Çünkü hadis “يضرب رقابكم على الدين / din üzere boyunlarınızı vuracak” şeklindedir. Sizler ise birinci, ikinci ve üçüncü halifenin her şeyi din için yaptıklarını söylüyorsunuz. Madem öyle Hz. Resûlullah (s.a.a.) neden bunu onaylamıyor da onların sorularına ‘‘hayır’’, ‘‘hayır’’, ‘‘hayır’’ cevabını veriyor?
Hz. Emîrü’l-Müminîn (a.s) Allah’ın kâmil bir velisidir, bir insan-ı kâmildir. O, tüm peygamberlerle sırlarında ve Hz. Hâtemü’l-Enbiyâ ile ise açıkta beraber olan bir kimsedir. Şu söz çok önemlidir: “Kuntu meal enbiyai sırren ve mea Muhammedin (s.a.a.) cehran.” (Ben (Hz. Ali) peygamberlerin sırrında idim, Muhammed (s.a.a.) ile açıkça zuhur ettim.)
Bu, tırmandırmanın devam ettiği, sükûnetin geçici olduğu ve İsrail’in bu durumdan endişe duyduğu anlamına geliyor. Çatışma, sadece denklemleri değil, İsrail haritasını da değiştirecek olan büyük savaşa kadar devam edecektir.
Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, iki savaşa girdi ve ikisini de kazandı. Birincisinde Hizbullah liderliğindeki Direniş 2000 yılında güneyi kurtardı ve burnunu yere sürttükten sonra İsrail işgaline son verdi. İkincisinde ise, 2006 yılında Lübnan’a karşı savaşa giren düşman İsrail, yenilmez olduğunu öne sürdüğü ordusuna olan güvenin çöküşüyle birlikte ağır bir bedel ödedi. Eğer bölgede İsrail’in kışkırtmaları ile kızgın bir savaş alev alırsa, üçüncü zaferin de uzak olacağını zannetmiyoruz.
“İngiliz Şiiliği” veya “Londra Şiası” bir süredir dillerde dolaşan bir terimdir. İmam Humeyni’nin “Asil-Gerçek Muhammedi İslam” karşısında “Amerikancı İslam”ı söz konusu etmesinden sonra İslam Devrimi Lideri Ayetullah Hamenei ve ülke aydınları da “İngiliz Şiiliği” adlı tehdide dikkat çekti.
Televizyondaki “Cihan Ara” programında Suriye savaşı, Rusya’nın Suriye krizine operasyonel düzeyde katılmasının sebepleri vs. konuşuldu. Önde gelen Batı Asya uzmanlarından Dr. Mesud Esedullahi programa konuk olarak katıldı. Dr. Esedullahi uzun yıllar Lübnan’da ve Suriye’de bulunmuş bir isim ve en tecrübeli ve en açık sözlü bölge uzmanlarından biri.
Soruna sahip olan sadece insandır ve karar almak sadece insana aittir. Başka hiçbir varlık karar almaz. Ve yalnız olan tek varlıktır. Başka hiçbir varlık yalnızlık hissetmez. Her varlık olduğu gibidir, bulunduğu ortamladır. Ama insan bir topluluk içinde bulunsa dahi eğer kendindeyse yalnızdır. Eğer kendine gelirse tabii ki. Peki insan ne zaman yalnızlık hisseder? Ciddi bir karar aldığı zaman.