Yemen ABD’nin dayattığı bölgesel düzeni bozuyor

Yemen ABD’nin dayattığı bölgesel düzeni bozuyor
"BAE sıradan bir Batılı vasal değildir; NATO'nun bölgesel teşvik aracıdır. Abu Dabi ve Dubai, genellikle Batılı rejimlere boyun eğip ve teslim olmanın bölgeye nasıl fayda sağlayabileceğinin modelleri olarak sunulur. 1960'larda ve 1970'lerde ABD'nin Vietnam saldırısı sırasında Singapur ve Hong Kong da benzer bir yumuşak güç rolü oynuyordu."

 

 

Crescent International

 

 

Yemen'in, 2015'te başlayan BAE saldırganlığı karşısındaki 17 Ocak insansız hava aracı misillemesi, ABD'nin bölgeye dayattığı güvenlik ve siyaset mimarisine büyük bir darbe vurdu.

 

Yemen’in insansız hava araçları BAE petrol tesisi ADNOC'u başarılı bir şekilde hedef aldılar.

 

Bu hamle, ABD'nin bölgedeki otokratik rejimlere sağladığı siyasi ve askeri güvenlik şemsiyesinin etkili olmadığının açık bir göstergesidir.

 

BAE sıradan bir Batılı vasal değildir; NATO'nun bölgesel teşvik aracıdır.

 

Abu Dabi ve Dubai, genellikle Batılı rejimlere boyun eğip ve teslim olmanın bölgeye nasıl fayda sağlayabileceğinin modelleri olarak sunulur.

 

1960'larda ve 1970'lerde ABD'nin Vietnam saldırısı sırasında Singapur ve Hong Kong da benzer bir yumuşak güç rolü oynuyordu.

 

BAE'nin Washington'a bağlılığının satış noktalarından biri, Emirlik otokratlarının sıklıkla pazarladığı istikrar ve güvenlik cilasıdır.

 

BAE'nin Suriye, Mısır, Libya ve Yemen'deki yıkıcı rolü süresince Abu Dabi, ABD himayesinin, kendi ağırlığının çok üzerinde yumruk atmasına ve bunun sonuçlarından kurtulmasına izin verdiğini ima ediyordu.

 

Bu çürük bir iddia olsa da, yüzeysel düzeyde makul görünüyordu.

 

Ancak, 17 Ocak drone misillemesi bu anlatıyı ortadan kaldırdı.

 

Batılı silah şirketlerini ayakta tutmak için milyarlarca dolar harcamış olan BAE, yine de kendisini Yemen'e karşı savunmaktan aciz.

 

Yemenli devrimciler kuşkusuz birkaç güçlü devletten oluşan bir koalisyona karşı direnme konusunda kusursuz askeri ve siyasi beceriler sergilediler, ancak askeri endüstrileri tamamen materyalist bir açıdan bakıldığında çok gelişmiş değil.

 

Bu nedenle, 17 Ocak'taki insansız hava aracı saldırılarından elde edilecek daha geniş çıkarımlar var.

 

Birincisi, BAE, İsrail veya ABD'nin topraklarını İslami İran'a karşı kullanmasına izin verirse, Tahran'ın stratejik kırmızıçizgisini aşmış olacak. Bu aslında BAE'yi, İran'ın sofistike ordusu için suda oturan bir ördek konumuna dönüştürecek. Abu Dabi, Yemen'in topraklarının derinliğine ulaşmasını engelleyemiyorsa, İran'a karşı hiç şansı yok demektir.

 

İkincisi, bölgenin askeri tiyatrosunda artık faydasız olduğu kanıtlanan Batı silahlarına milyarlarca dolar harcamayı haklı çıkarmak zorlaşacak.

 

Üçüncüsü, öyle gözüküyor ki Yemenliler, korkunç zulümleri ve Yemen'e müdahaleleri nedeniyle BAE'yi hedef almaya devam edecekler.

 

Bu durum, Dubai'de faaliyet gösteren birçok yabancı yatırımcıyı ürkütecek ve BAE ekonomisini olumsuz etkileyecek.

 

Esasen, BAE'nin otokratik rejimi ölümle sıtma arasında sıkışmış durumda.

 

Minimalist bir şekilde yanıt vermeyi seçerse, zaten aşınmış olan güvenilirliği daha da azalacaktır. Sert karşılık verirse, Yemenliler daha da sert misilleme yapacaktır.

 

Bölgenin derinlemesine analizi, Yemen'in bölgenin jeopolitik manzarasının yeniden yapılandırılmasında çok önemli bir rol oynayacağı gerçeğini her zaman gösteriyordu. Bu, pek çok kişinin beklediğinden çok daha hızlı gerçekleşebilir.

 

 

Çeviri: Medya Şafak