Muhammed Hasaneyn Heykel: Büyük Savaş Kapıda

Muhammed Hasaneyn Heykel: Büyük Savaş Kapıda
Heykel, bu saldırıda Ürdün’deki Amerikan güçleri tarafından iyice eğitilmiş 40.000 militanın Dera’dan girerek Şam’a varmak isteyecekleri ve aynı şekilde de Türkiye üzerinden Halep, İdlip ve hatta belki Lazkiye’den Aleviyye Dağlarına kadar uzanabilecekleri ihtimaline de yer veriyor.

Muhammed Hasaneyn Heykel: Büyük Savaş Kapıda

 

irdiplomacy.ir

 

Bütün Amerikalı makamlar Suriye'ye yapılacak olan askeri saldırının rejimi zayıflatmak amacına dönük olarak sınırlı bir şekilde gerçekleştirileceğini söylüyorlar, fakat bölgedeki gidişat Amerika'nın hedeflerinin şimdiye kadar medyaya yansıyandan çok daha büyük olduğunu gösteriyor.

 

Amerikan uçakgemilerinin bölgeye sevkiyatı, siyonist rejimdeki askeri hazırlık, Türkiye ve Suudi Arabistan'ın Suriye saldırısı için alarma geçmesi ve tam katılım göstermesi, Suriye'deki silahlı gruplarca yapılan toplu hazırlık dalgası ve Türkiye üzerinden her çeşit silah ve cephanenin ülkeye sokulmasına hız verilmesi ve Suudiler tarafından Ürdün'de rejim muhalifi yeni silahlı grupların teçhiz edilmesi ve aynı şekilde Lübnan'daki Hizbullah muhalifi grupların eylem ve tepkileri; tüm bunlar Obama'nın söylediklerinin aksine sınırlı değil büyük bir savaşın yolda olduğunu gösteriyor. Bu savaşla amaçlanan Suriye devletinin işini tamamen bitirmek suretiyle Ortadoğu bölgesinde köklü değişimler yaratmak ve bunun sonucunda da Yeni Ortadoğu projesini işler hale getirmek. Yani içinde direniş güçlerinin olmadığı ve onun yerine İsrail'in güvenliğini korumak şeklinde özetlenebilecek olan Amerikan doktrininin baş kürsüye oturtulduğu bir Ortadoğu isteniyor. Elbette Suriye'nin ve bölgedeki müttefiklerinin beklenmedik askeri yanıtlarının, tıpkı 2006 33 Gün Savaşı'nda düşman hamlesini akamete uğrattığı gibi bunu savuşturması da mümkün olmakla birlikte, Amerikan devleti aynı hedef ve doktrine bağlı olarak Suriye saldırısındaki askeri planlamasını yeniden düzenleyecektir.

 

Ünlü Mısırlı gazeteci Muhammed Hasaneyn Heykel tam da bu konuda, dikkate değer önemli şeyler kaleme aldı.

 

Heykel, Amerika'nın kimyasal silah kullanımıyla ilgili tezviratı hakkında şöyle yazmış:

 

“Bugüne kadar Suriye'de çoğu sivil yüz binden fazla kişi öldü, öyleyse bu şeytani merhametleri daha önce niçin harekete geçmedi? Bunun gerçek cevabı, bütün bölgeyi hedefleyen büyük saldırı planında gizlidir.”

 

Hasaneyn Heykel Suriye ordusunun tamamen gizli bir şekilde planladığı ve başarılı bir şekilde başkent Şam çevresinde yürüttüğü Başkent Siperi operasyonuna da değinerek Şam etrafında kimyasal silah kullanılması senaryosunu ele alıyor ve şöyle diyor:

 

“Bender b. Sultan'ın kuvvetleri ve Amerikan kuklaları çöküş halindeydiler ve bu nedenle bu senaryoya tanıklık etmemiz şart olmuştu. Kurbanları çocuklar ve kadınlar ve bir numaralı zanlısı da devlet olacak olan bir kimyasal saldırıdan başka hiçbir senaryo onları kurtaramazdı. Ardından da Suriye yönetimini zayıflatma hedefiyle savaş davullarına vurulmaya başlandı, fakat gerçek şudur ki planladıkları askeri saldırının amacı sahadaki oyuncular arasındaki güç dengesini değiştirmek ve bunun neticesinde Cenevre 2'yi diriltmektir. Bütün bu girişimlerindeki asıl hedefleriyse Hizbullah'tır.”

 

Hasaneyn Heykel savaşın vuku bulmasının kesinliğine vurgu yaparak şöyle demiş:

 

“Bu savaşın vakti tam olarak belli değil. ABD direniş ekseni karşısındaki savaşı ne zaman başlatacağını ilan edemez. Çünkü direniş ekseni kuvetlidir, hem de çok kuvvetli. Öyle ki direniş karşısında savaşmak önceden hazırlanmayı, zekayı ve tüm orduları seferber etmeyi, ağır ateş gücü kullanmayı ve hepsinden önemlisi Suriye'de Amerika ve Batı'nın taşeronu olarak savaşan silahlı grupların önceden ilerleyebilmesini gerektirir. Çünkü onlar (ABD ve Batı) General Kasım Süleymani'nin her ABD askerine beraberinde kendi tabutunu da getirmesi şeklinde yaptığı çağrının manasını çok iyi kavradılar.”

 

Muhammed Hüseyin Heykel, operasyonun havaalanları, karargahlar, cephanelikler ve stratejik silah ambarlarına yapılacak yüzlerce füzeli büyük bir saldırıyla sıfır saatinde başlayacağını ve Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esad'ın da hedeflenmesinin uzak bir ihtimal olmadığını yazıyor. Heykel, bu saldırıda Ürdün'deki  Amerikan güçleri tarafından iyice eğitilmiş 40.000 militanın Dera'dan girerek Şam'a  varmak isteyecekleri ve aynı şekilde de Türkiye üzerinden Halep, İdlip ve hatta belki Lazkiye'den Aleviyye Dağlarına kadar uzanabilecekleri ihtimaline de yer veriyor.

 

Hasaneyn Heykel bu bağlamda  Lübnan'daki gelişmelere de dikkat çekerek şöyle demiş:

 

“Lübnan'daki Ersal'da (Lübnan'ın doğusunda Suriye ile sınır) yaklaşık 1000 ve Aynulhelve ve diğer Filistin kamplarında 5000 eğitim görmüş militan savaşa girmek üzere bekletiliyor. Elbette bu hengamede Amerikalıların gayrı meşru çocuğu İsrail'i de unutmamamız lazım. Çünkü o da 2006 33 Gün Savaşı'nda aldığı darbelerin tecrübesiyle, ama bu sefer tarihi arzusunu gerçekleştirerek, yani yanına tüm Batı'yı ve tekfircileri alarak sahneye girme ümidinde. Bu nedenle önümüzdeki çatışmayı Ahzap Savaşı olarak adlandırabiliriz. Bütün bu devletleri günümüzün Ahzab'ı olarak nitelendirebiliriz.”

 

Ünlü gazeteci yazısını şöyle bititiyor:

 

“Ben ihtimallerden ve senaryolardan söz etmiyorum. Sadece tek bir senaryo var, ne sınırlı ne de geniş bir savaş. Tek bir füzeyle başlayacak ve Ortadoğu'nun -eğer tüm dünya sisteminin demez isek- şeklini değiştirecek bir savaş bu.”

 

Çev: Ozan Kemal Sarıalioğlu

 

medyasafak.com