Hizbullah'ın işgal altındaki Şeba Çiftlikleri'ne yönelik saldırıları, "cepheleri birleştirme" stratejisinin eski angajman kurallarına göre de olsa uygulamaya konduğunun İsrail’e gönderilmiş açık bir sinyaliydi. Yani İsrail Gazze'yi işgal etmek, Hamas'ı ve İslami Cihad'ı ortadan kaldırmak gibi bir hedefle saldırısını tırmandırırsa kurallar değişecektir.[Hizbullah doğrudan savaşa girecek.]
Şehid Komutanımız Kasım Süleymani’nin suikastçısı Bay Trump, pis ve rezil ömrünün geri kalan kısmında İDMO’nun ana hedeflerinden birinin, ofisinde ya da dışarıdayken, kalplerimizin komutanının intikamını almaya çalışmak olacağına emin olabilir!
Muğîre b. Şu’be, Ali b. Ebî Tâlib’e sövdü. Bunun üzerine Zeyd b. Erkam ayağa kalkarak şöyle dedi: Ey Muğîre, Resûlullah’ın (s.a.a.) ölülere sövmeyi yasakladığını bilmiyor musun? Ali ölüp gittiği halde neden O’na sövüyorsun? Bu hadis Müslim’in şartına göre sahihtir.
Bununla birlikte makalemizin girişinde de belirttiğimiz üzere bir grup araştırmacı, Şiilerin bu bocalayışlarına delalet eden rivayetlerin İmamların isimlerini açıklayan hadislerin uydurma olduğunu gösterdiği inancındadır. Onların bu iddialarına tek delilleri bu iki grup rivayet arasında çelişki olduğunu varsaymalarıdır, oysaki bu çelişkinin halli mümkündür ve bu iki rivayet grubunun sıhhati her türlü belirsizlikten uzaktır.
"BAE, İsrail ile birleştiğini, tek bir varlığa dönüştüğünü resmen ilan etti. Emirlikler bugünlerde Sokotra Adası’nı İsrail’e verdiklerini söylüyorlar. Bugün hamdolsun imkanlarımız çok, 1500, 2000 km menzilli balistik füzelerimiz var… Seyir füzelerimiz, Kudüs füzeleriniz var…”
Berşeva’yı 40 km menzilli Grad füzeleriyle vurduğumuzda dünya çok şaşırdı. Bundan dört yıl sonra, 2012’de direnişimiz İran İslam Cumhuriyeti’nin sağladığı Fecr füzelerini ve kendi üretimimiz füzeleri kullanarak Tel Aviv’i ilk kez vurmuş oldu. 2014’te Tel Aviv’i 170 füzeyle vurduk, bunlar arasında İran’ın sağladığı Fecr füzeleri de vardı.
Buradan hareketle akla şu soru geliyor: Zahir ve bâtın ilmi Hz. Peygamber’den (s.a.a.) kime geçmiştir? Şia açısından mesele ve problem çözülmüştür. Çünkü Şia Sekaleyn Hadisi gereği Kur’ân ile Ehl-i Beyt İmamlarının birbirinden ayrılmadığına inanıyor. Kur’ân’ın nasıl ki zahiri varsa bâtını da vardır. Nasıl ki tenzili varsa tevili de bulunmaktadır. Öyleyse Ehl-i Beyt İmamları (a.s.) tenzil ve tevil ilmini atalarından miras almışlardır.