ABD, doları silah haline getirerek ve yaptırımları kör bir araç olarak kullanarak kendi ayağına kurşun sıktı. Dünya, Amerika'nın zorba taktiklerinden kurtulmak için sabırsızca gün sayıyor! Açıktır ki, ABD hegemonyası günleri geride kalmıştır. Küresel ticaret işlemlerinde dolar tamamen geçersiz hale geldiğinde son çivi de çakılmış olacak!
2007 yılında o zamanki Bush yönetiminin Suriye hükümetini devirmek üzere Müslüman Kardeşler’i ve El Kaide’yle bağlantılı militan grupları kullanma planlarını ifşa ettiği zaman – ki bugün bu planların sonuçlarını görüyoruz - New Yorker gazetesi, Hersh'in çalışmasını liberal okuyuculara da ulaşacağını düşündükleri bir mesaj olarak memnuniyetle karşıladı.
Bu anlatıya göre bütün mültecilerin sorumlusu da varil bombaları – hükümetlerimizin egemen ülkelere yönelik emperyalist, cani saldırıları değil. “Sevimli” insan Annie Sparrow da [ Roth’un eşi] İdlib’deki bütün yıkım nedeniyle Suriye Arap Ordusu’nu suçluyor. Teröristlerin kimyasal silahlarından, cehennem toplarından, havan toplarından, intihar bombacılarından, kafa kesenlerden, ırkçılardan ve tecavüzcülerden ve onların sivil bölgelerde Captagon almış halde gerçekleştirdiği canice saldırılardan tek kelimeyle bahsedilmiyor.
Nisan ayında Wall Street Journal’da yayınlanan bir makaleye göre istihbarat raporları, İran’ın bu yılın başlarında Gazze'de yeni tünel inşaatlarını ve roket tedariklerini finanse etmeye başladığını gösteriyor, dolayısıyla da ilave fonlar, yeni başlayan bu projeyi hızlandırabilir.
Bu hafta Rusya ile yakın komşuları Belarus ve Kazakistan arasında imzalanan ekonomik birlik anlaşması, zayıflayan ABD küresel hegemonyasının tabutuna bir çivi daha çaktı.
“Küresel cihad” hareketi ikiye bölündü. El Kaide üyeleri şimdi iki emirden biri arasında seçim yapmak zorunda kalacak. Sözde “Horasan yemini”, El Nusra Cephesi ile Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD) arasındaki uzlaşma girişimlerinin tabutuna son çiviyi çaktı. Bölünme artık sadece Suriye için geçerli değil ve küresel cihadın diğer alanlarına da yayıldı.
"Daha sade ve doğru bir tabirle; biz şu anda, kaynama noktasına yakın bir yerde ve kapımıza yaklaşan, kapsamlı bir 3. İntifada eşiğindeyiz."