Murray Bookchin anarşist komünite için aziz gibi bir şeydir. Sosyal ekoloji, özgürlükçü belediyecilik ve komünalizm olarak kavramsallaştırdığı fikirleri, kendisini solcu olarak tanımlayan çok sayıda insan üzerinde kalıcı etki yaratmıştır. Bununla beraber çok da dillendirilmeyen bir şey var ki, o da, Bookchin’in birçok anarşist ve liberteryen sosyalist gibi emperyalizm karşısında hoşgörülü bir mahcubiyet içinde olmasıdır.
Bununla birlikte makalemizin girişinde de belirttiğimiz üzere bir grup araştırmacı, Şiilerin bu bocalayışlarına delalet eden rivayetlerin İmamların isimlerini açıklayan hadislerin uydurma olduğunu gösterdiği inancındadır. Onların bu iddialarına tek delilleri bu iki grup rivayet arasında çelişki olduğunu varsaymalarıdır, oysaki bu çelişkinin halli mümkündür ve bu iki rivayet grubunun sıhhati her türlü belirsizlikten uzaktır.
İsrail'de 1989 yılında sağcılar yüzde 48 oranındayken, 2010 yılında yüzde 62’ye yükseldiler. Buna karşın yüzde 12 ise solu destekliyor.
Varlık üzerine teemmül edilir, taakkul edilmez. Çünkü varlığın mahiyeti yoktur. İbn Sina varlıkta mahiyete inanmıyor. Dolayısıyla mahiyeti olmadığına göre zihne gelemez. Onun ‘‘teemmül’’ edilmesi gerekir. ‘‘Varlıkta teemmül’’ ne demektir? Varlık sahasında hazır olmak demektir. Yani huzur makamıyla varlık sahasına girmek gerekir. Varlık sahasına girmek, Allah’ın huzurunu idrak etmektir.
İslam İnkılabı Rehberi İmam Hamanei Dünya Kudüs Günü (22 Mayıs Cuma) münasebetiyle bir konuşma yaptı.
Uluslararası Para Fonu (IMF) birkaç ay önce küresel petrolün 2034 yılında biteceği ve Körfez ülkelerinin çoğunun iflas ile yüz yüze geleceği, bu sebeple krediye başvurmak zorunda kalacakları, bütçe açığını kapatmak için vatandaşlarına yüksek vergiler dayatacakları ve kamu giderlerini minimum seviyeye düşüreceklerini öngörmüştü.
“Allah kayısıyı kayısı kılmadı, kayısıya varlık (vücud) verdi.” (Ma cealellâhu…) Bunun anlamı şudur: Allah kayısılığı yaratmadı, kayısının varlığını yarattı. İşte bu, tüm açıklığıyla varlığı asıl kabul edenlerin (esas alanların) sözüdür.