Şer Ekseni: ABD, İsrail, Suudi Arabistan

Prof. Rodney Shakespeare

Press TV

Şer ekseninin şeytanlığının herhangi bir sınırı var mı? Şeytan daha fazlasını yapabilir mi?

Zulüm, hile, ahlaksızlık, muazzam ikiyüzlülük ve dünya çapında yıkıcılık konularında bu eksen yakında, tarihteki başka her şeyi geride bırakacaktır. 

Eksen; ABD, İsrail ve Suudi Arabistan'dan oluşuyor. Şimdi orada, herkesin görebileceği şekilde açıkça duruyor ve şeytanca niyetleri, yaptıkları şeytanlıklar inkâr edilemez.

Zihninizde 12 yıl geriye gidin; her aklı başında insan bu tarihte New York'taki Dünya Ticaret Merkezi'ne yapılan 11 Eylül saldırısının, büyük çaplı bir şey olması için CIA ve Mossad'ın yardımıyla gerçekleştiğini bilir.  Bunu teyit eden 90 civarında kanıt unsuru var, ancak insanlardan çoğu bunlardan yalnızca birini biliyor – binalardan birinin, bir uçağın ÇARPMADIĞI Yedi Numaralı Kule'nin aniden çökerek toza dönmesi, 11 Eylül'ün içeriden gerçekleştirilen bir iş olduğunun açık bir kanıtıdır.

Yedi Numaralı Kule'nin çöküşünün, gerçekleşmesinden yarım saat ÖNCE duyurulduğunu unutmayın. BBC spikeri özel olarak hazırlanmış bir kağıttan okuyordu ve bu kağıt, gerekli zamandan yarım saat önce okunmuştu!

Fakat 11 Eylül'le ilgili gerçek ‘kesin delil' bilgisi on gün SONRA, General Wesley Clark Pentagon'u ziyaret ederken elde edildi. General Clark, 1999'daki Yugoslavya Savaşı sırasında NATO'nun Müttefikler Yüksek Komutanı olarak görev almış, yakın zamanda emekli olmuş 4 yıldızlı ve ABD generaliydi. Bundan daha yüksek bir mevkie gelemezsiniz.  

Ve geçmişte yüksek komutanlık yapmış olduğundan, kendisine gerçeklik anlatılmıştı: 11 Eylül sadece ara sıcaktı. Ana yemek sonraki yıllarda gelecekti ve Pentagon bunu ayrıntılarıyla açıklıyordu: “Beş yılda yedi ülkeyi temizleyeceğiz; önce Irak, arkasından Suriye, Lübnan, Libya, Somali, Sudan ve son olarak İran.” 

11Eylül ABD, İsrail ve Suudi Arabistan tarafından gerçekleştirildi. Irak'a yapılanlar ve yapılmaya devam edenler ABD, İsrail ve Suudi Arabistan tarafından gerçekleştirildi. Libya, Somali ve Sudan'a da yapılanlar devam ediyor, tıpkı Lübnan'a olduğu gibi. Dahası, fırsat doğdukça, Eksen başka bir ülkeyi de hedef alıyor ve Mısır'da olan budur.  

Ve Eksen'in ülkeleri, birbiriyle dost olmalarıyla böbürleniyorlar! ABD Suudi Arabistan'la dost, Suudi Arabistan da İsrail'le; İsrail ise ABD'nin yalnızca dostu değil, aynı zamanda onu kontrol ediyor. Bunun için büyük bir neden var. ABD'de elli-altmış milyon civarında Amerikalı, yalnızca İsrail'i desteklemekle kalmayıp, İsrail'in Ortadoğu'da devasa bir savaşı hızlandırmasını isteyen Hristiyan Siyonistlerdir. Eğer bu olursa, Tanrı'nın onları Cennet'e yükselteceğini düşünmektedirler. Böyle bir şeyi tahayyül edemezsiniz değil mi? Ama bu gerçek.

Şeytan'ın Tecessümü olan bu üç ülke - ABD, İsrail ve Suudi Arabistan – kalp yiyen, boğaz kesen, insanları gazla boğan, kafa uçuran Nusra Cephesi üyelerinin, Suriye'deki Vahhabi, Selefi ve Tekfircilerin arkasındadır. Onlar, bir gün içinde altı yüzden fazla insanı öldüren Mısır ordusunun arkasındadır. (Muhteşem Mısır askerleri!) Onlar, Filistin'deki yıkımın ve ağır ağır gerçekleşen soykırımın ve birkaç gün önce Beyrut'ta gerçekleşen bombalamanın arkasındadır.

Dürüst insanlar, onların sorumlu olduğu şeyin sadece bir düzeyde işkence ve suikast, sadece devam eden bombalamalar, sadece büyük çaplı casusluk ve hem kendi halklarının hem de diğer halkların tam ve mutlak kontrol altına alınması olmadığını, sadece ülkelerin birer birer ezilmesi olmadığını anlamalıdır. Bundan daha da kötüsü: onlar sapkın akıl hastalarıdır ve dünya çapında bir savaş çıkarmaya çalışmaktadırlar. 

Elbette buna dair yalan söylüyorlar, tıpkı her şey hakkında yalan söyledikleri gibi. ABD'nin eski Irak Büyükelçisi Christopher Hill, Suudi Arabistan'ın mezhepçi şiddeti körüklediğini söylemişti. Nasıl bir yalancı! Evet, Suudi Arabistan mezhepçi şiddeti körüklüyordu ama Hill bunu, ABD ve İsrail'in de Irak'ta şiddeti körüklediğini gizlemek için söylemişti. Hâlâ bunu yapmaya devam ediyorlar çünkü üç ülke de Irak'ı ezip parçalara ayırmak istiyor. Yalnızca Temmuz ayında bin kişi öldürüldü ve binlercesi yaralandı ve nedenini biliyorsunuz. 

Aynısı Mısır için de geçerli, ABD bir gün içinde yedi yüz (ya da çok daha fazla) silahsız insanı katleden askeri cuntayı destekliyor. Ne kadar cesurlar! Amerikalılar ve İsrailliler kendileriyle gerçekten gurur duymalıdır! Normalde bu rakama ulaşmak en az bir ay alır.

ABD on yıllardan beri bu tür şeylerden sorumludur. Sadece her yıl savaşta değildir, aynı zamanda teröristlerle devamlı bir ortaklık içindedir. Batı, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana, şu veya bu şekilde, savaşlar veya teröristler yoluyla en az 25 milyon insanı öldürmüştür. Aferin Şer Ekseni!

Fakat onlar yalnızca Şer Ekseni değildir. Onlar başka bir şey – dışlanmış paryalar – haline gelmektedir ve bir gün en yakın dostları bile bunu onlara söyleyecek cesareti bulacaktır… 
 

Çev: Selim Sezer
 

medyasafak.com