Murray Bookchin anarşist komünite için aziz gibi bir şeydir. Sosyal ekoloji, özgürlükçü belediyecilik ve komünalizm olarak kavramsallaştırdığı fikirleri, kendisini solcu olarak tanımlayan çok sayıda insan üzerinde kalıcı etki yaratmıştır. Bununla beraber çok da dillendirilmeyen bir şey var ki, o da, Bookchin’in birçok anarşist ve liberteryen sosyalist gibi emperyalizm karşısında hoşgörülü bir mahcubiyet içinde olmasıdır.
Kaynak şunları ekliyor: “Bu tesis, bölgedeki [İsrail] rejiminin memurları ve siber-elektronik personeli için bir eğlence merkezi konumundaydı. Bu nedenle hafta içinde fazla trafiği yoktu ve onları çoğunlukla hafta sonları görüyorduk. Devrim Muhafızları'nın hafta sonundaki füze saldırısı sırasında, tesise 10'dan fazla insan girmişti.”
Süleymani suikastından bir buçuk yıldan fazla bir süre sonra, Direniş Ekseni içindeki kaynaklar The Cradle'a Nasrallah'ın Süleymani'den kalan pek çok bölgesel dosyanın fiili varisi olduğunu söylüyor. Bunların hiçbiri, Süleymani'nin Kudüs Gücü’ndeki halefi ve Nasrallah’ın rolünü tamamlayan İsmail Kaani'nin yetkinliği hakkında herhangi bir olumsuz ima içermiyor.
Merhum Ahmed Cibril başlangıçta komünist eğilimliydi ve Filistinliler arasında komünizm eğitmeniydi, ancak İran Devrimi ile onun içinde de bir devrim baş gösterdi ve İslam'a döndü. Ben onun bir Şii olduğuna inanıyorum. Arafat'a yakın olduğu anlaşılan bir grup âlime, "Ben Müslüman oldum ama sizin İslam’ınızla değil, İmam Humeyni'nin İslam'ı ile" demişti.
Mejharaljazeera, 23 Mayıs Pazar günü Dubai'deki Mandarin Oriental Jumeira otelinin önünde, 28 yaşında yiğit bir Mısırlı gençten aldığı 14 bıçak darbesiyle öldürülen İsrail Uzay Ajansı'nın 84 yaşındaki eski başkanı Avi Har Evin hadisesiyle ilgili belgeleri, Dubai polisi içindeki İslam mücahitlerinden elde etti.
İran'da İslami hareket dışında hiçbir sosyo-politik hareket; tek bir merkezi önderliğin otoritesi altında ve tutarlı bir ideolojik çerçeve içinde faaliyet yürüten siyasi, sosyal, ekonomik ve askeri şubelere sahip değildi.
İkisi de suda şehid olmuştular ve su bedenlerini aynı noktaya getirmişti. Çok şaşırtıcı bir durumdu. Hüseyin'e “Bunu nasıl bildin?” diye sordum. Bana, “Önceki gece rüyamda Ekber Musayipur’u gördüm, bana esir alınmadıklarını ve şehid edildiklerini söyledi” dedi. “Yarın bu saatte döneceğim ve Sadıki de ertesi gün dönecek ” dedi diye de devam etti.