundaki ısrarı, insanların Trump’ın Nisan ayının başında İran’a art arda saldırılar düzenlemek için hazırlandığına inanmasına yol açtı.
Resûlullah’ın (s.a.a.) Tebük Gazvesinde buyurduğu ancak müelliflerinin Emevici bir çizgide oluşları yüzünden nakletmediği önemli bir cümle var. Bu cümleyi Taberânî el-Mucemü’l-Kebir adlı eserinde nakletmektedir. Rivayet Bera b. Azib’den ve Zeyd b. Erkam’dandır. Resûlullah’ın Tebük Gazvesine çıkarken Ali’ye (s.a.a.) “Ya senin ya da benim geride kalmam gerekiyor” buyurduğunu rivayet etmektedirler.
Ancak bugün Suriye’de Baver-373 sisteminin yerleştirilmesiyle birlikte -Rus S-300 sistemine kıyasla daha gelişmiş olması ve Siyonistler ile Batılılar tarafından bilinmeyen yetenekleri dolayısıyla- Tel Aviv’in Suriye’de İran’ın varlığını engelleme çabalarının sonlandığı yorumu yapılabilir.
İsrailli üst düzey bir güvenlik kaynağı konu hakkında şu ifadeleri kullandı: “Stratejik güç dengesi, gözlerimizin önünde değişiyor. Tüm kötüler kazanıyor ve iyiler gidiyor. İsrail’in Türkiye-Rusya-İran ekseni ile neredeyse tek başına mücadele etmesi gerekiyor.”
Golan Tepeleri’nin Siyonist rejim için stratejik önemine baktığımızda, bu bölgenin Direniş Ekseni tarafından kurtarılması Siyonistlerin bölgedeki varlığına güçlü bir darbe oluşturabilir, hatta haritadan silinmesine bile yol açabilir.