İsrail rejiminin aslında neyin yaklaşmakta olduğunu bildiği fikri, Siyonistlere her şeye kadirlik ve mükemmellik sıfatı atfetmekten başka bir şey değil ki böyle olmadıkları da zaten açığa çıktı.
Al-Mayadeen TV’de 31 Aralık gecesi yayımlanan programa canlı bağlantılarla katılan uzmanlar, Şehid Kasım Süleymani’nin Gazze’nin silahlandırılmasındaki rolü, Suriye’nin bu faaliyetlerdeki köprübaşı konumu, Arafat-Hamas ilişkileri gibi bir dizi önemli konuya ışık tutup dikkat çekici ayrıntılar verdiler. İşte öne çıkan bölümler:
2. Dünya Savaşı'ndan sonra ABD, Batı dünyasının lider gücü olarak İngiltere'nin yerini aldı. Rakip kampa Sovyetler Birliği önderlik ediyordu. ABD'nin küresel hegemonyasını açıklamak için üç faktör sayılıyordu: askeri güç, yumuşak gücünün çekiciliği ve küresel rezerv para birimi olarak dolar. Ordusunun, ayakları kilden bir dev olduğu ise ortaya çıktı.
İmam Humeyni ilk görüşmesini Yaser Arafat ile Irak’ta gerçekleştirdi. Bu ilişkiler daha sonra Devrim Muhafızları liderliğini devralan İranlı gençler için 1969 yılında, eğitim kamplarının kurulmasıyla sonuçlandı. Fetih Hareketi başlangıçta İran Devrim Muhafızları’na silah sağladı. İmam Humeyni de, humus paralarının ve şer’î vergilerin Filistin Devrimine bağışlanmasına izin verdi.
El-Quds el-Arabi gazetesinde yayınlanan habere göre, bahsi geçen örgüt yüzlerce Şii genci sıkı bir asker eğitime tabi tutarak, Amerikan karargâhlarına saldırı ile ABD askerlerini kaçırmayı simüle eden tatbikatlar yaptırıyor.
Yazının bahsettiği saldırıdan bir gün sonra Direniş güçleri ikinci bir operasyon gerçekleştirdi ve makalede öngörüldüğü üzere üslerin vurulmasını “Devrimci Grup” adlı daha önce duyulmamış bir yapı üstlendi. (15 Mart; Medya Şafak)
Daha sonra İmam Humeyni’yi ziyarete gittiler. İmam, bu adımı tebrik ederek Şehid Musavi’nin liderliğindeki heyete “Ben zaferi sizin alınlarınızda görüyorum” dedi. Seyyid Abbas Musavi her yerde ve her türlü yolla düşmana karşı savaşın zorunluluğuna dair fıkhi bir fetva ile Lübnan’a döndü.