"Bağlantısızlar Hareketi’ne Gösterilen Büyük İlgi İran’ın Zaferidir"

"Bağlantısızlar Hareketi’ne Gösterilen Büyük İlgi İran’ın Zaferidir"
"Bir siyasi yorumcu, Bağlantısızlar Hareketi’nin İran’da gerçekleşen 16. zirvesine geniş ölçekli katılımın İslam Cumhuriyeti’nin diplomatik bir zaferi olduğunu söyledi."
Bağlantısızlar Hareketi’ne Gösterilen Büyük İlgi, İran’ın Zaferidir

Press TV

Bir siyasi yorumcu, Bağlantısızlar Hareketi’nin İran’da gerçekleşen 16. zirvesine geniş ölçekli katılımın İslam Cumhuriyeti’nin diplomatik bir zaferi olduğunu söyledi. 
 


Konferansa, Bağlantısızlar Hareketi’nin üye devletlerinden 100 temsilci katılım gösterdi.

İran’ın Dışişleri Bakanı sözcüsüne göre, şu ana kadar 27 cumhurbaşkanı, iki kral ve yedi dışişleri bakanının ve iki parlamenterin zirveye katıldığı kaydedildi.

120 üye ülkeye sahip olan Bağlantısızlar Hareketi’nin herhangi bir büyük bir güç bloğundan yana ya da ona karşı olma gibi bir şey söz konusu değil. BM’ye üye devletlerin üçte ikisi aynı zamanda BH’nin de üyesi. 

Press TV el Ahbar adlı Haftalık derginin editörü Ömer Neşebi ile konferans hakkında bir mülakat gerçekleştirdi.

Press TV: Sayın Neşabi, bugünkü dünyamızda Bağlantısızlar Hareketi’nin artık hesaba katılması gereken bir güç haline geldiğine inanıyor musunuz?

Neşabi: Evet, Şikago’daki arkadaşla aynı fikirleri paylaşıyorum.

Press TV: Peki bu düşünceye sizi sevk eden şey ne?

Neşabi: Evet, Bu yüksek katılım ileriye doğru büyük bir adımın ifadesi. Dikkate değer bir katılım. Maariv adlı bir İsrail gazetesinde Perşembe günü yayınlanan bir makalede İsrail Dışişleri Bakanı’nın Bağlantısızlar Hareketi üyesi ülkelerdeki bütün İsrail elçilikleri ve temsilciliklerine bu zirveye ya katılmamaları ya da düşük profilli olarak katılmaları gerektiği yönünde baskı yapmasını istediğini yazdı.

Üye devletlerinin bu denli büyük ve geniş çaplı katılımının olması, İslam Cumhuriyeti için önemli bir zaferdir, büyük bir zaferdir. Böylece aslında bunun, konferansta somut bir şeyler yapılması ya da somut kararlar alınması için bir fırsat yaratmıştır. Ayrıca İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Salihi’nin konuşmasının harika bir konuşma olduğunu düşünüyorum. İltifatta bulunmuyorum, sadece bunun iyi bir konuşma olduğunu çünkü diyalog çağrısında bulunduğunu söylüyorum. Zira dünyanın bu parçasına da ihtiyacımız var.

Birçok medya organı toplantısının programında Suriye meselesi bulunduğunu söylüyordu. İnsanlar Suriye’de bir yıldır ölüyor, acı çekiyor, bu ciddi bir sorun olduğunu gösterir. Bu sorunun çözülmesi lazım. Bence İran buna bir çözüm bulabilecek kapasitede. Özellikle de bu tür bir uluslararası toplantılarda bu yapılırsa ileriye doğru bir adım atılmış olur.

Bana göre bu bütün bölge için iyi bir şey, zira bu, tam da Amerika ve İsrail’in İran’a yönelik tehditlerinin artış gösterdiği bir dönemde meydana geliyor. Bu tehditlere diyalog çağrısıyla cevap vermek diplomatik bir zaferdir ve şüphesiz bu bölge için de iyidir.

Press TV: Şu aralar ABD, BM’nin ve uluslararası toplumun kınamalarına rağmen birçok devletin egemenliğini insansız hava araçları (İHA) ile ihlal ediyor. Ancak bu cezasız kalan bu ölümcül saldırıları engelleyemiyor. BM’nin yapısında bu eksiklikleri gidermek için bir reform yapılması gerekmiyor mu? Peki sizce Bağlantısızlar Hareketi burada bir rol oynayabilir mi?

Neşabi: Bence rol oynayabilir, aynı zamanda diğer katılımcıların Bağlantısızlar Hareketi’nin geçmişte somut kararlar alma ve bunları uygulamaya geçirme konusunda başarılı olamadığı yönündeki görüşlerine de katılıyorum, bekleyelim görelim. Şikago’dan katılan konuğun yine yüksek profilli bir katılım olduğu yönündeki görüşüne de katılıyorum. Özellikle de Mısır Devlet başkanı Muhammed Mursi’nin katılımının önemine işaret etmek istiyorum. 

İran İslam Devrimi’nden bu yana ilk kez Mısır, bu düzeyde bir katılım gösteriyor ve Tahran’a geliyor. Bana göre dünyanın Arapların yaşadığı parçasında önemli olan da bu. Sırf bu bile konferansın kendisinden daha önemli. 

Bu, İran İslam Cumhuriyeti ile Mısıra arasındaki ilişkilerin yeniden ele alınması için bir fırsattır ve bu ele alış bölgede yüksek öneme haiz bir konudur. Bence birileri gerçekten anlamak istiyorsa İran ile Mısır arasında bu tür bir yakınlaşma gerçekleşmesi gayet mümkün olan bir şey. Konferansta böyle bir fırsat doğarsa, bunun üzerine odaklanılmalı.

Press TV: Daha önce İsraillilerin Bağlantısızlar Hareketi üyelerine bu konferansa katılmamaları ya da düşük profilli katılımları için baskıda bulunduğunu söylemiştiniz. Onların başarılı olmaları tabii ki mümkün değil. ABD ve İsrailliler neden böyle bir baskıda bulunmak ihtiyacı hissediyorlar? Yapmak istediklerini gerçekleştirebilirler mi sizce?

Neşabi: Bence İsrailliler bu konuda çok net. İran’ı bombalamak istediklerini düşünüyorum. Savaşa girmek istiyorlar. İran’ı yıkıma uğratmak istiyorlar. Bütün göstergeler, İran’ın dünyada birçok dosta sahip olduğunu, Bağlantısızlar Harketi ya da yüksek profilli başka bir uluslararası toplantıyı organize edebileceğini gösteriyor. Bu da İran’ın İsrailliler ve müttefikleri Amerikalılar tarafından hedef alınabileceğini gösteriyor. 

Özellikle de bunun önemli bir nokta ve diplomatik bir zafer olduğunu ve bu konferansın tam da İsrail tehditlerinin yükseldiği bir döneme dek geldiğini söylerken kastettiğim, bunun gayet açık olduğuydu. Medyada tehditler havaya uçuşuyor, insanlar tamam diyorlar, İran İsrail’i bombalarsa kaç İsraillinin öleceğini hesaplıyorlar. Bu tür haberler Haaretz gazetesinde çıktı.

New York Times gazetesinde İran’a yönelik saldırı ve bu ülkenin uğrayacağı yıkıma ilişkin bir düzine makale yayınlandı. Tam da bu tehdidin yöneldiği sırada 118 ülke yüksek düzeydeki temsilcilerini Tahran’a gönderiyor. Bu, İran’a saldırılmaması yönünde uluslararası bir baskı anlamına geliyor: ABD ve İsrail, İran’a saldırmak istemeseler bile başka bir dönemde sırf barışçıl nükleer programa sahip oldukları için  bu iki ülke tarafından tehdit edilebilirler. “Biz medyada sizin nükleer bomba geliştirdiğiniz ve yeni bir soykırım işlemek üzere olduğunuz yönünde haberler çıkararak size yönelik saldırımızın altyapısını hazırlayabiliriz” diyebilirler.

Bu aynı zamanda uluslararası medya organlarını nasıl kontrol edildiğini de gösteriyor.

Bu arada konferansa ilişkin uluslararası medyada sınırlı sayıda haberin yer alacağını hatırlatmak isterim. Nitekim bu söylediklerim, Perşembe günü Maariv gazetesinde yer alan ve öz önce işaret ettiğim konunun bir parçasıdır.

Tahran’a karşı yürütülen bu kampanya, 118 ülke İran’daki zirveye katılım gösterse dahi devam edecektir. Mısır cumhurbaşkanı Ahmedinecad ile görüşecek ve yüksek profilli bir ortak deklarasyon ilan edeceklerdir. Daha fazla işbirliğine gidecek ve dünyanın bu bölümünde yer alan Mısır’la İran arasında daha fazla görüş alış verişi yapılacaktır. Amerika’nın nüfuz alanından uzakta bir diplomatik rol oynamak için bir fırsattır.

medyaşafak