Christian Monitor: İran Binlerce Şii Savaşçıyı Suriye’ye Gönderiyor

Christian Monitor: İran Binlerce Şii Savaşçıyı Suriye’ye Gönderiyor
Ünlü dergi Christian Monitor’da yayınlanan bir analizde, İran’ın Suriye’deki terör gruplarıyla savaşma amacıyla ülkeye soktuğu silahlı gruplar inceleniyor.

İran Binlerce Şii Savaşçıyı Suriye'ye Gönderiyor

 

Nicholas Blandford

 

Christian Monitor

 

23 Eylül 2013

 

Ünlü dergi Christian Monitor'da yayınlanan bir analizde, İran'ın Suriye'deki terör gruplarıyla savaşma amacıyla ülkeye soktuğu silahlı gruplar inceleniyor.

 

İran destekli binlerce Şii savaşçı, güç durumdaki Suriye rejimine destek vermede hayati bir destek rolü oynuyorlar; isyancıların elindeki bölgelerin geri alınmasına, rejime ait güç merkezlerinin savunmasına ve yorgun düşen Suriye ordusunun sırtındaki yükü hafifletmeye yardım ediyorlar.
 
Geçen ay içinde çekildiği anlaşılan bir video Suriye'deki İranlı askeri danışmanların aktivitelerine benzersiz bir ışık tutuyor. Sadece ülke içi kullanım için hazırlanmışa benzeyen bu görüntülerde, İranlı bir askeri danışmanla yapılmış bir röportaja yer veriliyor.
 
Lübnan Hizbullahı, İran destekli Iraklı gruplar ve bağlantısız gönüllüler gibi Şii savaşçılardan oluşan bu topluluğun toplam sayısı hakkında bir netlik yok. Bununla birlikte farklı çatışma cephelerinde yer alabilecek motivasyona sahip, iyi eğitimli savaşçılar olduklarını ispat etmiş durumdalar.
 
Suriye'deki Şii milis faaliyetleri hakkında jihadology.net sitesine yazan Maryland Üniversitesi'nden araştırmacı Philip Smyth “Şii milis güçlerinin etkisinin birden fazla boyutu var. Savaş cephesinde sıklıkla koçbaşı görevi görüyorlar, iyi eğitimli, çok iyi teçhiz edilmiş ve ideolojik motivasyon sahibiler. İran'ın Suriye'deki etkisinin yaygınlaştırılması anlamında ise çok büyük rol oynuyorlar. Yayınlanmış bazı raporlara göre, Iraklı Şii militanlar emirleri Suriyeli komutanlardan değil de Lübnan Hizbullahı ve İslam Devrimi Muhafızları'ndan alıyorlar” diyor.
 
İdlib yakınında savaşan Davud Tugayı'ndaki Suriyeli isyancılar tarafından ele geçirilen ve yakınlarda Hollanda Televizyonunda yayınlanan bu videodaki İranlı komutanın (Şehid İsmail Haydari; bkz. http://medyasafak.com/haber/1131/islam-devrimi-muhafizlarinin-suriye-deki-varligisehid-ismail-haydari-) “Suriye'deki mevcut savaş İslam ile küfrün savaşıdır, hakkın batıl ile savaşıdır. Bu cephe Hizbullah tarafından destekleniyor. Savaşçıları da İranlılar, Hizbullah, Iraklı ve Afgan mücahidler ve diğerleri. Karşı taraftakiler ise İsrail, Suudi Arabistan, Türkiye ve Katar, artı Amerika, İngiltere, Fransa ve tüm Avrupa” dediği görünüyor.
 
Şii Öncü Görev Kuvveti
 
Hizbullah savaşçıları Suriye'de en azından 2012 başlarından beri bulunuyorlardı, fakat varlıkları Nasrallah tarafından geçtiğimiz Mayıs ayında kabul edildi. Bu, örgütün İsrail dışındaki bir düşman için gerçekleştirdiği bu ölçekteki ilk askeri seferberliği.
 
Beyrut'taki Amerikalı bir diplomat “Hizbullah istediği zaman harekete geçebilecek bir özel harekât gücüne sahip. Bu, hava kuvvetleri ve topçularla desteklenen yeni ve etkili bir güç. Hizbullah küçük bir güç olmasına rağmen, Suriye devletinin düzenli güçlerle yoğunlaşamadığı bölgelerde stratejik destek sağlıyor.”
 
Hizbullah'ın komutanları Suriye ordusu subayları ve Devrim Muhafızları'ndan danışmanlar ile yakın çalışıyorlar ve bazen lokal operasyonlarda da taktik kontrolü kendi ellerine alıyorlar. Örneğin, bir Hizbullah savaşçısına göre, tecrübeli Hizbullah savaşçıları Humus'taki sokak savaşlarında Suriye ordusunun küçük birimlerini komuta ediyor.
 
Irak'taki Şii örgütler de Suriye'ye savaşçı gönderiyor. Bunlar arasında hepsi de 2006-2008 yılları arasında Irak'taki işgal işgal güçlerine karşı verilen İran destekli Şii ayaklanmasında yer alan Hizbullah Tugayları (Ketaibül Hizbullah), Asaibu Ehli Hak ve Bedir Tugayı da var.
Smyth “Doğal olarak Suriye'ye sadece iyi eğitim almış ve ideolojik motivasyonu yüksek olan savaşçılar gönderiliyor ve bu kişiler Ayetullah Hamanei'nin fetvalarını taklit ediyorlar” diyor.
 
Nisan ayından beri Suriye'de üç kez bulunmuş olan Ali isimli bir Hizbullah savaşçısı “İranlılar bugün Suriye'de, tıpkı daha önceden Lübnan'da yaptıkları gibi bir direniş çizgisi oluşturuyorlar” yorumunu yapıyor.
 
Suriye'deki Şii vurucu gücünün miktarını tespit etmek neredeyse imkânsız. Fransa, Haziran ayında Suriye'de yaklaşık 4.000 Hizbullah savaşçısının bulunduğu tahminini yürütmüştü. Özgür Suriye Ordusu ise bu sayının 10.000'den fazla olduğunu iddia ediyor. Hizbullah ise askeri ayrıntıları tartışmayı reddediyor. Smyth, Suriye'deki Iraklı Şiilerin sayısının kabaca 2.000-3.000 civarında olduğunun tahmin edilebileceğini, bununla birlikte ana Iraklı fraksiyonlarca yayınlanan sayının toplamda 3.500-4.000'i bulduğunu belirtiyor.
 
İranlıların sayısı da benzer biçimde belirsiz. 2012 Ağustosu'nda, o zamanın ABD Savunma Bakanı Leon Panetta, İran'ın Devrim Muhafızlarının Suriye'de rejim yanlısı bir Şii milis gücü inşa etmekle meşgul olduğunu söylemişti. Haziran ayında da bir İngiliz gazetesi 4.000 Devrim Muhafızı askerinin Suriye'ye giriş yapmaya hazırlandığını yazmıştı. Fakat İran'ın şimdiye kadarki rolü eğitim ve lojistik destek vermek ve danışmanlık yapmakla sınırlı gözüküyor.
 
Sayıları dikkate değer olmamakla birlikte aynı şekilde Afganistan ve Pakistanlı Şiilerin de Suriye'de bulunduğu haberleri mevcut.
 
Şii milislerin -özellikle de İsrail karşısındaki savaş yeteneğini ispat etmiş Hizbullah'ın- varlığı, Suriye'nin bezgin ordusuna büyük ve hayati bir moral desteği sağlamış durumda. Beyrut ve Şam'daki bazı diplomatik kaynaklara göre Suriye ordusunun elit birimi olan 4. Zırhlı Tümen'deki bazı birlikler verdikleri ağır kayıp oranı nedeniyle isyan aşamasına gelmişlerdi. Hizbullah'ın savaşta pişmiş unsurlarının devreye girişi düzenli güçlerin üzerindeki baskıyı da kısmen azaltmış.
 
Hizbullah savaşçısı Ali “İsyanın ilk dokuz ayı içerisinde Suriye ordusu her hafta düzinelerce kayıp veriyordu. Ardından özel kuvvetler ve bizimkiler olaya dahil olup onları eğittiler ve bu durum kayıpları azalttı” diyor.
 
Partiye yakın kaynakların bildirdiğine göre, Hizbullah'ın müdahalesinin boyutu her savaşçının hizmet süresinin giderek artmasından da anlaşılıyor. Başlangıçta savaşçılar bir seferinde 7 gün hizmet veriyorlardı, sonra bu Kusayr çatışması süresinde 20 güne çıktı. Bugünse her savaşçıdan Suriye cephesinde 30 gün geçirmesi isteniyor.
 
Çev: Ozan Kemal Sarıalioğlu
 
medyasafak.com