"El Vefak, Bahreyn Rejimine Karşı Duruşundan Vazgeçmiyor"

"El Vefak, Bahreyn Rejimine Karşı Duruşundan Vazgeçmiyor"
17 Eylül günü, El Vefak partisinin genel sekreter yardımcısı, Bahreyn’deki Şii topluluğunun önemli ve saygı gören bir figürü olan Halil el Marzuk, “terörizm yandaşlığı ve çağrıcılığı” suçlamasıyla gözaltına alındı.

El Vefak, Bahreyn rejimine karşı duruşundan vazgeçmiyor

 

Press TV

 

Catherine Shakdam

 

 

Dünya ABD Başkanı Barack Obama'nın BM Genel Kurulu'ndaki konuşmasıyla büyülenmişken, medya hür dünyanın liderinin uluslararası topluma dış politika gündemini anlatmasının her kelimesini ve hecesini analiz etmekle meşgulken, çok az kişi binlerce kilometre uzaklıktaki Bahreyn adasının ülkedeki otokratik rejimin altında acıyla bağırmasını fark etmeye zaman ayırdı.  


Protestolarla ve ancak zulme karşı direniş olarak adlandırılabilecek şeyle geçen iki yıla rağmen, Bahreynliler reform adına hiçbir şey elde etmedi. Aksine, demokratik arzuları, daha adil ve eşitlikçi bir toplum inşa etme istekleri, kendi iktidar açlığının, kendi halkını köleleştirme arzusunun ötesinde hiçbir şey görmeyen bir rejim tarafından ezildi ve hor görüldü. 
 

Bahreyn 2011'den ve devrimci hareketin başlangıcından bu yana pek çok vahşete tanık oldu. El Halife rejimi daha önce hiçbir zaman siyasi muhalefeti susturmak için bu denli aşırılıklara gitmemişti.
 

Kral Hamad bin İsa el-Halife şiddetten hiçbir zaman utanmadıysa da ve gerçekleştiremeyeceği hiçbir zalimce eylemin bulunmadığını kanıtladıysa da, El Vefak  partisine - Bahreyn'in en önde gelen ve en fazla halk desteğine sahip muhalefet partisine – karşı gerçekleştirdiği son doğrudan hareketi, Bahreynlileri ve siyasal aktivistleri o denli çileden çıkardı ki, analistler böyle bir ihanetin geri dönüşünün olmayacağı ikazında bulundular.  

 

17 Eylül günü, El Vefak partisinin genel sekreter yardımcısı, Bahreyn'deki Şii topluluğunun önemli ve saygı gören bir figürü olan Halil el Marzuk, “terörizm yandaşlığı ve çağrıcılığı” suçlamasıyla gözaltına alındı.

 

Başsavcı Nayif Yusufi'ye göre El Marzuk, “kapsamlı bir soruşturmanın ardından, Toplumu Terörist Eylemlerden Koruma Yasası hükümleri uyarınca, terörizm yandaşlığı ve çağrıcılığı yapması ve yasal olarak örgütlenmiş bir siyasi topluluk içindeki liderlik konumunu suç teşvik etmek için kullanması nedeniyle gözaltına alındı.”
 

Başsavcının açıklaması El Marzuk'u “bir terör örgütüyle bağlantılı” olmakla suçluyor ve onun “pek çok forumda konuştuğunu, terörist eylemleri teşvik ettiğini ve savunduğunu, bu tür eylemleri teşvik eden prensiplere taraftarlık yaptığını, terörist koalisyon tarafından gerçekleştirilen şiddeti desteklediğini ve suç faaliyetlerini yasal olarak haklı gösterdiğini” iddia ediyor.

 

Bağımsız protestocular sıklıkla monarşinin devrilmesi ve rejimin bütün adamlarının yargılanması çağrısı yaparken, siyasi bir örgütlenme olarak El Vefak'ın hiçbir zaman böyle bir gündemi tasvip etmediğini ve bunun yerine rejimle köprüler kurmak ve bağları onarmak için çalıştığını belirtmek önemlidir.
 

Tabiatı itibariyle barışa ve ulusal istikrara bağlı olan El Vefak, anayasal bir monarşinin tesisi üzerinden demokratik değişimlerin gerçekleştirilmesini savunuyor. Amaçları rejimi yıkmak veya Bahreyn'in monarşi mirasını tahrip etmek değil, halkın haklı taleplerini yansıtacak şekilde ülkeyi modernleştirmek ve hoşgörü, saygı ve eşitlik ilkeleri temelinde dinsel uyumu geliştirmek oldu. 
 

Bu yılın başında El Marzuk Washington'a giderek, El Vefak'ın Bahreyn'in gerici monarşisine tehdit teşkil etmediğini anlattı. Partisinin kendi gösterilerinde, rejimin devrilmesi ve yönetimdeki El Halife hanedanının yargılanması sloganlarının atılmasını yasaklandığını izah etti. Basına, “El Vefak, bir anayasal monarşi içinde iktidarı yönetici hanedanla paylaşmak istiyor” dedi.  
 

Ancak El Vefak şimdi rejimin öfkesinin son kurbanı oldu.   
 

Uluslararası Af Örgütü'nün Ortadoğu ve Kuzey Afrika müdür yardımcısı Hasibe Hac Sahravi, El Merzuk'un tutuklanmasını “Halil el Merzuk bir düşünce suçlusudur, sadece hükümeti kıyasıyla eleştirdiği için tutuklanmıştır. Derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılmalıdır” sözleriyle yorumladı.

 

Sahravi, "Onun tutuklanması, Bahreynli yetkililerin BM işkence uzmanlarının ülkeye yapacakları ziyareti iptal etme nedeni olarak böbürlenerek ortaya koyduğu Ulusal Diyalog'a indirilmiş bir başka darbedir. Yetkililere yönelttiği sözler ne kadar sert olursa olsun, düşüncelerini ifade etmek nedeniyle tutuklanmamalıdır” diye ekledi.
 

Mısırlı Generel Abdül Fettah el-Sisi'nin Müslüman Kardeşler'e karşı yürüttüğü kampanya ile Bahreyn rejiminin, en önde gelen liderlerinden birini hedef almak yoluyla El Vefak'a can alıcı bir darbe indirmesi arasında bir karşılaştırma yapılabilir.
Mısır'daki askeri cuntanın Müslüman Kardeşler'in peşinden gidip onu yok etmesi gibi, onun doğrudan siyasi düşmanı olan El Halife de Bahreyn'in muhalefet devi El Vefak'ı parçalama niyeti taşıyor. 
 

Pek çok medya kuruluşu Bahreyn'in yeni trendini göremediyse de, uluslararası kuruluşlar arasında yüzünü diğer tarafa çevirmeyenler de vardı. Uluslararası Af Örgütü alarm çaldı ve El Halife'nin bütün muhalif partileri susturma yönündeki kasıtlı girişimine karşı sert bir biçimde ikazda bulundu. 
 

Hasibe Hac Sahravi şunları belirtiyor: "Son aylarda Bahreyn hükümeti, kendisini eleştiren siyasi örgütlenmelere, özellikle El Vefak'a karşı tehditlerini ve saldırılarını arttırdı. Bu durmalıdır ve Bahreyn'in müttefikleri artık, süreci baltalayacağı bahanesiyle eleştirileri susturmak için Ulusal Diyalog'un arkasına saklanamaz.”
 

Siyasi anlamı bakımından, El Merzuk'un, İnsan Hakları Yüksek Komisyonu tarafından Bahreyn'deki insan haklarının durumuyla ilgili hazırlanan, 47 ülke tarafından imzalanan ve Bahreyn'deki süregiden insan hakları ihlalleriyle ilgili kaygıları ifade eden ortak bir açıklamanın yayınlanmasını takip eden günlerde tutuklandığını belirtmek önemli olabilir.
 

Siyasi vizyonunu kanıtlama taahhüdünde olan El Vefak protesto için, 27 Eylül Cuma günü dev bir muhalefet gösterisinin düzenlenmesi çağrısında bulundu.

 

El Vefak Medya Merkezi başkanı Tahir el-Musavi, hafta başında basına “gösteri, Bahreyn halkının büyük çoğunluğunun demokratik geçiş ve adalete ve özgürlüğe dayanan gerçek bir devletin inşası yönündeki çağrılarını tekrarlayacak” dedi.
 

Kendisi de El Halife'nin potansiyel bir hedefi olan El Vefak Genel Sekreteri Şeyh Ali Selman, Bahreyn'in davasına olan bağlılığını yineledi. Cuma günü destekçilerine hitap eden Selman, gözü kara bir şekilde şu sözleri söyledi: “Pek çok kez söyledim ve yüzüncü kez tekrar ediyorum; biz herhangi bir taraftan gelecek şiddeti kınıyoruz ve demokratik geçiş yolunda şiddet dışı yöntemlerimize bağlıyız. Halil'i, Abdülvehab Hüseyin'i ve diğer kişileri tutukladınız, (El Vefak Genel Sekreter Yardımcısı) Şeyh Hüseyin El-Daihi'nin  babasını öldürdünüz. Şimdi size söylüyorum, benden başlayın, hayatımın geri kalanı boyunca beni hapiste tutun, kardeşlerimi, çocuklarımı ve eşimi tutuklayın, yine de meşruluk kazanamayacaksınız.”

 

Çev: Selim Sezer

 

medyasafak.com