Ben de Gazzâlî'nin Şiî olduğuna inananlardanım, elbette ki ömrünün sonlarına doğru. Kendisi hakkında otuz yıl önce kaleme almış olduğum Gazzâlî’nin Bakışında Mantık ve Marifet adlı kitabımda birtakım delillere dayanarak onun Şiî olduğunu ispatlamıştım. Bunun en büyük delillerinden biri, kendisinin kaleme almış olduğu Sırru’l-Âlemeyn adlı kitabıdır. Zira Feyz-i Kâşânî de aynı kitaba dayanarak onun Şiî olduğunu söylüyor.
Makale yazarının, İmâmiyye’nin düşünsel sistemindeki “On İki İmam” ve “on ikinci imamın gaybeti” düşüncesinin temel/özgün/asil [bir düşünce] olmadığı konusundaki en önemli delili; On İki İmam Şiîliği’nin ilk kaynaklarında bu bağlamdaki hadîslere rastlayamamasıdır. Oysaki makale yazarının müracaat ettiği metinler ve hicrî III. yüzyılın sonlarına ait diğer birkaç metin de incelendiğinde, yazarın ulaştığından farklı sonuçlara ulaşılmaktadır.
Etan Kohlberg, çağdaş bir oryantalist ve Şiilik araştırmalarında aktif, Siyonist bir uzmandır. O, “Râfıza” terimi hakkında yazmış olduğu iki makalede, mezkûr terimin anlamını ve tarihsel arka planını açıklamayı amaçlamış; ilk Şiî ve Sünnî kaynaklardan yararlanarak, yüklendiği mânâları incelemiştir. Kohlberg, bu terimin başlangıçta olumsuz bir anlama sahip olduğu, ancak Şia İmamları tarafından müspet ve iftihar verici bir anlama dönüştürüldüğü konusunda ısrarcıdır.
Ben derim ki; Ehl-i Beyt’in imametine Tevrat’tan delil getirilmesi müteahhirun dönemi âlimlerinin buluşlarından değildir. Aksine bu delillendirme, Şiî âlimlerin imamete dair sundukları diğer kanıtlar ile birlikte başvurdukları kadim bir yoldu. İlk Şiîler bu metodu İmamlarından (a.s.) almışlardır. Ehl-i Beyt’in bu metodu ise bizzat Kur’ân-ı Kerim’in metodudur
Ben derim ki; On İki İmam rivayetleri bağlamında incelenen Ehl-i Sünnet ve Ehl-i Şia’nın sened kriterleri yazarın bu iddiasını çürütmektedir. On İki İmam hakkındaki Şia hadisleri İmam Mehdî’nin (a.s.) veladetinden önce hatta hicretin ikinci asrından itibaren Şiîler tarafından bilinmekteydi.
Süleym b. Kays’ın kitabı hakkındaki doğru görüş şudur: Bu kitabın aslı sahihtir. Üç büyük şahsiyet, Numânî ve Saffâr ile diğer Şiî âlimler bu eserden rivayette bulunmuşlardır. Ancak kitapta inatçı muhalifler tarafından eklenen birtakım karışıklıklar mevcuttur.
İmam Zeynelâbidîn (a.s.), ezana “hayye alâ hayri’l-amel” cümlesini ekledi, kendisine bunun sebebi sorulduğunda “Ezan başta böyleydi!” (huve ezânu’l-evvel) buyurdu. (İbn Ebî Şeybe, el-Musannef, 1, 215)