Ahmed el-Kâtib'e reddiye (35): İmam Mehdî'nin doğumundan önce Gaybet'ten bahseden rivayetler ve kitaplar

Ahmed el-Kâtib'e reddiye (35): İmam Mehdî'nin doğumundan önce Gaybet'ten bahseden rivayetler ve kitaplar

Bu rivayetlerde İmam Mehdî’nin biri çok uzun iki gaybetinin olacağı ve sonrasında da kıyam edeceği belirtilmektedir. Dolayısıyla bu rivayetler henüz gerçekleşmemiş bir durumun haberini vermektedir. İmam Mehdî’nin doğumundan yarım asır önce Şia’nın elinde -Hasan b. Mahbûb es-Serrâd’ın (h. 149-224) Müşeyhe’si ile diğer kitaplarında ve başka müelliflerin eserlerinde- bu rivayetler mevcuttu ve biz bunları ileride ele alacağız.

İbrahimi Dinani: Fârâbî Dersleri (5): Akl-ı Küll / Faal Akıl

İbrahimi Dinani: Fârâbî Dersleri (5): Akl-ı Küll / Faal Akıl

"Faal akıl, evreni idare eden akl-ı küll’dür. İnsân-ı Kâmil’in aklı da o akılla bir birlik kuran ve uyumlu olan bir akıldır."

İbrahimi Dinani: İbn Sina Dersleri (8): Nefis, bedenden ayrıldıktan sonra nasıl tekâmül eder?

İbrahimi Dinani: İbn Sina Dersleri (8): Nefis, bedenden ayrıldıktan sonra nasıl tekâmül eder?

"Onlar her şeyi madde âleminde arıyorlar. Fakat şu kuralı göz ardı ediyorlar. Hiçbir şey kendini açıklayamaz. Her zaman bir şeyin amacı onun ötesindedir. Bu âlemin de bir amacı var ve bu amaç, zaman ve mekân içinde bulunmaz. O, maveradadır, ötededir. Peygamberlerin öğretisinin özü de zaten budur. "

İbrahimi Dinani: Mesnevi Dersleri (11)

İbrahimi Dinani: Mesnevi Dersleri (11)

Bunların tümü kalbin mertebeleridir. İnsan paramparça değildir. İnsan bir attar dükkânı gibi değildir ki her bir kutuyu açtığında farklı bir şey bulasın. Bunların hepsi aynı şeydir. Kalp, akıl, müşterek his, bunların tümü “nefs-i nâtıka” ile ilgili şeylerdir. İnsanın “nefs-i nâtıka”sı tek bir şeydir; onlar birer mertebedir.

İbrahimi Dinani: Mesnevi Dersleri (1)

İbrahimi Dinani: Mesnevi Dersleri (1)

Eğer yeni felsefeye bakacak olursak, yeni felsefenin en önemli alanlarından biri, dil tahlili felsefesidir (analitik dil felsefesi). Buna analitik felsefe diyorlar. Bunlar mana ile lafız arasındaki ilişkiyi açıklamaya çalışırlar ve bu ilişkiyi kurmak çok zordur. Yani acaba lafızdan mı manaya gitsinler, yoksa manadan mı lafza gelsinler?

Ahmed el-Kâtib’e reddiye (9): Tevrat ve İncil’den Ehl-i Beyt’in imametine istidlâl

Ahmed el-Kâtib’e reddiye (9): Tevrat ve İncil’den Ehl-i Beyt’in imametine istidlâl

Ben derim ki; Ehl-i Beyt’in imametine Tevrat’tan delil getirilmesi müteahhirun dönemi âlimlerinin buluşlarından değildir. Aksine bu delillendirme, Şiî âlimlerin imamete dair sundukları diğer kanıtlar ile birlikte başvurdukları kadim bir yoldu. İlk Şiîler bu metodu İmamlarından (a.s.) almışlardır. Ehl-i Beyt’in bu metodu ise bizzat Kur’ân-ı Kerim’in metodudur