Câhiz el-Usmâniyye’sinde (s. 210) Peygamberin hilafeti olarak kullanılan bu Kur’ânî imamet kavramını vurgulamaktadır ki bu durum Şia ve Ehl-i Sünnet’in bunda ittifak ettiğini göstermektedir. İmamet, Câhiz’in de vurguladığı üzere (s. 211) nübüvvetin devamıdır ve Âl-i İbrahim’in seçilmişlerine mahsustur.
İmam Humeyni’nin Âl-i Suud hakkındaki ikazlarını dikkate alsaydık bugün onlar İslam ülkelerinde fitne çıkaramazlardı. Bugün fitnenin hâkim olduğu bütün İslam ülkelerinde, Bahreyn’de, Irak’ta, Suriye’de, Filistin’de, Pakistan’da, Lübnan’da, Afganistan’da… Âl-i Suud’un parmağı vardır.
“Naif’in ölümüne niçin sevinmeyelim? Çocuklarımızı öldüren birinin ölümüne sevinmeyelim mi? Çocuklarımızı zindana atan birinin ölümüne sevinmeyelim mi? Hayatlarımıza korku salan birinin ölümüne sevinmeyelim mi? Allah’a hamd ediyorum. İnşallah geri kalanlarının ömrü de sona erer. Bilhassa Âl-i Suud’un ve Âl-i Halife’nin.”
"Son günlerde Suudi Arabistan yarımadası, Âl-i Suud mensubu ihtiyarların aklından bile geçmeyen gelişmelere şahit oluyor. El Katif eyaletindeki genç devrimciler, Şeyh Nemr El Nemr’in serbest bırakılmaması durumunda El Şarkiye bölgesindeki petrol kuyularını ateşe vereceklerini duyurdular."
"Kürt kökenli Abdülbasit Sida’nın başkanlığa seçilmesinin, Suudi Arabistan’daki Âl-i Suud ile Kuzey Irak’taki Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’nin anlaşması sonucunda gerçekleştiği kanaatinde olan kimi siyasi gözlemciler, bu dosyanın resmen Amerika ve Arabistan’a teslim edildiğinin altını çiziyorlar."