Ahmet el-Kâtib’in veya diğer Ehl-i Sünnet ulemasının inkârları onlara zarar vermez. Nitekim İsrâiloğullarının büyük çoğunluğunun Hz. İsa’nın mucizevi doğumunu inkâr etmeleri de O’na (a.s.) zarar vermemiştir. Şöyle ki küçük bir fırkaları hariç -bu fırka da Hz. Zekeriyya ve Hz. Yahya (a.s.) bağlılarından oluşmaktaydı- Yahudiler, Hz. İsa Mesih’in mucizevi doğumunu inkâr etmiştiler ve günümüze kadar da Mesih beklentilerini sürdürmüşlerdir.
Ancak bugün Suriye’de Baver-373 sisteminin yerleştirilmesiyle birlikte -Rus S-300 sistemine kıyasla daha gelişmiş olması ve Siyonistler ile Batılılar tarafından bilinmeyen yetenekleri dolayısıyla- Tel Aviv’in Suriye’de İran’ın varlığını engelleme çabalarının sonlandığı yorumu yapılabilir.
1990'larda Fransız ve Cezayir gizli servisleri tarafından Cezayir'de Silahlı İslami Grup'un (Groupe Islamique Armé / GIA) yaratılışına şahitlik ettik. GIA, IŞİD Suriye'de ne yaptıysa Cezayir'de kesinlikle onu yaptı. Geniş çaplı katliamlar, tecavüzler ve benzeri şeyler İslam adına işlendi. IŞİD'in Ebu Bekir el-Bağdadisi gibi Şerif Gousmi, namı diğer Ebu Abdullah Ahmed adında sahte bir halifeleri vardı.
Siyasi gözlemcilerden biri konferans hakkında şu cümleleri kullandı: “Bu komplonun arkasında duranlar Arap halklarını zehirli hançerle sırtından bıçaklıyor. İlk olarak İsrail ile ekonomik ve politik normalleşmeyi meşrulaştırıyorlar, ikinci olarak ise Filistin davasını üç kuruş paraya satmak için bu Arapların parasını kullanıyorlar.”
İdam edilenler arasındaki Şii genç Abdülkerim el-Hevac, 16 yaşındayken tutuklandı ve hükümet karşıtı gösterilere katılmak suçuyla idama mahkûm edildi. Uluslararası yasalar gereğince, suçun işlendiği tarihte 18 yaşının altında olan sanıklara idam cezasının uygulanması yasaktır.
El-Bistevi söz konusu eserinde bütün Müslümanların ittifakı ile bu konuda 50’ye yakın sahih hadis olduğunu belirtiyor. Önceki programda bir rivayetin 5 sahabî tarafından rivayet edilmesi halinde mütevatir olduğunu söylemiştik. 30 sahabî tarafından rivayet edilen ve en az 50 sahih rivayeti bulunan bir konu hakkında ne söylenebilir ki!
Dünyanın en gelişmiş kapitalist ülkesi himayeciliğe başvururken ve rekabetçi olmayan endüstrilerini desteklemek için gümrük duvarları oluştururken Başkan Ruhani ve ekonomik danışmanlarının serbest ticaret türküleri söylüyor olması o kadar ironik ki… Bu yanlış yönlendirilmiş İranlı serbest ticaret müdafileri Papa’dan daha Katolik olma temayülünde.