Ana akım medyada nihayet yayılmaya ve küresel kolektif şuurda yer etmeye başlayan bilgilere rağmen Suudi emperyalizminin Yemen’deki kanlı tarihi hala büyük oranda keşfedilmiş değildir.
Hizbullah'a yakın Lübnanlı bağımsız uluslararası ilişkiler uzmanı Hussam Matar, Al Monitor'a yaptığı açıklamada "İran'da devlet devrimin hizmetindedir ve Hizbullah da bu devrimin kalbinde yer alıyor. Hizbullah İran için bir müttefikten fazlasıdır. Bu ikisi arasındaki ilişki baba ile oğlu arasındaki ilişkiye benzer" şeklinde konuştu.
Ömer el Beşir'in Batı ve Suudi Arabistan karşısında yaptığı bu U dönüşü Sudan cumhurbaşkanının kısa bir süre daha iktidarda kalmasını sağlayabilir sadece. Onu devirmek için en uygun fırsatı kollayacaklardır, çünkü Batı güvenilir olmayan partnerlerden kurtulmak için her şansı değerlendirir. Ömer el Beşir'in gözleri önünde bunun örneği gerçekleşti fakat o ders almış gözükmüyor.
Yemen'e de değinen General Süleymani "Ensarullah'ın halk hareketi olduğunu ve pek çok insanın bu harekete dahil olduğunu" söyleyerek "Yemen'de yürütülen savaşın Taliban'a karşı yürütülenden daha zorlu olduğunu, Taliban'ın iki ayda çökmesine rağmen Ensarullah'ın dört aydan daha fazla zamandır direndiğini" kaydetti.
“Bugün, İslam düşmanlarının İslam Ümmetinin şahsiyetine darbe vurma planlarına karşı çıkmak için önemli bir fırsattır. Amerikan önderlikli sultacı istikbar güçleri halklar için büyük musibetlere yol açmışlardır. Yemen’deki bazılarıysa ABD ve benzerleriyle ilişkilerini güçlendirmeyi öncelik vermekteler.”
Le Figaro gazetesinden Georges Malbrunot, CIA’nin Suriyeli militanlara gönderilen yüklü silah sevkiyatına önderlik ettiğini yazdı.
"Filistin İslami hareketi Hamas, Orta Doğu’da yaşanan dramatik hadiselerin ışığında, kendisini tekrar Direniş kampına sağlam bir şekilde dahil edebilecek büyük bir iç eleştiri ve yeniden değerlendirme sürecine giriyor."