"IŞİD, Emirliğinin Sınırlarını Türkiye Yakınlarında Çiziyor"

"IŞİD, Emirliğinin Sınırlarını Türkiye Yakınlarında Çiziyor"
Es-Sefir gazetesinden Muhammed Blut, IŞİD ve ÖSO arasındaki çatışmaların yol açtığı yeni bölgesel denklemi ele alan önemli bir analiz kaleme aldı.

IŞİD, Emirliğinin Sınırlarını Türkiye Yakınlarında Çiziyor

 

Muhammed Blut

 

Es Sefir

 

''Seleme Sınır Kapısı'' Ebu Bekr Bağdadi Emirliğinin Türkiye ile ilk sınır kapısı olma özelliğini kazanmak üzere. Irak-Şam İslam Devletinin Azaz Emiri ''Ebu Abdurrahman El-Kuveyti'' önümüzdeki saatlerde, Kuzey Fırtınası grubuna karşı, dün sabah saatlerinde başlattığı operasyonu başarı ile bitirirse, Irak-Şam İslam Devletinin ve liderleri Ebu Bekr Bağdadi'nin, Rakka'nın kuzeydoğusundan İdlip kırsallarına kadar uzanacak emirliğinin kurulma olasılığı yüksek olacaktır.

 

Irak-Şam İslam Devleti, Kuzey Fırtınası Tugayı militanlarına, teslim olup tövbe etmeleri için verdiği ikinci 48  saatlik sürenin sonunda teslim olunmaması halinde Azaz Emirinin söylediği gibi ''büyük şeyler olacak'' diye uyarmıştı. Sürenin bitiminden önce Kuzey Fırtınasından 40 militan silahları ile birlikte örgüte teslim oldu.

 

Azaz Emiri Ebu Abdurrahman El-Kuveyti'nin militanları, Ahrar Şam örgütünün kontrolü altında olan Seleme Sınır Kapısına bir kilometreden az uzaklıktaki, Kuzey Fırtınası tugayının ''Kaziye'' kontrol noktasını ele geçirdi. Azaz yakınlarında Özgür Suriye Ordusuna bağlı bir tugayın kontrolünde olan iki köye giren IŞİD militanları, buraları kontrol altına alırken, Yezbik ve Me'rin köyleri sakinleri Türkiye'ye kaçtı. Bunun ardından IŞİD, Kuzey Fırtınası tugayının tüm cephelerine ağır havan topları ve tanklarla saldırıya geçti.

 

Azaz'da kaçırılan Lübnanlılardan 9'unu elinde tutan Kuzey Fırtınası Tugayının tasfiyesinin, sahada yavaş yavaş şekillenmeye başladığı çok açık. Özellikle Tevhid Tugayı, önceki saldırılarda ''cihadçı'' kardeşleri ile arayı bulmaya çalışmışken bu sefer pasif kalıp sessizliğini korudu. Bunun yanında Kuzey Fırtınası Tugayı, bir önceki saldırılar sırasında Lübnanlı rehineleri güvenli bir yere naklettiğini ilan etmişti, ancak yeni saldırılardan sonra rehinelerle ilgili herhangi bir güncelleme yapmadı.

 

IŞİD kuzeydeki operasyonlarının haklılığını göstermek için, yaklaşık 1000 militanı olan Kuzey Fırtınası Tugayının; Fransız, İngiliz ve Alman istihbaratına çalıştığını iddia ediyor. IŞİD, Özgür Suriye Ordusu'na karşı kuzey bölgelerinde başlattığı operasyon dizilerini, Türkiye ile olan stratejik sınır kapıları civarındaki köyleri kontrol altına alana kadar sürdürecek. Tel Abyad'tan Bab El-Hava'ya, Seleme kapısına kadar (çev. notu: Sırasıyla Akçakale, Cilvegözü ve Öncüpınar sınır kapılarının hemen karşıları). Özellikle Kürtlerle savaştıktan sonra Tel Abyad kapısına yaklaşan IŞİD'e karşılık Türk istihbaratı bu kapılara Ahrar Şam'ı yerleştirdi ve kapıları kapattı.

 

Kapılar, Suriye muhalefetine büyük gelirler sağlıyordu. Özellikle Deyr Zor'dan kaçırılan petrol tankerlerinin Türkiye'ye girişi için güvenli geçişler sağlamaktaydılar. Kapılar; Suudilerin, Katarlıların ve Batılıların gönderdiği silahların denetimi konusunda IŞID'e avantaj sağlayacaktır. Bunun yanında kapıları kontrol etmeleri halinde Suriye ve Türkiye arasındaki ''cihad'' yolunu ele geçirirken Özgür Ordudan geri kalanı da kontrol edebilecekler.

Özgür Suriye Ordusu günler önce IŞİD'e karşı Nehrevan savaşını ilan etmişti. Ancak hiçbir birliği, İdlip, Halep ve Deyr El Zor kırsalları için bahsedilen hiçbir cepheye ilerlemedi. Bunun aksine IŞİD, Deyr El Zor'da, Ahfad-ı Resul'a bağlı Allah-u Ekber tugayından geri kalanları imha etmeye devam ederek Özgür Ordu'yu tasfiye etmeye çalışıyor. Dün, bu iki silahlı grup arasında, kentin kalbinde çatışma hali sürüyorken Suriye Ordusu her iki tarafın mevzilerini bombaladı.

 

Yükselişe geçen IŞİD'e karşı Özgür Suriye Ordusu'nun ayakta durabilmesi pek beklenmiyor. Bu da, Birleşik Askeri Meclise bağlı Özgür Ordu'nun bir kaç ay içinde etkisinin azalması anlamına gelir. Böylece savaşa ve militanlara hiçbir hakimiyeti olmayan Selim İdris ve Birleşik Askeri Meclis, artık sadece birkaç askeri ve medya merkezini yöneten şahıs ve kuruluş olarak kalacaklardır. Türkiye'deki kamplarda kalan saf değiştirmiş Suriyeli subayların çoğu; Irak ve Afgan cihadı uzmanlığıyla savaş veren IŞİD militanları ile karşılaştırılamayacak düzeydeki sivil militanlara sahip olan Özgür Ordu saflarında savaşa katılmayı reddeceklerdir diyebiliriz.

 

IŞİD sözcüsü ve Suriye'deki Emiri Abu Muhammed Adnani, Ming askeri havaalanının ele geçirilişinin kendi militanlarının etkisi sonucu olduğunu söylerken, gizli bir şeyi ifşa etmiş sayılmazdı. Özgür Suriye Ordusu, havaalanına saldırıyı başlatmış olmasına rağmen ona tabii olduğunu söyleyen -sadece basında, daha fazlası değil- selefi-cihadist örgütlerin çoğu, bu söylemi silah ve destek alabilmek için kullanıyordu.

 

Özgür Suriye Ordusunun Rakka'da geri kalan güçlerinden 11. birlik, geçen hafta sadece bir gün içinde buharlaştı. Bu 11. birlikten iki tugay (Rakka Devrimcileri, Muntasır Billeh) Nusra örgütüne katılarak lider Ebu Said Hudarmi'ye biat ettiler. Birliğe bağlı diğer tugaylardan  Selaheddin Tugayı ve 313. müfreze IŞİD'e katılırken, geri kalan tugay da Ahrar Şam örgütüne biat etti.

 

Amerika'nın Suriye'yi saldırıyla tehdit ettiği ve IŞİD'in izole edilmeye çalışıldığı aşamadan sonra Özgür Orduya yönelik artan saldırıların sebebi nedir? Uzmanlara göre IŞİD, Amerikan saldırısının iptal edilişinin ''rejimin kalışına izin veren Rus-Amerikan kararı'' anlamına geldiğini düşünürken aynı zamanda kendisinin (IŞİD), Amerikalıları Kuzey Suriye'de var edecek operasyonların hedefi haline getirildiğine inanıyor. IŞİD bölgede operasyonlarını sürdürerek, Cenevre'den önce Batılıların ve Türklerin etkisini boşa çıkarmaya çalışıyor. Muhalefeti kanatlandıracak Cenevre Konferansı, Rusya ve Amerika'nın belirttiği gibi muhalefeti, IŞİD'e karşı ittifaka alacak. Bununla eşzamanlı olarak muhalefetin Ulusal Ordusu teşkil edilmeye çalışılacak. 

 

Bu bağlamda Lübnanlı bir güvenlik yetkilisi Es-Sefir'e, Beyrut'tan Şam'a gizli bir şekilde geçiş yaparak Suriye Milli Güvenlik Başkanı Ali Memlük ile görüşen Suriye muhalefetinden bazı şahsiyetlere 1.5 ay önce, bu görüşmeler için güvenlik garantisi verdiğini aktardı. Görüşmede, Özgür Suriye Ordusuna bağlı bazı silahlı birliklerin etkisiz hale getirilerek, silahsızlandırılmaları ve militanların sivil hayata dönüşünün sağlanması üzerinde uzlaşıldı. Aynı yetkili, Beyrut üzerinden gerçekleştirilecek bu tarz görüşmelerin daha sık tekrarlanması adına iletişimlerin sağlandığını, muhalefet dahilinde, IŞİD'in çok güçlü olması ve hakimiyet sağlaması ile birlikte rahatsızlıkların duyulmaya başlandığını ve büyük değişimlerin yaşandığını belirtti.

 

Yetkili, Özgür Ordu ile IŞİD  arasındaki çatışmaların, Irak-Ebu Gureyb Hapishanesinden, çok sayıda IŞİD liderinin kaçırılması dönemi ile eş zamanlı olarak başladığını söyledi. Hapishaneden kaçan IŞİD liderleri, Irak'ta kendilerini öldüren ''Uyanış'' tecrübesinin, Suriye'de tekrarlanmasından duydukları endişeyi belirterek Özgür Suriye Ordusu'nu tasfiye çağrısı yaptı. IŞİD liderlerine göre ''Uyanış',' Özgür Suriye Ordusu eliyle Suriye'de de tekrarlanabilir.

 

Özgür Suriye Ordusu'nun marjinalleştirilmesinden sonra Suriye silahlı muhalefeti, Selefi ile Cihadist kitlenin esiri haline geldi. Bu iki kitleyi bir arada tutan nokta Suriye'de Halifelik devleti inşa etmek, iki kitleyi ayıran nokta ise iki farklı lidere tabi olmak: İlki El-Kaide ve Irak-Şam İslam Devleti şemsiyesi altında Ebu Bekr Bağdadi, diğeri ise Suudi istihbaratının kontrolü altında olan ''İslam Tugayı'' ve yeni rol üstlenmiş lideri Zehran Alluş.

 

İki gün önce ''İslam Tugayı'' lideri, 50 cihadist örgütün, ''İslam Ordusu'' şemsiyesi altında cihadçı şiarla  IŞİD'e karşı savaşmak ve Özgür Suriye Ordusunun bayrağının indirildiği bölgeleri kontrol etme amacıyla rekabet etmek adına ittifak kurduğunu ilan etti. ''İslam Ordusu'', Suriye rejimi ile çatıştığı bölgelerde, özellikle Guta'da, güç dengelerinde çok bir şeyi değiştiremeyecektir.

 

Bu yeni oluşumun ilanı ile birlikte bazı ana güçlerin ayrılmaya karar verip İslam Tugayı ile koordinasyonu kesmesi ''Şam Operasyon Merkezini'' zayıflattı. Bu güçler 2 yıldır Daraya'da savaşan Ahrar-Şam, Habib Mustafa ve Sahabe müfrezelerinden oluşuyor.

 

Çev: Hasan Sivri

 

medyasafak.com