Dünya kapitalist krizinin daha önceki dönemlerinde hegemonik düzenin çöküşüne siyasi istikrarsızlık, yoğun sınıfsal ve toplumsal mücadeleler, savaşlar ve yerleşik uluslararası sistemdeki kırılmalar damgasını vurmuştu. İkinci Dünya Savaşı'nın başlangıcının 1936-39 İspanya İç Savaşı ve onun sonucu olan faşist diktatörlük olduğunu hatırlayalım. Filistin'de tehlikede olan küresel geleceğimizdir.
Pompeo’nun ziyaretinin açıklanmayan hedefiyse, İsrail ve Amerika’nın yaklaşık bir senedir hazırlandığı ancak İşgal Devletindeki siyasi kriz yüzünden ertelenen stratejilerini pekiştirmektir. Yani, gelecek Kasım ayında yapılacak olan Amerikan Başkanlık seçimleri öncesinde ABD ile İsrail; Direniş Ekseni, Suriye, İran ve Hizbullah’a karşı ortak bir saldırı gerçekleştirebilir.
Suudi Arabistanlı üst düzey yetkililerin “eğip bükmeden” şeffaf bir şekilde halklarına tüm gerçekleri anlattıkları çok nadir görülür. Suudi Arabistan Maliye Bakanı Muhammed el-Cedan’ın geçtiğimiz akşam el-Arabiya televizyon kanalına ülkenin mali ve ekonomik durumuyla ilgili verdiği röportaj da bu eşine az rastlanır örneklerden biri oldu.
Uluslararası Para Fonu (IMF) birkaç ay önce küresel petrolün 2034 yılında biteceği ve Körfez ülkelerinin çoğunun iflas ile yüz yüze geleceği, bu sebeple krediye başvurmak zorunda kalacakları, bütçe açığını kapatmak için vatandaşlarına yüksek vergiler dayatacakları ve kamu giderlerini minimum seviyeye düşüreceklerini öngörmüştü.
Suudi liderliğinin çok yanlış bir zamanlamada fitilini ateşe verdiği bu petrol savaşı, OPEC’in yıkılmasına ve petrol için neredeyse adil fiyatları koruyan küresel bir kuruluş olarak tarihe gömülmesine yol açacaktır. Bu krizin en büyük zarar gören tarafı kuşkusuz Suudi Arabistan Krallığı olacaktır. Çünkü ilk olarak liderlik rolünü daha sonra ise petrol gelirlerinin çoğunu kaybedecektir.
Süveyş Kanalı Savaşı ve İngiliz-Fransız-İsrail saldırıları Britanya İmparatorluğu’nun çöküşüne tarih attıysa, korona virüsü de Amerikan İmparatorluğunun sonu için geri sayım başlatmış olabilir. En azından biz böyle olmasını umuyoruz.
Ekonomileri yeniden yapılandırmak ve küresel totaliter bir süper devlet empoze etmek için -muhtemelen ortalama tehlikedeki- bir virüsten yararlanma planı, açılacak olan Yeni Karanlık Çağ'da itaat ve mahrumiyete öncülük edecek. Egemen elitler, bizi kölelerden hallice ve bedavadan yiyici takım olarak telakki ediyor.