"El Kaide, ABD ve Suud Emperyalizminin Aleti"

"El Kaide, ABD ve Suud Emperyalizminin Aleti"
Press TV Washington’daki Onur, İnsan Hakları ve Barış organizasyonundan Dr. Randy Short ile Yemen ve Suriye müdahaleleri ve Suudi Arabistan ile özellikle Amerika Birleşik Devletlerinin desteği hakkında bir röportaj gerçekleştirdi.
El Kaide Yemen’de emperyalizm ve yeni sömürgeciliği kolaylaştırıyor
 


Suudi Arabistan, ülkedeki geniş arazilerin Suudilere satışıyla Yemen halkının çıkarlarına karşı Yemen’in içişlerine aşikâr bir şekilde müdahale ediyor.

Press TV Washington’daki Onur, İnsan Hakları ve Barış organizasyonundan Dr. Randy Short ile Yemen ve Suriye müdahaleleri ve Suudi Arabistan ile özellikle Amerika Birleşik Devletlerinin desteği hakkında bir röportaj gerçekleştirdi.

Aşağıdaki metin bu röportajın yaklaşık bir çözümüdür.

Press TV: Amerika’nın Yemen’deki rolü hakkında konuşalım. Biz elbette biliyoruz ki, Washington Suudi Arabistan ile imzalanan anlaşmada büyük oyuncuydu. Anlaşmayı destekleyenler bunun kan dökülmesini durduracağını söylüyorlar, dediğim gibi, bu anlaşma orada yapılan protestolara yönelik devamlı saldırılara bir son verdi.

Ancak bunun şimdi Yemen’de yükselen Amerikan askeri mevcudiyeti için bir başlangıç olduğunu düşünüyor musunuz?

Short: Tabii, şunu düşünün… İnsanlar, akış için kontrol noktalarına sahip olmayı umdukları gibi gelecek planları içinde yer alan suyollarını, boru hatlarını kontrol etmek istiyorlar. Kızıldeniz’in bir tarafında Cibuti’ye ve diğer tarafında Yemen’e sahipler, böyle bir yolu kontrol etmek istiyorlar.

Yine, Mısır’ın ulusal çıkarlarını ileri sürerek Süveyş Kanalını kullanma hususunda herhangi bir değişikliğe gitmesine karşı koymak.

Ama kan dökme yok, bundan kastım, halkı insansız uçaklar öldürüyor… ve eğer siz araziye asker koyarsanız insanları öldüreceksinizdir.

İnsanların ihtiyaçları karşılanmadı ve siz bunu görmeseniz bile onların elleri on yıllardır Suudi Sarayı ve İngiltere’nin sömürgeci çıkarları lehine bölgedeki şiddete olabildiğince karıştığından Suudi Arabistan Amerika’nın 52. eyaletine çok benziyor ve İngiltere de 53.sü olmalıdır.

Şimdi, Birleşik Devletler sahte kömür meselesinde tasarladığı gibi, aynı şekilde oraya asker yerleştirebilir. Öyle ki, petrol sebebiyle olduğu kadar tamamıyla sömürülmese de, insanlar için hiçbir şey yapmaksızın kazanma ihtimaline binaen böyle bir arzu vardır. 

Press TV: Amerika Birleşik Devletleri’nin Yemen’de şimdiki mevcudiyetinin sonucu olarak Amerika çatışmaya odaklandı ve Yemen’deki teröre karşı savaşın,  El Kaide’ye karşı olduğunu söylüyor.

Toplum önünde olan bazı insanlar bunun Yemen’in bölünmesi ile sonuçlanabileceğini söylüyorlar; bu Somali’nin gittiği çöküş yoluna da varabilir mi? Bunların Amerika’nın oradaki varlığının neticeleri olacağını düşünüyor musunuz?

Short: Bir, bence… Birleşik bir Yemen var ve insanların bunu istediğini düşünüyorum; onlar bir iç savaş ve bir yahut iki darbe atlatmayı başardılar. Sınıflar veya klanlar yoluyla bölünme yerine bir toplum olarak birleşme yönünde çabalamayı tercih ettiler. Bunun (bölünmenin) olmasına izin vereceklerini düşünmüyorum.

Ama bu El Kaide meselesini cevaplamam lazım… El Kaide Birleşik Devletler tarafından icat edildi ve her zaman bir bahane olarak kullanılıyor… Somali’ye girdiler, Somali’de arkadaşlarım var. El Kaide Somali’yi terk etti ve Suriye’ye saldırmak için Türkiye’ye gittiler.

Birleşik Devletler her nereye saldırmak veya insan yerleştirmek ve Yemen veya Libya yahut Suriye gibi halkların yaşam haklarını ihlal etmek isterse böyle yapar veya aynı şekilde, Irak’ta bulunup İran’a saldıran, şimdilerde Amerika Birleşik Devletleriyle dost olan suçlu terörist grup Halkın Mücahitleri Örgütünü meşrulaştırıyor.

Bu teröristler emperyalizmi, müdahaleyi ve yeni sömürgeciliği ve yine kapitalist yağmanın en aşırısını kolaylaştırmaya yarıyorlar. Afrika Boynuzu’ndaki petrol, istedikleri bu petrol Kızıl Deniz’in altındadır; onlar halkın kendi doğal kaynaklarından istifade ettiğini görmek istemiyorlar. Olan budur… Kimsenin El Kaide gibi bir derdi yok.

Eğer bu kadar çok endişeleniyorlarsa, niçin onlara Suriyelilere karşı kullanmaları için Türkiye’de füzeler veriyorlar? Niçin Libya’da Libyalılara karşı kullanmaları için füzeler verdiler? Şimdi aniden onlarla savaşa tutuştular… Afganistan’da El Kaide’ye karşı savaşıyorlar ve onlarla Suriye’de,  Cezayir’de ve Libya’da dostlar ve sonra Yemen’de onlara karşı savaşıyorlar. Demek istediğim, eğer tamamıyla psikotik değilse, Amerikan dış politikasının şizofrenik ve paranoyak olduğunu düşüneceksiniz.

Ayrıca, dünyanın halkı öldürülen ülkelerine baktığınızda onların barış istediklerini, yaşama hakkı istediklerini ve kendi hallerinde bırakılmayı talep ettiklerini görürsünüz.  Ve gördüğünüz gibi Bağlantısızlar Hareketi ve diğer ülkeler bir silah alıp bir Arap’ı yahut zenciyi vurmayı düşünen tek kutuplu Amerikan dünyasından rahatsız oluyor… Bunun sonu gelmeli.

Press TV: Yemen’de, Mısır’da olan devrimlerin ve halen Bahreyn’de olanların, Suudi Arabistan’ın bölgedeki çabaları koordine edilmeye çağırılıyor ki bu tür hareketler kendi halkı için bir emsal olmasın ve tabii ki Amerika Birleşik Devletleri tarafından destekleniyor. Tüm bu faktörler devrimlerin meyve vermesini önlemeye yetecek mi?

Short: Ben hemfikir değilim. Bence insanlar bir araya gelir ve özgürlüğü tadarlar, Bahreyn’deki gibi kendi güçlerini tadarlar, onlar çok büyük sayılara karşı savaştalar. Öncelikle insanlar cesur olurlarsa durdurulamayacaklarını fark ettiler ve onlar baştaki devrimlerin intifadaları ne yaptıysa onu yapacaklar.

Yemen’de El Kaide yoktur, dediğimi düşünen beyefendi ile hemfikir olmadığımı söylemek istiyorum. El Kaide’nin nerede olmadığına dair bir fikrim yok ama şu bir gerçektir ki, misalen, Amerika Birleşik Devletleri ve yardakçıları El Kaide ile birlikte bir yerde savaşmakta müttefiktirler ve onları diğer toplumlara saldırmak için silahlandırıyorlar – bu bir gerçektir, bir fikir değildir. Bu nedenle ben El Kaide nedir konseptinin manipülasyonu hakkında konuşuyorum.

Bu devrimlere geri dönersek… Halk hareketlerini durduramazlar – onlar öncelikle fark ettiler ki, özgür olacaklar, İslam inançlarıyla ve milliyetçilikleriyle ilişki kurdular ve düşüşteki Batı desteğiyle durdurulamazlar.

medyaşafak