BM, İsrail Komploları Suriye’de Başarısızlığa Uğrayacak

BM, İsrail Komploları Suriye’de Başarısızlığa Uğrayacak
BM, Suriye konusunda, hükümeti muhalifler karşısında yenilgiye uğratacak Arap Birliği destekli çözüm önerisini kabul etti. Press TV, politika analisti Tahsin el-Halebî ile bu konuda bir mülakat gerçekleştirdi. Aşağıda size bu söyleşinin metnini sunuyoruz:
Press TV: Her şeyden önce biliyoruz ki, Suriye hükümeti Suudi Arabistan ve Katar gibi ülkelerin içinde bulundukları konumları ve silahlı gruplara finansal ve silah yardımında bulunduklarının iddia edilmesi hasebiyle, çözüm önerisinde adres gösterilemeyeceklerini söylüyor.

Peki, siz Suudi Arabistan ve Katar gibi bu olayda başat bir rol üstlenmiş ülkeler hakkında ne düşünüyorsunuz?

El-Halebî: Oldukça trajikomiktir ki, Suudi Arabistan, Katar ve bu konuda lehte oy kullanmış tüm Arap ülkeleri Genel Kurulda, İsrail yanlısı oy kullanmışlardır.

Bu Filistin, Kudüs-Filistin meselesi tarihinde ikinci kere ve tarihte de ilk defa görülüyor, şöyle ki bazı Arap ülkeleri İsrail’den yana tavır alarak Suriye aleyhinde oy kullanıyorlar.

Ayrıca, Suudi Arabistan’ın ve Katar’ın, bölgedeki Arap ve İslamî direniş hareketlerine karşı İsrail-Amerikan ajandasını uygulamayı denemeleri de çok normaldir.

Ortadoğu’daki tüm Arap ve Müslüman devletler için tek düşman İsrail’dir. Ve Kudüs’ü, Filistin’i özgürleştirecek, Filistin halkının haklarını geri kazandıracak olan şey de, Suriye’yi kenara itmek, Suriyelilerin, Suriyeli liderlerin istikrarını bozmak değildir, bu ancak İsrail’i keyiflendirir.

Bu ajanda emin ki, birkaç ay içerisinde başarısızlığa uğrayacaktır.

Press TV: Bu ülkelerden ve BM gibi onların Batılı destekçilerinden ve Arap Birliği üyesi devletlerden bahsederken, karşımızda duran soru şu: uygulanmak istenen ajanda nedir?

Onlar şu anda Suriye’de bir rejim değişikliği için mi uğraşmaktalar? Neyi başarmak istiyorlar? Sadece, Başkan Esad’ın Yemen’de olduğu gibi istifa etmesini mi istiyorlar yoksa sizce Suriye’ye bir askeri müdahale de söz konusu olacak mıdır?

El-Halebî: Biliyorsunuz ki bu ülkeler ABD, Fransa, İngiltere ve İsrail’in tüm Ortadoğu ve Arap-İslam âlemini yönetebilmesi için bu ülkelerin emirlerine uyuyorlar. Ancak halen bu coğrafyada, bazı bağımsız, kendi kararlarını kendileri alan, halkları istiklalin en önemli şey olduğunu düşünen devletler var.

Suriye, İran İslam Cumhuriyeti ve Lübnan gibi ülkeler, Hizbullah ve Hamas direnişçi güçleri ve bazı Filistinli örgütler gibi yapılar halen İsrail, ABD, İngiltere ve Fransa’nın kontrolünün dışındadırlar.

Bu yüzden, bu Arap ülkeleri, Fars Körfezi’ndeki kendi halklarına karşı uygulamak istedikleri özel planlarını suya düşürür korkusuyla, bu bağımsızlığı yok etmek istiyorlar ve bu amaçla da ABD emirlerine uyuyorlar. 

Unutmayın ki Suudi Arabistan, Katar ve Fars Körfezi ülkeleri Araplarının tümü, fikirlerini ifade etme, seçime gitme, oy kullanma hakkı elde ettikleri ilk anda kendi yöneticilerine karşı olduklarını göstereceklerdir.

Demokrasi ve seçimlerin olmadığı ülkeler yalnızca, Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleridir ve onlar da Suriye’deki mevcut özgürlük ve demokrasiyi alaşağı etmek istiyorlar.

Ortadoğu’da böylesi şeylerin olduğunu görmek çok komik.

Press TV: Doğru. Vedalaşmadan önce, Sayın El-Halebî, bize kısaca, Suriye’yi neyin beklediğini anlatır mısınız?

Sizce, kendi söylemiyle, ülkede şiddeti artıran silahlı gruplarla mücadele edebilecek mi yoksa bir dış müdahale mi söz konusu olacak?

El-Halebî: Elbette, halkla birlikte Suriye yönetimi, şimdi de anayasa üzerine bir referandum süreci yaşayacak. Suriye’de şu anda altı parti var, her oylamaya ve seçime katılacak yeni partiler bunlar.

Böylelikle, Suriye yeni reformlar yapıyor ve Esad’ın açıkladığı ve yaptığı böylesine reformlarla birlikte, eminim ki, Suriye bu istikrarsızlık sürecini geçecek ve başarılı olacaktır. ABD, İsrail ve Körfez ülkelerinin tüm komplolarının başarısızlıkla sonuçlanacağına eminim.

Press TV’de yayınlanan bu röportaj Hüseyin Beheşti tarafından medyasafak.com için çevrildi.