Şiiliğe yönelik mantık dışı Amerikan nefretinin temelinde, Şiiliğin özünde yer alan adaletsizliğe karşı direniş ruhu bulunuyor. Şiiliğin, Kerbela olayı ve İmam Hüseyin’in duruşunun izinde, ezileni korumayı ve savunmayı; ezenin karşısında durmayı esas alan tavrı, ABD ve Batılı egemen güçlerin tolere edebileceği bir şey değil.
Dünya çapındaki uzmanlar, Katar-Suudi Soğuk Savaşı’nı gerçekte körükleyen şeyin ne olduğunu ortaya çıkarmaya çalışıyor, ancak yanıt basit: ABD. Washington, her zaman yapmaya meyilli olduğu gibi, Ortadoğu’da ustalıkla bir böl ve yönet oyunu oynuyor ve oldukça geniş bir alana yayılan “Arap Baharı” renkli devrimleri esnasında Kuzey Afrika ülkelerinde ne yaptıysa Körfez müttefiklerinde de aynısını yapıyor.
Bu mezarlık öfkesi öyle boyutlara taşındı ki Cezayir’de Selefi bir genç gitti büyük kabristanda kendini patlattı. Gencin vücudunun organları, yüzlerce yıl önce gömülmüş kemiklerle birlikte metrelerce öteye saçıldı. Bu mezarlık kini bizi kabirleri havaya uçuran müminler haline getirmişti. Peki, İslam adı altında yapılan bu eylem, psikolojik bir hastalık mıdır, yoksa ilmî bir durum mu?
Şii topluluklara yönelik haftalık saldırılara ilave olarak, daha da ölümcül olan koordineli saldırılar oldu. Temmuz 2016’da IŞİD Bağdat’ın bir Şii mahallesini vurarak 300’den fazla insanı öldürdü. IŞİD 2014’te Irak’ın kuzeyinin kontrolünü ele geçirince, Şiiler son yılların en ölümlü saldırısının kurbanı oldu: Camp Speicher katliamı olarak bilinen olayda binden fazla Şii acemi asker ve hava harp okulu öğrencisi diğerlerinden ayrıldı ve soğukkanlılıkla işkence edilerek öldürüldü.
Havza Haber Ajansı, uluslararası sahada faal olan Arjantinli din adamı Şeyh Abdülkerim Paz’la bir söyleşi yaptı. Aşağıda, bir Hıristiyan keşişin, Hz. Masume’nin (a.s.) türbesinin manevi atmosferinden nasıl etkilendiğini okuyacaksınız.
Erbain ziyareti, en geniş ulusal ve dinsel çeşitliliği kendi bünyesinde barındırıyor. Bu özellik, bölgedeki Şii siyasi-askeri ağı için de geçerlidir. Şii güçler hiçbir biçimde istikrarsızlaştırıcı değildir ve kolaylıkla başka inançlardan insanlarla ve gruplarla anlaşabilmektedir.
İslam’ın kutsal şehirleri halen terör işgali altındayken Kerbela, Kara Sancak Ordusu’nun şerrine karşı, Vehhabilik vebasına karşı, faşizm zehrine karşı parlak bir direniş sembolü oldu.