Ayetullah Hamanei: Düşmanlar İslamî Uyanış Tabirinden Korkuyor

Ayetullah Hamanei: Düşmanlar İslamî Uyanış Tabirinden Korkuyor
Küresel despotizmin şerrinden kurtulmanın İslamî uyanışın hedeflerinden biri olduğunu ifade eden Ayetullah Hamanei, “Bu açıkça ilan edilmelidir, çünkü İslamî uyanış hareketlerinin Amerika’nın başını çektiği küresel emperyalizmle uzlaşılabileceği düşüncesi büyük bir hatadır” diye konuştu.

Ayetullah Hamanei: Düşmanlar İslamî Uyanış Tabirinden Korkuyor / Devrim Yapan Ülkeler Düzenlerini Kurmalıdır

İslam İnkılâbı Rehberliği'nin resmî internet sitesinde bugün sabah (Salı) Hz. Ayetullah Hamanei'nin “İslam Dünyası Üniversiteleri Öğretim Üyeleri ve İslamî Uyanış” konferansına katılan yüzlerce akademisyen, araştırmacı ve düşünürü kabul ettiği bildirildi.

Ayetullah Hamanei bu kabulünde yaptığı konuşmada İslam'ın, İslam şeriatının konumu ve devrimci ülke halklarının görevi hakkında genel değerlendirmelerde bulundu ve karşılaşabilecekleri tehlikelerden söz etti.

Düşünürlerin toplumun huzuru noktasındaki rollerine değinen Ayetullah Hamanei, “Bu bakımdan İslam Dünyası Üniversiteleri Öğretim Üyeleri ve İslamî Uyanış Konferansı özel bir öneme sahiptir” diye konuştu.

Akademisyenlerin, araştırmacıların ve düşünürlerin halkı huzura ve saadete yönlendirebilmelerinin temel şartının ihlâs, cesaret, uyanıklık, çalışkanlık ve dünya malına tamah etmemek olduğunun altını çizen İslam İnkılâbı Rehberi Ayetullah Hamanei, “İslamî uyanış ve bu uyanışın İslam ümmeti üzerindeki etkisi büyük bir olaydır; bugün bu uyanış bazı ülkelerde devrimle ve rejim değişikliğiyle sonuçlanmıştır” dedi.

Ayetullah Hamanei, İslamî uyanışın derin ve geniş kapsamlı bir hareket olduğuna ve düşmanların İslamî uyanış tabirinden korktuklarına dikkat çekerek şöyle konuştu: “Düşmanlar bölgedeki mevcut büyük harekete İslamî uyanış denilmesini istemiyorlar; çünkü onlar gerçek ve hakikî İslam'ın ortaya çıkmasından şiddetle korkuyorlar.”

Ayetullah Hamanei konuşmasını şöyle sürdürdü: “Doların kölesi ‘İslam', fesada batmış ‘İslam', burjuva ‘İslam'ı, halk arasında tabanı olmayan İslam onları kaygılandırmaz. Ama amelî İslam, halk tabanlı İslam, Allah'a tevekkülü esas alan İslam, Allah'ın vaadine iyi niyet besleyen İslam onları titretir. Biz mevcut büyük hareketin gerçek anlamda bir İslamî uyanış olduğuna, kolaylıkla saptırılamayacak denli halk arasında kendine taban bulduğuna inanıyoruz.”

Uyanış hareketinin neden İslamî olarak adlandırıldığına işaret eden Ayetullah Hamanei, “Bölge halklarının devrim sürecinde dile getirdikleri İslamî şiarlar, İslam'a inananların büyük kalabalıkların toplanmasındaki etkileri ve fasid rejimlerin devrilmesi, bütün bunlar bu hareketin İslamî olduğuna delalet etmektedir” diye konuştu.

Hareketin İslamî oluşunun bir başka nedeni daha olduğunu, bunun da halkın seçimlerde İslamcı gruplara oy vermesi olduğunu ifade eden İslam İnkılâbı Rehberi Ayetullah Hamanei, “İslam dünyasının birçok noktasında seçimler özgürce ve gerektiği şekilde düzenlenirse, İslamcı liderler ve siyasetçiler halkın arasına inerse halk İslamcılara oy verecektir” dedi.

Konuşmasının devamında başta Mısır, Tunus ve Libya olmak üzere bölge devrimlerinin karşı karşıya oldukları tehlikeleri ele alan Ayetullah Hamanei şöyle konuştu: “Tehlikelerin farkında olmanın yanı sıra devrimlerin hedefleri de belirlenmelidir. Zira hedefler belirlenmezse karışıklık ortaya çıkar.”

Küresel despotizmin şerrinden kurtulmanın İslamî uyanışın hedeflerinden biri olduğunu ifade eden Ayetullah Hamanei, “Bu açıkça ilan edilmelidir, çünkü İslamî uyanış hareketlerinin Amerika'nın başını çektiği küresel emperyalizmle uzlaşılabileceği düşüncesi büyük bir hatadır” diye konuştu.

İslam İnkılâbı Rehberi, “İslam'ın ve İslamcıların olduğu her yerde Amerika onları ortadan kaldırmak için var gücüyle çalışacak, görünüşte ise tebessüm edecektir” dedi.

Bölge devrimlerinin küresel emperyalizmle arasındaki mesafeyi mutlaka belirlemesi gerektiğini vurgulayan Ayetullah Hamanei, “Emperyalizmle savaşsınlar demiyoruz. Ama aradaki mesafeyi belirlemezlerse aldanırlar” diye konuştu.

Küresel emperyalizmin dünyaya hükmetmek için paradan, silahtan ve bilgiden yararlandığını kaydeden Ayetullah Hamanei şöyle konuştu: “Bütün bu vesilelere rağmen Batı dünyasının en büyük sorunlarından birisi insanlığa yeni bir düşünce sunamamaktır; oysa İslam dünyası ideye ve yol haritasına sahiptir. Bu İslam dünyasının kuvvet noktasıdır; hedefler bu düşünce üzerine bina edilirse artık Batı'nın parası, silahı ve bilgisi geçmişte olduğu gibi etkili olamayacaktır.”

İslamî uyanışın bir başka hedefinin İslam ve İslamî şeriat eksenlilik olduğunu kaydeden Ayetullah Hamanei, “İslamî şeriatın ilerlemeye, değişime ve medenileşmeye karşı olduğu yönünde bir çalışma yapılmaktadır; oysa İslam insanlığın bütün ihtiyaçlarına cevap verebilecek bir dindir ve bütün çağlarda insanlığın ilerlemesinden yana olmuştur” diye konuştu.

İslam'ın ilerleme ile bağdaşmadığı düşüncesini yaymak için çalışan taşlaşmış akımlardan duyduğu rahatsızlığı dile getiren Ayetullah Hamanei, “Önemli olan İslam'ın insanlığın bütün ihtiyaçlarına cevap verdiğini kabul edecek bir tefekküre sahip olmaktır” dedi.

İslamî uyanışın bir diğer hedefinin düzen kurmak olduğunu söyleyen Ayetullah Hamanei, düzen kurma düşüncesinde olmadıkları için Kuzey Afrika'da yenilgiye uğrayan bazı hareketleri örnek göstererek şöyle konuştu: “Devrim yapan ülkelerde düzen kurma düşüncesi olmaz ve sağlam bir ilke benimsenmezse tehlike onları tehdit eder.”

Bölgedeki devrimlerin önemli hususiyetlerinden birinin halk desteği olduğunu belirten İslam İnkılâbı Rehberi Ayetullah Hamanei, “Gerçek güç halkın elindedir, nerede halk, lideri ve yetkilileri ile gönül birliği yapar, tek ses olur ve onları desteklerse Amerika ve Amerika'dan daha büyükleri hiçbir şey yapamazlar. Aydınlar, yazarlar, şairler, özellikle de âlimlerin önemli görevleri vardır. Devrimlerin hedeflerini ve düşmanlarını ve düşmanların çıkardıkları engelleri ortaya koymalı, halkı bilinçlendirmelidirler” diye konuştu.

Gençlerin ilmî eğitiminin ve bilimsel ve teknolojik ilerlemenin İslam ülkeleri, özellikle de devrimci ülkeler açısından kaçınılmaz bir gerçek olduğunu ifade eden Ayetullah Hamanei, “Bu, gerçekleştirilebilir bir hedeftir; bunun pratikteki başarılı örneği İran İslam Cumhuriyeti'dir” dedi.

Ayetullah Hamanei şöyle konuştu: “İran, İslam İnkılâbı'ndan önce bilimsel sıralamada en son sıralardaydı, ama şimdi İslam'ın ve İnkılâbın bereketiyle dünyada ilk sıralarda yer alıyor. Muteber uluslararası araştırma kurumlarının istatistikleri bu bilimsel ilerlemeyi teyit etmektedir. İslam ülkelerinde bu başarılı tecrübe devam ettirilmeli ve İslam dünyası bilimsel bir merci konumuna yükselmelidir. İran'daki İslamî düzen, İslam ve İslam şeriatı esas alarak bilimsel açıdan ilerlenebileceğini göstermiştir.”

Vahdetin İslam dünyasının esasî meselelerinden biri olduğunun altını çizen Ayetullah Hamanei, “Batı ve Amerika, ‘Şia-Sünni', ‘etnik azınlık', ‘ulusçuluk' söylemleriyle Müslümanlar arasında ihtilaf çıkarmak istiyor. Dolayısıyla herkes bilinçli olmalı ve meseleleri bu bakış açısıyla değerlendirmelidir. Buna göre bir tavır belirlemelidir” diye konuştu.

Emperyalist cephenin çabalarına ve komplolarına rağmen İslam dünyasının ilerlemekte olduğunu belirten İslam İnkılâbı Rehberi Ayetullah Hamanei, “İlerlemenin göstergelerinden biri, bir tarafında küçük bir coğrafi bölgede sükûnet eden Filistinliler, diğer tarafında dünyanın en güçlü ordusuna sahip olduğunu iddia eden Siyonist rejimin yer aldığı 8 Gün Savaşı'dır. Ateşkes görüşmelerinde şart öne süren taraf Gazze'deki Filistinliler olmuştur” dedi.

“On yıl önce böyle bir şeyin olabileceği düşünülür müydü?” diye soran Ayetullah Hamanei şöyle konuştu: “Filistinlileri tebrik ederim, HAMAS'ı, İslamî Cihad'ı ve Gazze'de cesurca çarpışan direnişçi grupları tebrik ederim. Ben kendi payıma gösterdikleri fedakârlıktan, çabadan ve sabırdan ötürü bütün Filistinli savaşçılara teşekkür ediyorum.”

Sekiz gün süren Gazze Savaşı'nın Filistinliler ve bütün Müslümanlar için bir ders olduğunu kaydeden Ayetullah Hamanei şöyle konuştu: “Gazze Savaşı, birlik beraberlik içerisinde olunursa, zorluklar karşısında sabırlı olunursa, zorluklardan sonra bir kolaylığın olacağı ilahî vaadinin gerçekleşeceğini gösterdi.”

Bahreyn meselesine de değinen Ayetullah Hamanei, “Ne yazık ki Bahreyn meselesinde İslam dünyasının sessiz kaldığını müşahede ediyoruz, bunun nedeni meselenin yanlış değerlendirilmesidir” diye konuştu.

“Kimileri Bahreyn meselesini mezhebî açıdan değerlendiriyor. Fasid yönetime karşı kıyam eden halkı desteklemek caiz sayılırken bu halk Bahreyn halkı gibi Şii bir halk olunca durum değişiyor!” diye konuşan Ayetullah Hamanei şunları kaydetti: “Bölgedeki gelişmelere doğru bakış, düşmanın planlarını ve hilelerini görebilmektedir.”

İran'ın Suriye meselesini bu bakış açısıyla değerlendirdiğini ifade eden Ayetullah Hamanei ,“İran İslam Cumhuriyeti, bir Müslümanın bir damla kanının dökülmesine karşıdır. Ancak Suriye'deki mevcut durumun sorumluları, olayı iç savaşa, yıkıma ve kardeş katline dönüştürenlerdir” diye konuştu.

İran İslam İnkılâbı Rehberi Ayetullah Hamanei konuşmasının sonunda bütün halkların taleplerinin makul yöntemlerle ve güce başvurmadan karşılanması gerektiğinin altını çizdi.

İslam Dünyası Üniversiteleri Öğretim Üyeleri ve İslamî Uyanış Konferansı çerçevesinde gerçekleşen kabulde, Filistinli düşünür Dr. Münir Şefik, Mısır El Şaab Partisi Başkanı Dr. Mecdi Hüseyin, Bahreynli araştırmacı Dr. Raşid El Raşid, Senegal eski Din İşleri Bakanı Dr. Baba İnoyav, Lübnan milletvekili Dr. Ali Feyyaz, Tunuslu akademisyen Dr. Ömer El Şahid ve Pakistan Kaid-i Azam Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Birimi Başkanı Dr. Abid Ali birer konuşma yaptı.

Konuşmacılar aşağıdaki hususlara dikkat çektiler:



  • İmam Humeyni'nin önderliğinde kurulan İran İslam Cumhuriyeti, dünyada İslamî uyanışın başlatıcısıdır.
  • İslamî vahdet sorunların çözümündeki tek yoldur.
  • İslam dünyasının son yıllarda elde ettiği kazanımlardan, zaferlerden ve başarılardan uygun şekilde faydalanılmalıdır.
  • İran'daki İslamî düzen bölgedeki devrimlere en güzel örnektir.
  • Bölgedeki devrimlerin kalkış noktası İslam'dır.
  • İslamî uyanış hareketinde gençlere özel bir önem verilmeli ve gençler aydınlatılmalıdır.
  • Devrimci ülkelerde küresel emperyalizme ve Siyonist rejime karşı şeffaf ve açık bir tavır alınmalıdır.
  • İslam ülkelerinde bilimsel ilerleme yönünde çalışılmalıdır.
  • Bahreyn halkına yapılan zulüm karşısında uluslararası toplumun ve İslam dünyasının sessizliği eleştirilmelidir.
  • Başta devrim gerçekleşen ülkeler olmak üzere bölgede yaratılmak istenen kaosa karşı bilinçli olunmalıdır.

Görüşmede kısa bir konuşma yapan Dünya İslamî Uyanış Konseyi Genel Sekreteri Dr. Ali Ekber Velayeti, “İlerleme, Adalet ve Dinî Demokrasi” şiarıyla düzenlenen İslam Dünyası Üniversiteleri Öğretim Üyeleri ve İslamî Uyanış Konferansı'na İslam ülkelerinden 500 akademisyen ve araştırmacının katıldığını ve konferansta İslam dünyasının ve bölgenin en önemli sorunlarının masaya yatırıldığını kaydetti.

Dr. Velayeti, konferansta ayrıca bölgede değişen dengeler ve bunun Filistin meselesine etkisi üzerinde durulduğunu ve dinî demokrasiyi esas alan düzenlerin ayırıcı özelliklerinin, İslam dünyasında ortaya çıkan yeni devletlerin zaruretlerinin ve önceliklerinin, İslamî uyanış hareketinin elde ettiği kazanımların ve Müslüman düşünürlerin tecrübelerinden ne şekilde faydalanılabileceğinin ele alındığını söyledi.

medyasafak.com