Dolayısıyla istediğiniz her şeyi yapmak istemeniz, özgürlük değildir. Özgürlük bilinçledir. Bazen özgürlük, bir şeyi yapmamaktır [yapmamayı istemektir]. Yalnızca istediğiniz her şeyi yapınca mı özgürsünüzdür, yoksa bazen yapmadığınızda da mı özgürsünüzdür? O halde ben akla itaat ettiğimde mi özgürüm, nefsime mahkûm olduğumda mı? Akla itaat etmek özgürlüktür.
Meşhur Şiî şair Di'bil Huzaî şöyle der: “Efendim İmam Rıza'nın huzuruna vardım. İmam, ashabıyla birlikte oturmuş yas tutuyordu. Beni görünce, ‘Ey Di'bil! Bir şiir okumanı istiyorum. Çünkü bu günler biz Ehlibeyt'in hüzün ve keder günleri; düşmanların, bilhassa Emevîlerin saadet günleridir!"
"Devrim Muhafızları’nın Suriye’deki şehidlerini kim gizledi ki? Bu şehidler halkın arasında görkemli bir şekilde ve tamamen aleni olarak defnediliyorlar. Ve bunun haberleri de medyada yayınlanıyor."
İslamî mukavemet düşüncesi, devletlerin ötesinde varlık göstermiş ve halklar arasında kök salmıştır. Uluslararası ilişkiler teorilerine göre devletler asıl oyuncular olarak kabul edilir. Ancak mukavemet düşüncesinin pratikleşme sürecinde hem devletler hem de devlet dışı unsurlar birlikte çalışmıştır.
İmam Humeyni’nin Âl-i Suud hakkındaki ikazlarını dikkate alsaydık bugün onlar İslam ülkelerinde fitne çıkaramazlardı. Bugün fitnenin hâkim olduğu bütün İslam ülkelerinde, Bahreyn’de, Irak’ta, Suriye’de, Filistin’de, Pakistan’da, Lübnan’da, Afganistan’da… Âl-i Suud’un parmağı vardır.
İran İslam Cumhuriyeti’ne teşekkür eden İslamî Cihad Örgütü’nün askerî kanadı Kudüs Tugayları, İslam Cumhuriyeti’nin Filistin halkının mazlumluğunu hiçbir zaman göz ardı etmediğini vurguladı.
Heykel, kendisine yöneltilen “Kral Abdullah ile hangi konuları görüştünüz?” sorusunu şöyle cevaplar: “Kral Abdullah bana tek bir şey sordu, o da şuydu: 80’li yaşlarda kadınlarla ilişkin nasıl?” Heykel şöyle devam eder: “Suudi basını ertesi gün bizim o görüşmede bölgesel ve uluslararası meseleleri ele aldığımızı yazdı.”