Biz Araplar, hükümetler olarak tavır almaya cesaret edemediğimiz bir noktaya geldik ve bireysel tavır alanları da mantıksız ya da deli saymaya başladık. Filistin söz konusu olduğunda bunu yapıyoruz ve kuşatma altındaki Arap devletleri meselesinde de aynı şekilde davranıyoruz. Üstelik bunu tüm Arap ülkelerindeki diktatörlük rejimleriyle mücadele konusunda da yapıyoruz.
"Ailelerin azizlerini kaybettiklerinde yaşadıkları acının ne kadar ağır olduğunu yakından bilenler olarak Yüce Allah'tan kendileri için sabır, metanet ve sükûnet diliyoruz. Ülkemizin yetkilileri ellerinden gelen yardımı yapmaktalar ve buna devam edeceklerdir inşallah."
Hamas'ın İsrail insansız hava aracını ele geçirme başarısı, İslami İran ile Gazze'yi yöneten Filistin İslami direniş hareketi arasındaki derin işbirliği bağlamında görülmelidir. Filistin'e öz savunma araçlarını özür dilemeden sağlayan tek Müslüman ülke İslami İran'dır. Dolayısıyla, Gazze'deki insansız hava aracının ele geçirilmesi hadisesinin jeopolitik mesajı oldukça açık.
"Bu, İran devletinin bu kişiye sağladığı aylık yardımların, bu vatandaşın çeşitli hizmetler için yaptığı harcamalardan daha fazla olduğu anlamına geliyor. Bu durum, gelişmiş Batı ve zengin Arap ülkeleri de dahil olmak üzere tüm dünyada son derece nadirdir. Devlet, bu hizmetlerin yanı sıra eğitim, sosyal güvenlik ve eğlence sektörlerinde de vatandaşlarına yardım sağlamaktadır."
Ülkelerindeki son sözde "ulus çapındaki grevlerin", “patlamayla değil iniltiyle” sonuçlandığını görüp son on yılların en şiddetli grevleriyle sarsılan İngiltere'ye bakan bazı İranlılar, bugünlerde böyle diyorlar.
85.03 milyon nüfuslu İran’ın sadece Besic [Seferberlik Gücü] Ordusu içinde 10 milyon kadar kadın üye var. Üniversite öğrencilerinin %75'i kadın. Ek olarak, İran'daki kadınlar, yüksek, orta ve basit yönetici pozisyonları dahil olmak üzere her düzeydeki tüm hükümet pozisyonlarının %25,2'sini ellerinde bulunduruyorlar. Ülkede hâkim olarak görev yapan 1000'den fazla kadın var.
İnsanın derinliklerinde bir gurbet mevcuttur. Her ne kadar birazdan sayacaklarımız da bir gurbet sayılsa da bizim gurbet ile kastettiğimiz; kişinin kendi şehrinden ya da ülkesinden bir başka yere gitmesi değildir; bilakis insanın bu âlemde gurbeti az veya çok hissetmesini kastediyoruz. İnsan burada hüznü deneyimlemektedir. Bazıları hüznü çok derin bir şekilde deneyimler ve çoğunlukla hüzünlü ve gamlıdırlar.