Murray Bookchin anarşist komünite için aziz gibi bir şeydir. Sosyal ekoloji, özgürlükçü belediyecilik ve komünalizm olarak kavramsallaştırdığı fikirleri, kendisini solcu olarak tanımlayan çok sayıda insan üzerinde kalıcı etki yaratmıştır. Bununla beraber çok da dillendirilmeyen bir şey var ki, o da, Bookchin’in birçok anarşist ve liberteryen sosyalist gibi emperyalizm karşısında hoşgörülü bir mahcubiyet içinde olmasıdır.
Nokta vahdetin sembolüdür. Sonuçta bir noktaya ulaşıyorsun ki orada hiçbir boyut yoktur. Yani hiçbir kesret yoktur. Nokta hiçbir şekilde bölünemez. Bölünememesi demek kesretin olmaması demektir. İşte o nokta sizin kendi varlığınızın nihai sırrıdır.
“Bağımsızlık Bildirgesi, Amerikan kapitalist ulus devletinin gelişmesi bağlamında siyahilerin köleleştirilmesini ve yerli halkın soykırıma uğratılmasını zımnen meşrulaştırmıştır."
Netenyahu’nun şu anda yaptığı daha ziyade başındaki belayı def etmek için yeterli gürültüyü çıkaracak bir “patlamış mısır operasyonudur.”
Aklın tatmasına örnek sanatçılardır. Sanat işte böyle ortaya çıkıyor. Sanatçı, aklı tat alan kimsedir. Kavram yaratmıyor, tadıyor. Sanatçı kavram yaratmaksızın kendi tattığına ulaşıyor. Akıl tadar, zevk aklın tadışıdır. O halde şuhûd aklın görmesidir, zevk ise aklın tatmasıdır. Demek ki akıl olmadan ne şuhûd olur ne de zevk.
“Üst düzey bir Amerikalı yetkili Haaretz gazetesine, başında İsrail Ulusal Güvenlik Danışmanı’nın bulunduğu bir heyetin bu ay başlarında Beyaz Saray’da, İran’ın Ortadoğu’daki saldırganlığına karşı koyacak bir strateji hakkında ortak tartışma yürütmek üzere üst düzey Amerikalı yetkililerle bir araya geldiğini teyit etti.”
Salvador ordusundan kaçmış bir askerin New York Times’a verdiği bir röportaja göre o dönemde ABD’li askeri danışmanlar, küçük yaştaki tutuklulara işkence yapma yöntemlerini öğretti. Salvador Ulusal Muhafızları’nın eski üyesi, gerilla olduğu söylenen insanları bulan ve onlara işkence yapan on iki kişilik bir manganın üyesiydi.