"Filistin Direnişi, Arapların ve Müslümanların Afganistan, Irak, Lübnan ve Gazze'deki deneyimleriyle ustalaştıkları gerilla savaşı ya da hibrit savaş mantığına dayanan stratejileri izleyen oluşumlardan müteşekkildir. Bu savaş asla konvansiyonel savaş mantığına ve sabit noktalar ile sınırların savunulmasına dayanmaz; tam tersine düşmanı pusuya düşürürsünüz."
Grandin; Vietnam Savaşı'nın uzamasına yardım ettiği, Kamboçya, Doğu Timor ve Bangladeş'teki soykırımlara destek verdiği, Afrika'nın güneyindeki iç çatışmaları tırmandırdığı ve Latin Amerika'daki darbeleri ve ölüm mangalarını desteklediği için Kissenger’ın ellerinde en az 3 milyon insanın kanı olduğunu da ekliyor.
Al-Monitor için haber yapan Yemenli gazeteci Mareb al-Ward, Çin'in Yemen büyükelçilerinin Ensarullah'ın temsilcileriyle düzenli olarak görüştüğünü ve Çinli görevlilerin örgütten 1962 devrimcilerinin halefi olarak bahsettiğini belirtti.
2015 yılında Basil el-Arac, Beyrut'taki Direnişi Destekleme Konferansı'na katıldı. Filistin'e döner dönmez birkaç genç adamla birlikte bir haftalığına ortadan kayboldu. Filistin Yönetimi, bu grubun İsraillilere karşı askeri bir operasyon düzenlediğini bildirdi. Buna paralel olarak İsrailliler de bu grubun Lübnan Hizbullahı tarafından silah altına alındığını iddia etti.
Ülkelerindeki son sözde "ulus çapındaki grevlerin", “patlamayla değil iniltiyle” sonuçlandığını görüp son on yılların en şiddetli grevleriyle sarsılan İngiltere'ye bakan bazı İranlılar, bugünlerde böyle diyorlar.
İkinci Dünya Savaşı sırasında Hitler'in Üçüncü Reich'ının baş propagandacısı olan Joseph Goebbels'e atfedilen bir propaganda kanunu şöyle der: "Bir yalanı yeterince sık tekrarlarsan gerçeğe dönüşür." Psikologlar bu fenomeni "sahte hakikat etkisi" olarak adlandırıyorlar ve tekrarın hakikat hakkındaki inançları etkileyebileceğini doğruluyorlar. İran bugün dörtnala giden “Gish gallop” süreci ile karşı karşıya; bu, yanlış beyanlar ve düpedüz yalanlarla rakibi alt etmeyi hedefleyen bir retorik tekniğidir.
Suriye kaynakları, “Suriye liderliğinin Şam'da hareketin bir temsilcisini kabul etmeye hazır olduğunu, ancak geçmişte Suriye devletine karşı keskin duruşu olmayan, askeri olmayan bir siyasi figürü tercih ettiğini bildirdiğini” ortaya koyuyor. Hamas, yakın gelecekte Suriye ile ilişkilerini tamamen yeniden kurmayı ve söz konusu ofis açıldıktan sonra Şam'a daimi temsilcilerinin gelmesini dört gözle bekliyor.