Filistin Sabirin Hareketi: İran Direniş Ekseni'nin başı ve Filistinli grupların koruyucusudur / Halep'in özgürleşmesi Direniş için büyük zafer

Filistin Sabirin Hareketi: İran Direniş Ekseni'nin başı ve Filistinli grupların koruyucusudur / Halep'in özgürleşmesi Direniş için büyük zafer
"Elimizdeki bilgiye göre tüm Filistinli gruplar İran İslam Cumhuriyeti ile sağlam ilişkilere sahiptir ve hepsi İran tarafından himaye ve yardım görmektedir. Zira İran, Filistin'i askeri zeminde somut olarak himaye eden dünyadaki tek ülkedir."

 

 

 

 

Gazze'de üslenen Sabirin Hareketi lideri Hişam Salim, el-Akhbar gazetesine bir röportaj vererek son gelişmeleri değerlendirdi. Bu röportajın Fars News'te yayınlanan kısmının çevirisini sunuyoruz:

 

 

Hişam Salim 20 yılı aşkın bir süredir siyonist rejimin takibinde yer alıyor ve İkinci İntifada'nın başlangıcından (2000 yılı) bu yana birkaç suikast teşebbüsünü sağ salim atlatmayı başardı.

 

Sabirin Hareketi, siyonist rejimin 12 Haziran 2014 tarihli Gazze saldırısından iki ay önce kuruluşunu resmi olarak ilan etmiş ve bu hareketin belirli bir kişi ya da kişilerce kurulmadığını, grubun siyonist işgalciler karşısındaki direnişin vacip olduğuna inanan büyük bir tahsilli savaşçı ve mücahid topluluğunun çabalarından doğduğunu vurgulamıştı.

 

 

 

- Direniş Ekseninin Filistin dışındaki temel unsurlarıyla; yani Hizbullah, İran ve Suriye ile olan ilişkinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?

 

- Biz kendimizi Direniş Ekseninin bir parçası biliyoruz. Bu eksen Filistin davasını, halkını ve direnişini himaye ediyor ve tüm gücüyle Filistin'in kurtuluşu için çaba gösteriyor. Bugün İran'ın Direniş Ekseninin başında olduğunu ve Filistin'in özgürleşmesi hedefiyle tüm grupları desteklediğini görüyoruz. Bizim ve tüm Direniş Ekseni unsurları arasındaki ilişkilerin güçlü olmasını umarız.

 

- Sizin hakkınızda İsrailli, Arap ve uluslararası kaynaklarda pek çok rapor ve haber mevcut ve etrafınızda yalanlanması zor bir hale oluştu. Acaba bir Amerikan dergisinin yazdığı gibi size her ay on milyonlarca dolar mı yolluyorlar? Ya da siz İran'ın Gazze Şeridi'ndeki vekili misiniz?

 

- Medya Sabirin Hareketinin büyüklüğü ve aldığı yardım hakkında çok aşırı gitti, özellikle de bizim on milyonlarca dolar içinde yüzdüğümüz ya da İran'ın Filistin'deki vekili olduğumuz yalanlarını dillendirmek suretiyle. Bunlar temelsiz yalanlardır. Biz küçük ve yeni kurulmuş bir hareketiz, kimsenin vekili değiliz, olmayacağız ve herkese de saygılıyız. Elimizdeki bilgiye göre tüm Filistinli gruplar İran İslam Cumhuriyeti ile sağlam ilişkilere sahiptir ve hepsi İran tarafından himaye ve yardım görmektedir. Zira İran, Filistin'i askeri zeminde somut olarak himaye eden dünyadaki tek ülkedir.

 

- Sizin İslami Cihad'dan koparak doğan bir hareket olduğunuz sözlerine ne diyeceksiniz?

 

Biz İslami Cihad'dan doğmadık; bakış açısı, pozisyonlar, önderler olarak tamamen bağımsız bir hareketiz ve kadrolarımız da bağımsızdır. Biz İslami Cihad'a Filistin'deki direniş sahasında öncü olan ve bu yolda çokça fedakarlık yapmış bir hareket olarak bakıyoruz. Pek çok konumlanışta ortak duruşa sahibiz ve elbette bazen bazı konularda ihtilafımız da olabilir.

 

- Hamas ile ilişkileriniz nasıl?

 

Hamas üyeleri bizim kardeşimizdir; bizim, onların ve diğer grupların vatan karşısında sorumluluklarımız var. Bazı konularda aramızda fikir ihtilafımızın olduğu doğrudur ve bunların bizim ve Hamas arasındaki ilişkilerimizi bozması için kimseye izin vermeyiz.

 

Hamas hapishanelerindeki üyelerimiz meselesine gelince, sadece bir üyemiz hapishanede ve o da sosyal medyada yazdığı bazı şeyler yüzünden.

 

- Size yöneltilen temel itham "Sabirin Hareketi Gazze Şeridi'nde Şiiliği yaymak istiyor" şeklinde, acaba siz Şii ve mezhepçi bir hareket misiniz?

 

- Defalarca kez dedik ki biz bir Filistin direniş hareketiyiz ve hareketin cihadı, İslam'ın bütüncül bir idrakinden ve Filistin halkı ve davası karşısında duyduğu yüksek sorumluluk duygusundan kaynaklanıyor. Biz hiçbir zaman fırkacı bir hareket değiliz ve fırkacı söylemleri şiddetli bir şekilde reddediyoruz. Bu konu sadece düşmanımıza fayda sağlar ve biz bazılarının bizi bu daireye sokma çabalarını da doğru bulmuyoruz.

 

Ayrıca biz Sabirin üyelerinin tamamının Şii mezhepli olduğumuzu ve hiçbir Sünni'yi kabul etmediğimizi söylemeleri de mutlak surette yalandır ve halihazırdaki gerçeklik tamamen bunun aksini ispat etmektedir.

 

- Siyonist rejim karşısındaki faaliyetlerinizin esas sahası neresidir?

 

Biz denizden nehre kadar tüm Filistin'in mücadele sahamız olduğuna inanıyoruz ve bu sınırların dışında hiçbir girişimimiz olmayacaktır. İşgal edilmiş Filistin'in tüm direniş meydanlarında varlık göstermeyi ümit ediyoruz.

 

- Halep hakkında yazdıklarınız neticesinde bazı üyeleriniz tutuklandı ve sizin şahsınız aleyhinde de bazı tahriklerde bulunuldu. Acaba bundan pişman mısınız?

 

- Biz Halep'in özgürlüğünün Direniş Ekseni için büyük bir zafer; Amerika, İsrail ve müttefikleri için bir yenilgi ve Filistin'in kurtuluşu yolunda atılmış bir adım olduğunu ilan ettik. Bizim bu pozisyonumuz Hamas'ınkiyle ihtilaflıydı ve Suriye ve bölgedeki çatışmaların doğası ve bunların Filistin'e olan ilgisine yönelik bakış açımızdan kaynaklanıyordu.

 

Suriye olayları başladığından bu yana bakışımız bu yöndeydi ve halihazırda Suriye'de gerçekleşen şeyin Suriye halkına -Filistin'in, halkının ve direnişinin yanında durmuş bu halka- karşı kurulan bir komplo olduğunu söylüyorduk. Bu maceranın arkasında kendilerince Suriye'yi cezalandırmak isteyen ve Filistin ve Lübnan direnişinin cephe gerisini çökertmeyi ve ardından da bölgeyi tamamen parçalamayı planlayan Amerika, Tel Aviv ve bazı bölge ülkeleri ve Arap devletlerinin yer aldığı değerlendirmesini yapıyorduk.

 

Biz Suriye halkının dökülen her bir damla kanı için ağlıyor, rahatsızlık duyuyoruz, bu insani bir duruştur ve günahsız insanların safında durup mazlumlara yardım etmek dini ve insani bir vazifedir.

 

- Suikasta uğratılmanız yönündeki çabalar ve bu yöndeki soruşturmalar hakkındaki son haberler nedir? Acaba yeni bir suikast komplosu daha gerçekleşti mi?

 

Bir yıldan fazla bir zaman önce bıçaklı saldırıya uğramam ve yine evimin önündeki patlama hakkındaki soruşturmada şimdiye dek emniyet güçleri hiçbir sonuç ilan etmediler. Bana başka bir suikast gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği sorunuza gelince, evet, son birkaç ay içersinde de buna niyet ettiler fakat bunlar aleni kılınmadı.

 

 

 

Çev: Ozan K. Sarıalioğlu

 

www.medyasafak.net