"Tekfirciler ve Siyonistler Birbirine Nasıl Benziyor?"

"Tekfirciler ve Siyonistler Birbirine Nasıl Benziyor?"
"Çocukların bu şekilde eğlence için öldürülmesi, İsrail hükümetinin de facto resmi politikasıdır. İsrail ordusu askerleri hamile bir kadının karnından vurulduğunu gösteren tişörtleri gururla giyiyorlar. Tişörtün üzerinde şu yazıyor: Bir atış iki ölü.”

 

Dr. Kevin Barrett 

 

Press TV

 

“Buradaki insanların kafalarını uçurmaya çok fena düşkünler.”


Alice bunu Harikalar Diyarı için söylemişti. Fakat belki de Tekfircilerin ilgilendiği Suriye'den bahsediyordu.

Tekfirci aşırıcılar, kendi ilkel yanlış yorumlarını paylaşmayan herkesten nefret ediyorlar. Onların Sufilere, Şiilere, geleneksel Müslümanlara ve elbette gayrimüslimlere karşı tutumu basit ve vahşice: “Kafalarını uçurun!”  

Yakın zamanda dünya, ABD destekli Tekfirci militanların Humus'ta aralarında bir papazın da olduğu iki Hristiyanın kafasının kesilme görüntülerinin olduğu bir videonun şokunu yaşadı. Mide bulandırıcı video – ki eylemlerinden gurur duyuyor gibi görünen Tekfircilerin kendileri tarafından çekilip yayınlanmıştı – Suriye'deki Tekfircilerin gerçekleştirdiği ve görüntüye aldığı vahşetler serisinin son örneğinden başka bir şey değildir. 

Benzer bir başka videoda bir Tekfircinin, öldürülmüş bir Suriye askerinin kalbini ve ciğerlerini yediği gösteriliyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, gelecekteki barış görüşmelerinde ABD destekli Tekfirci delegasyonda yamyam bulunmamasını umduğunu, aksi halde Rusya'nın diplomatlarının emniyetini sağlamakta zorlanacağını söyledi.  

Tekfirci diplomatlar müzakereler sırasında acıkırsa, insanların kafasını kesip iç organlarını yemeye başlarlar mı?

Gerçek anlamda dindar bir insanın zıddı, gösteriş düşkünü, mağrur bir egoisttir. Firavun böyle bir egoistti.

Tekfirciler ve Siyonistler küçük Firavunlar gibidir. Kendi topluluklarının haklı olduğunu ve geri kalan herkesin haksız olduğunu düşünürler. Diğer insanlardan daha üstün olduklarına o kadar inanırlar ki, onları öldürmeyi, hatta bazen yemeyi meşrulaştırırlar. 

Adil olmak gerekirse, Siyonistlerin ve Tekfircilerin çoğu yamyam değildir. Fakat kendi topluluk egoları için vahşet işleyen fanatiklerdir.

Tekfircilerden farklı olarak Siyonistler, genelde korkunç işler yaparken kendilerini filme çekmeyecek kadar zekidirler. Fakat işledikleri bazı vahşetler, Tekfircilerinkiler kadar kötüdür.

On yıl önce British Medical Journal [İngiliz Tıp Dergisi] İsrail sniper'larının Filistinli çocukları öldürdüğü 600'den fazla olayın ayrıntılarını yayınladı. Çocuklar, kaldırımlarda ve okul bahçelerinde vurulmuştu. “Gazze Günlüğü” başlıklı makalesinde Chris Hedges, İsrail ordusu askerlerinin Filistinli çocukların peşine düşüp onları öldürmesine dair tanıklıklarını şöyle anlatıyordu: 

“Dün bu noktada İsrailliler, altı tanesi on sekiz yaşın altında olan sekiz genç erkeği vurdu. Bunlardan biri on iki yaşındaydı. Bugün öğleden sonra on bir yaşındaki bir çocuğu, Ali Murad'ı öldürdüler ve üçü on sekiz yaşın altında olan dört kişiyi ciddi şekilde yaraladılar. Haberini yaptığım başka çatışmalarda da çocuklar vurulmuştu…  Fakat çocukların tuzağa düşürülen fare gibi kandırılıp eğlence için öldürüldüğünü daha önce hiç görmemiştim.”


Çocukların bu şekilde eğlence için öldürülmesi, İsrail hükümetinin de facto resmi politikasıdır. İsrail ordusu askerleri hamile bir kadının karnından vurulduğunu gösteren tişörtleri gururla giyiyorlar. Tişörtün üzerinde şu yazıyor: “Bir atış iki ölü.”

Neden Tekfirciler ve Siyonistler kendilerinin geri kalanlardan üstün olduğunu düşünüp bizim kafamızı kesmelerini, yamyamlık yapmayı, hamile eşlerimize ateş etmeyi ve çocuklarımızı spor için öldürmeyi meşrulaştırıyor?


Yahudi Siyonistler, kendilerinin “seçilmiş halk” olduklarından eminler. Tekfirciler, kendileri dışındaki herkesin, kanının helal olduğu kâfirler olduğuna inanıyorlar. Hristiyan Siyonistler kendilerinin İsa döndüğünde kurtarılacak tek halk olduklarına inanıyorlar – ve İsa'nın dönmesini sağlamanın tek yolunun, Kutsal Topraklar'da Üçüncü Dünya Savaşı başlatmak olduğunu düşünüyorlar.

Ben hepsinin, normal insan muamelesi yapılamayacak kadar deli olduğunu düşünüyorum.

Amerika Birleşik Devletleri'nin çoğulcu, çok dinli bir toplum; farklı inançlardan ve etnik kimliklerden insanların yan yana uyum içinde yaşadığı ve hoşgörünün hâkim olduğu bir ülke olduğuna inanılır. O halde neden ABD dünyada Tekfircilerin ve Siyonistlerin en büyük destekçisi? Neden Amerikalı vergi mükellefi İsrail'e trilyon dolarları bulan finansman sağlıyor? Neden Amerikalılar İsrail askerlerinin çocukları eğlence amaçlı öldürmesi için sniper tüfekleri ve kurşunları satın alıyor? Neden Amerikalılar Tekfirciler için silah satın alıp, kendilerinden farklı insanların kafalarını uçurmaları ve onları yemeleri için bu silahları Suriye'ye gönderiyor?


ABD hükümeti 11 Eylül için El Kaide'yi suçluyor. O halde neden, giderek Tekfircileirn etkisi altına giren El Kaide, Suriye'ye karşı savaşında ABD'den bu kadar destek alıyor?

Makul insanlar, başka insanların ve başka fikirlerin dinlenmeyi hak ettiğini düşünür. “Ben, ben, ben” diye bağırmak yerine başka sesleri dinler ve onlardan öğrenirler.

Geleneksel İslami din adamları, fikir farklılıklarını ele almada harika bir yol izlerler. Bir konuyu açarlar, muhtelif âlimlerin konuyla ilgili tüm görüşlerini listelerler ve bu görüşlerin içinde hangisinin en ikna edici göründüğünü izah ederler, bitirirken de şu şerhi düşerler: “Fakat en iyisini Allah bilir.” 

 

Tekfirciler ve Siyonistler sadece kendi görüşlerini bağırırlar. Diğerlerinin görüşlerine hiçbir ilgi göstermezler. Sloganları, “Fakat en iyisini ben bilirim”dir. Sizi öldürür veya kafanızı keserlerse, fikirlerinizden kurtulacaklarını düşünürler.  


Tekfirciler ve Siyonistler için üzücü ama, fikirlere kurşun işlemez. Bir insanın kafasını kesmek onun fikirlerini öldürmez. Bu fikirler başkalarını zihinlerinde, yazılı ve dijital kayıtta yaşamaya devam ederler. 

Ne kadar kafa keserlerse kessinler, kaç çocuk öldürürse öldürsünler, Tekfirciler ve Siyonistler, dünyayı fethetme ve farklılıkları yok etme çabalarında mutlak surette yenileceklerdir.

Ve en sonunda hepsi, Her Şeyi Bilen ve Yargılayan ve Sesi Asla Susturulamayacak Olan'ın karşısına çıkacaklardır.
 

Çev: Selim Sezer
 

medyasafak.com