Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, 2016'daki İran'ı ziyaretinde “İran'ın Çin’in bölgedeki en büyük stratejik ortağı olduğunu” söyleyerek bunu dile getirmişti. Tahran'a, Çin’in milyarlarca dolarlık yüzlerce yatırımı ve büyük ticaret anlaşmaları olan Suudi Arabistan'ı gölgede bırakan bir statü verdi.
Moshe Yaalon sözlerini şöyle sürdürdü: “İran dünyadaki istikrara yönelik en önemli tehdittir. İran rejiminin desteği olmaksızın Hizbullah etkisizdir; İran onlara silah, füzeler, roketler ve gerekli teknik bilgiyi sağlamaktadır. İran desteği olmasa Hamas ve İslami Cihad, özellikle de Gazze Şeridi’nde önemsiz bir güce dönüşür.”
Siyonist rejim genelkurmay başkanı general Gadi Eisenkot Londra’da basılan Suudi sermayeli Elaph gazetesine röportaj vererek “İran’la yüzleşmek için Suudi Arabistan ve diğer ılımlı Arap ülkeleri ile tecrübe ve istihbarat paylaşımına hazırız” ifadelerini kullandı ve ekledi: “Bizimle Suudi Arabistan arasında pek çok ortak çıkar mevcut.”
“İran’ın bölgede bir rolü var. Burada İran halkı ile İran önderliği –İran’ı yöneten Devrimci Şura- hakkında farklı düşündüğümüz açıkça belirtmek istiyorum. Bizim sorunumuz İran halkı ile değil, derdimiz devrimci yönetimi ile.”
The New Yorker gazetesinin manşeti, ultra-liberal rüyayı açığa çıkarıyor: “İranlı seçmenler katı muhafazakarlara bir mesaj verdi”. Hayır Robin Wright, Obama Acem ülkesinde Ronald Reagan’la savaşmıyor! Evet, yüksek katılım oranı ve sonuçlar Cumhurbaşkanı Ruhani için bir güç aşısı oldu. Ama hayır, hayır ve üçüncü kez hayır: İran Cumhurbaşkanı Ortadoğu’nun Angela Merkel’i olmaya hazır değil.
Suudi Arabistan tarafından finanse edilen El-Arabiye hatalı bir şekilde Yunusi’nin “İran bugün tarihte olduğu gibi bir imparatorluk haline gelmiştir ve başkenti şimdi Bağdat’tır. Burası dün olduğu gibi bugün de medeniyetimizin, kültürümüzün ve kimliğimizin merkezidir” dediğini aktardı. CNN Arapça servisi manşetten, Yunusi’nin “İran bir imparatorluktur ve başkenti Irak’tır. Biz bölgeyi Vehhabilerden, yeni-Osmanlılardan ve ateistlerden koruyoruz” dediğini yazdı.
Tahran tarafından Hamas’a her yıl 250 milyon dolardan fazlası veriliyor. Bu, hareketin yoluna devam etmesine ve uluslararası yaptırımlara direnmesine olanak verdi. Hamas yetkilisi Ahmed Yusuf’a göre “İran’ın Filistin sahnesindeki varlığı, en samimi olan varlıktı ve bölgede pek çok sonuç verdi. Filistinlilere, gürültü-patırtı çıkarmadan milyonlarca dolar sundu.”