Dr. Enis Nakkaş: Tahran Direniş Ekseninin Üssüdür

Dr. Enis Nakkaş: Tahran Direniş Ekseninin Üssüdür
Lübnan Stratejik Araştırmalar Şebekesi Müdürü Dr. Enis Nakkaş, Arap ülkelerinde görülen son olayların devrim sıfatını hakettiğine kani değil.
Dr. Enis Nakkaş, Arap Baharı ifadesinin kabulüne yanaşmayı reddediyor ve bu kavramın geçtiğimiz senenin başından itibaren Arap sokaklarında harekete geçen halk ayaklanmaları için kullanılmaya başlandığını belirterek bu konudaki yaklaşımını şöyle gerekçelendiriyor: “Bahar, güzel havaya işaret eder, bu tanımı şu an Arap ülkelerinde olan bitene uyguladığımızda sonuçları zorunlu olarak her ülkede iyi olmayabilir”. Ona göre, bu terim, Batılıların reklamından başka bir şey değil. Aynı zamanda bu hareketlere devrim nitelemesinin yakıştırılmasına da karşı çıkıyor, zira devrim, mevcut iktidarda meydana gelen köklü değişim ve bağımsızlık anlamına gelirken şu ana kadar meydana gelmiş tecrübelerin bunun aksini ispat ettiğini zikrediyor.

Savtu’l Ahrar (Özgürlerin sesi) adlı dergiye özel bir demeç veren Nakkaş, analizinde bir çok örneğe yer veriyor. Mısır’da mesela, meydana gelen değişimin, sadece rejimin başını devirdiğine ancak rejimin kendisini değiştirmediğine inanıyor. Nitekim eski rejimin temsilcisi konumundaki bazı bakanlar ve yetkililerin olduğu gibi kaldığını hatta yönetimin de aynen devam ettiği görüşünde. Biçimsel olarak güvenlik kavramının değişmesine şahit olunduğunu belirten Nakkaş, bu kavramın daha önce ülke bazlı değerlendirmelere tabi tutulurken artık bütün Arapları ilgilendiren düzeyde ele alınması gerektiğini dile getiriyor.

Lübnanlı uzman, Batı’nın yönlendirmesiyle iç güçlerle dış güçler arasındaki mücadelenin sürmesi anlamında Mısır’daki olayların tamamen Tunus’a uygunluk arz ettiğini belirtiyor. Bir başka deyişle Tunus’taki durum, genel olarak ABD’nin bölgedeki etkisizliği sonucu meydana gelen stratejik bir boşluktan kaynaklandı. Nakkaş, Tunus’taki gelişmelerin İran İslam Devrimi’ne benzer bir devrime yol açacağının önceden kestirilerek bu duruma hazırlık yapıldığını söylüyor. Ve olan biteni şöyle özetliyor: “Bunun kanıtı Tunus’ta devrim olarak nitelendirilen şeyin ordu yönetiminin Bin Ali’yi devirmeye teşvik ederek Amerika’nın kararıyla sonuca ulaştırılmasıdır. Bu nedenle köklü bir değişim olmamıştır.”

Suriye’de Başkan Esed’in krize makul yaklaşmadığını kabul etmekle birlikte Suriye’de rejimin çökeceğine ilişkin yorumlara prim vermeyen Stratejik Araştırmalar Network Başkanı, Libya’daki senaryonun tekrarının imkansız gibi bir şey olduğuna işaret ettikten sonra, kendi bakış açısını destekleyen bir çok göstergenin var olduğunu, Türkiye de dahil olmak üzere rejimin devrilmesini sağlayacak dinamiklerin/güçlerin mevcut olmadığını dile getiriyor. Bu çerçevede Suriye ordusunun güçlü bir ordu olduğunu, diplomasisinin hala ayakta olduğunu, İran, Hizbullah ve Filistin hareketlerinde temsil olunan direniş güçlerinin etkisini zikrediyor.

Hizbullah’ın adı geçtiği noktada Hasan Nasrullah’ın açıklamalarını ve Beşşar Esed’e verdiği desteği savunan Dr. Enis Nakkaş, Suriye rejiminin direnişin yanında yeralan bir yönetim olduğunu ve halen halkın çoğunluğunun desteğini aldığını, Nasrallah’ın tutumunun ise son derece dengeli olduğunu zira Suriye yönetiminin halkına karşı olmadığını kaydediyor.

Türkiye’nin Libya’ya ve Suriye’ye yönelik tavrını eleştiren Nakkaş, Türkiye’nin maddi bir takım çıkarları olduğunu ve buna göre hareket ettiğini, Libya meselesinde önce Kaddafi yönetiminden yana tavır koyan Türkiye’nin, Kaddafi yönetiminin çökmek üzere olduğunu görünce daha sonra bu tavrını değiştirip NATO saflarına geçtiğini ifade ediyor.

Bir dönem el Fetih hareketi içerisinde yer alan ve Filistinli gruplara yakınlığıyla bilinen Nakkaş, Suriye’deki en kötü senaryonun bir iç ve bölgesel savaşın çıkması olduğunu belirterek şunları söylüyor: “İran’ın araya girmesi Suriye’ye yönelik saldırı olmasını engelledi, Tahran, direniş ekseninin geri plandaki üssüdür. Durumun mevcut haliyle devam etmesi, İsrail’e hizmet eder, Suriye’de iç savaşın çıkması etnik ve mezhepsel kökende küçük devletçiklerin ortaya çıkmasına yol açar, Irak bölünür, direniş dağılır, İsrail önümüzdeki 100 yılda bu krizden en kazançlı çıkan gücü olur.\"