Omuzdan ateşlenen El-Yasin 105 (Al- Yassin 105), Kassam Tugayları tarafından Gazze'deki gizli atölyelerde geliştirilen, el yapımı tanksavar roketleridir. Bu yüksek etkili silah ilk kez bu yıl tanıtıldı ve İsrail işgaline karşı 7 Ekim'de düzenlenen Aksa Tufanı Operasyonu’nda kullanıldı. Bu roketin Rus Tandem roketlerinin geliştirilmiş bir versiyonu olduğu biliniyor.
Bu bir spekülasyon değil. Pek çok önde gelen siyonist aydın, rejimlerinin beka kabiliyeti hakkında sorular yöneltmeye başladı. 80 yıllık lanet meselesi akıllarından hiç çıkmıyor [tarihteki hiçbir İbrani devletinin 80 yıldan fazla yaşamamış olmasına binaen; Medya Şafak]. Geleceğe yönelik verilen güvensizlik oyunun bundan daha net bir kanıtı olamaz.
Eldeki kanıtlar ve bütün işaretler kuşku götürmeyecek bir tarzda onların şûrâya inanmadıklarına delalet etmektedir. Çünkü Ebû Bekir, hastalığı ağırlaşıp da ölüm döşeğine düştüğü esnada Ömer’i veliaht tayin edip ümmetin başına atadı. Bu metodu takip eden Ömer’in kendisi dahi aralarından birisini seçmeleri için altı kişilik şûrâyı atamış ve şöyle demiştir: “Eğer Sâlim hayatta olsaydı şûrâ teşkil etmezdim.”
Etan Kohlberg, çağdaş bir oryantalist ve Şiilik araştırmalarında aktif, Siyonist bir uzmandır. O, “Râfıza” terimi hakkında yazmış olduğu iki makalede, mezkûr terimin anlamını ve tarihsel arka planını açıklamayı amaçlamış; ilk Şiî ve Sünnî kaynaklardan yararlanarak, yüklendiği mânâları incelemiştir. Kohlberg, bu terimin başlangıçta olumsuz bir anlama sahip olduğu, ancak Şia İmamları tarafından müspet ve iftihar verici bir anlama dönüştürüldüğü konusunda ısrarcıdır.
Amerikan The New Yorker dergisinde Robin Wright tarafından yayınlanan bir makalede İran’ın balistik füze teknolojisinin gösterdiği hızlı gelişim ele alındı ve bunun ABD için ciddi bir tehdit oluşturduğu vurgulandı. Yazıda ayrıca şöyle deniyor:
Son yirmi yılda Hizbullah üyelerinin uyuşturucu ticareti yapmalarına ve bunu düşmanlarını hedef almak için bir silah olarak kullanmalarına izin veren bir fetvanın varlığını iddia eden yüzlerce kitap, araştırma ve makale yayımlandı. Tüm bu yayınlarda fetvanın varlığına delil olarak gösterilen ana kaynak, seksenlerin başında Amerikan vatandaşlığı alan ve resmi Amerikan kurum ve departmanlarında çalışan İsrailli Yosef Bodansky'dir.
Bu âyet-i kerimenin ışığında şunu söyleyebiliriz: Toplumu yönetme hakkı olanlar; peygamber, ondan sonra vasi (Rabbanî) ve ondan sonra da yeterli donanıma sahip adil bir fakihtir (ahbâr).