Fars News: Suriye Balkan Ülkelerine Benzemez

Fars News: Suriye Balkan Ülkelerine Benzemez
"Yalnız şu gerçek unutulmamalıdır ki Suriye’deki mevcut durum Balkanlardan çok daha farklıdır. Ne Ortadoğu eski Yugoslavya, ne de Suriye Sırbistan’dır."

Suriye Balkan Ülkelerine Benzemez

Fars News

Bazı gözlemciler, Bill Clinton'ın 1999 yılında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nden onay çıkmadan Kosova'ya düzenlediği saldırı formülünü Başkan Obama'nın da Suriye'ye uyguluyacağı görüşünü savunmakta, bu doğrultuda  New York Times gazetesi, Obama'nın danışmanlarının 1999'da Kosova'ya düzenlenen bu operasyonu incelediğini ortaya çıkardı.

Savaş çanları çalmaya başladı bile. Yine bildik senaryolarla, ama bu kez hedef Suriye. İddialar ise,  Devlet Başkanı Beşar Esad'ın muhaliflere karşı kimyasal silah kullandığı yönünde. Ne ilginçtir ki  Amerika için tarih adeta yeniden tekerrür ediyor.

Pazartesi günü ABD Dışişleri Başkanı John Kerry, Beşar Esad'ın muhaliflere karşı kimyasal silah kullandığını ve bu saldırıda birçok masum insanın öldüğünü iddia etti, Suriye Devleti ise bu iddiaları kesin bir dille yalanlayarak bu saldırıların asıl sorumlularının muhalifler olduğunu duyurmuştu.

ABD için tarih tekerrürden ibaret. Bundan yaklaşık 10 sene önce zamanın Dışişleri Başkanı, Colin Powell BM Güvenlik Konseyi'nde Irak'ta kimyasal silah olduğunu iddia etmişti. Gerçi daha sonra kimyasal silah olmadığını kendisi itiraf etti, ama Amerika bu sayede Irak'a  düzenleyeceği 20 Mart 2003  askeri operasyonunun zeminini hazırlamış oldu.

Şimdi aynı senaryoyu Suriye için devreye sokuyorlar. 2013 Ağustos'unda Dışişleri Başkanı John Kerry, bu kez yine aynı kimyasal silah bahanesiyle Suriye'ye olası bir saldırıdan bahsediyor. Kimyasal silah kullanımı artık  Amerikan Hükümeti için bir bahane haline gelmiştir,  Amerikalılar ne zaman dünyanın herhangi bir bölgesine saldırıp orayı kana bulamak isteseler bu tür yalanlara başvuruyorlar.

Burada asıl ilginç olan şey Pentagon'un geçmişte  Irak'ta uyguladığı senaryoları  yine aynı ustalıkla dünya kamuoyuna sunmasıdır. Bu kez de, iki eski müttefiği İngiltere ve  Fransa ve Tükiye, Suudi Arabistan ve Katar gibi bölge ülkeleriyle aynı senaryoları uygulamakta . Bu ülkeler er ya da geç Amerika ve müttefiklerinin  kuklası olmanın kendileri ve bölge için nasıl sonuçlar doğuracağını görecekler. Hiç şüphesiz bölgede çıkan herhangi bir yangın onlara da sıçrayacaktır.

İlginç olan bir başka şey de bu birkaç  ülkenin “uluslararası toplum'' olarak nitelendirilmesi ve onların aldığı her kararın aslında bu hayali cemaatin kararıymış gibi lanse edilmesidir. Bu ülkeler gerçekte demokrasi, barış  ve özgürlükten bolca söz eden Amerika, İngiltere ve  Fransa'dan başkası değildir.

John Kerry Pazartesi günü yaptığı açıklamada Suriye'ye saldırı planlarının gündemlerinde olduğuna dair sert ifadeler kullanarak  zihinlerde bu konuya dair herhangi bir  şüpheye yer  bırakmadı. Pentagon, Başkan Obama ve ABD silahlı kuvvetlerinin olası emirlerini yerine getirebilmek için Suriye dosyasının bütün sorumluluklarını üstlenerek konuyu incelemeye başladı.

Analistler, Amerika'nın Suriye'ye nasıl saldıracağı konusunda çeşitli senaryolardan bahsediyorlar, bunlardan bir tanesi de  Amerika'nın Suriye'ye hava saldırısı düzenleyerek ülkedeki  askeri üsleri ve  hava savunma sistemlerini hedef alacak olması yönünde. Böylesi bir saldırı Amerika için ciddi bir saldırıdan  çok daha etkin ve  çok daha az masraflı olacaktır.

Amerikan halkının çoğunluğu  kesinlikle  yeni bir savaş istemiyor. Analistler bu konuya değinerek, aslında  Barak Obama'nın da Suriye'ye saldırı konusunda ciddi endişeleri olduğuna dikkat çekiyorlar, zira Washington'un Irak ve Afganistan savaşlarından çıkardığı  derslerle mevcut şartlarda ülkeyi ne zaman biteceği öngörülemeyen çalkantılı bir Ortadoğu ülkesinde  yeni bir savaşa  girmekten alıkoyacağını söylemekteler.

Hiç şüphesiz Barak Obama Beşar Esad'ı devirmek için elinden gelen her şeyi yapacaktır ve bu uğurda Suriyeli isyancılar, Ortadoğu ve Avrupa ülkeleriyle  bir koalisyon oluşturarak Esad'ı devirmek için onlara önderlik edecektir.

Bazı gözlemciler, Bill Clinton'ın  1999 yılında Kosova'ya düzenlediği saldırı formülünü Başkan Obama'nın Suriye'ye uyguluyacağı görüşünü savunmakta.  New York Times gazetesi, Başkan Barack Obama'nın ulusal güvenlik danışmanlarının Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nden onay çıkmadan 1999'da NATO'nun Kosova'ya düzenlediği operasyon üzerine çalışma yürüttüklerini yazdı. Yalnız şu gerçek unutulmamalıdır ki Suriye'deki mevcut durum Balkanlardan çok daha farklıdır. Ne Ortadoğu eski Yugoslavya, ne de Suriye Sırbistan'dır.

Amerika  Suriye'ye  saldırması durumunda kendini uzun sürecek bir savaşın içinde bulacak, bölgedeki ve diğer ülkelerin büyük tepkisiyle karşılaşacak ve bu savaşın alevleri bütün civar ülkelere de sıçrayacaktır.

Çev: Gülden Koşaca

medyasafak.com