"Hamas’ın Direniş Kampına Dönüşü Kördüğüm"

"Hamas’ın Direniş Kampına Dönüşü Kördüğüm"
"İran ve Hizbullah, Suriye rejiminden gelen, Hamas üyelerinin muhalefet safında savaştıkları şeklindeki haberlerle şaşkınlığa uğramıştı. Ve işin en kötüsü de, eski müttefiklerinden elde ettikleri silahları ve savaş metotlarını kullanmalarıydı."

Hamas'ın Direniş Kampına Dönüşü Kördüğüm

 

Elie Chalhoub

 

Al Akhbar

 

Müslüman Kardeşler'in Mısır'daki düşüşünden sonra Hamas kendini birden çepeçevre kuşatılmış buldu, liderliği tüm bölgeye saçıldı. Bununla birlikte, örgütün direniş eksenine dönüş çabaları da başarısızlıkla neticelenecek gibi gözüküyor.

 

Hamas ile direniş ekseni adı verilen eski müttefikleri, özellikle de İran ve Suriye arasında bir uzlaşma görmemiz az bir ihtimal. Başkan Beşar Esad'ın kamuoyuna yaptığı açıklamalar da bunu doğruluyor.

 

Hamas'ın 2011'de Suriye'yi terketmesi meselesi, Mısır'da geçen Haziran ve Temmuz'da başgösteren olaylar neticesinde Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin devrilmesi öncesinde masada bile değildi. O zamanlar, Müslüman Kardeşler pek çok ülkede yükselişteydi ve bu durum Filistin hareketini bütün bölgenin kapılarının kendisine açıldığını düşünmeye sevketmişti.

 

İran ve Hizbullah,  Suriye rejiminden gelen, Hamas üyelerinin muhalefet safında savaştıkları şeklindeki haberlerle şaşkınlığa uğramıştı. Ve işin en kötüsü de, eski müttefiklerinden elde ettikleri silahları ve savaş metotlarını kullanmalarıydı.

 

Mursi devrilip Müslüman Kardeşler ezilince Hamas'ın kaderi daha da kötüleşti, Refah tünelleri tahrip edildi ve üyeleri hem Suriye hem de Mısır rejimlerince hedeflenmeye başladı. Bu durum direniş kampını iki seçenekle yüzyüze bıraktı: ya Hamas'ı kendi kaderine terkedeceklerdi ki bundan herşeyden önce düşman İsrail fayda devşirecekti, ya da bu güçlü direniş hareketini korumak için bir yol bulunacaktı.

 

Hamas lideri Muhammed Nasr'ın, Devrim Muhafızları komutanı General Kasım Süleymani'nin annesinin vefatından dolayı kendisine başşağlığı dileğinde bulunma bahanesiyle Tahran'a yaptığı ziyaretle, her iki taraf da havayı koklama fırsatı bulmuş oldu. Nasr, Filistin hareketinin İran'la ilişkilerini yenileme isteğini dillendirdi, İran bunu bazı şartlar öne sürme kaydıyla kabul etti.

 

İran'da Hamas'a ikinci bir şans vermede isteksiz davrananlar mevcut. Şam da barışmak için yüksek bir fiyat  teklif ediyor; Halid Meşal'in örgüt liderliğinden uzaklaştırılması ve Esad'ın son röportajında yaptığı gibi bir direniş hareketi olmakla Müslüman Kardeşler'in kolu olmak arasında seçim yapmak gibi.

 

Suriye başkentindeki pek çok kişi Hamas'ın bu fikir değiştirmesinin, geçmişte yaptığı ciddi hataların farkedilişinden çok kendisini içinde bulduğu zor durumla bağlantılı olduğunu ve bölgedeki şartların kendi lehine dönmesi durumunda tekrar pozisyon değiştireceğine inanıyor.

 

Hamas yetkililerinin son pişmanlık açıklamaları, geçenlerde üst düzey bir yetkilinin dediği gibi Meşal'in Suriye muhalefetinin bayrağını “yanlışlıkla” kaldırdığını söylemesinde olduğu gibi naifçe bir girişimle de olsa, direniş ekseninin Filistin hareketinin dönüşü karşılığında koştuğu şartlardan birinin yerine getirilmesi olarak görülebilir.

 

Hamas içersinde ana meselesi kurtuluş mücadelesi ile sınırlı olan ve Meşal'i hareketi başka ülkelerin çıkarına kullanmakla itham eden kişilerin bulunduğu doğrudur. Bu durum siyasi büro başkanı Halid Meşal'i geçen haftalarda istifa teklifini sunmaya sevketti. Fakat parti içersindeki hakim eğilim böylesi bir adıma karşı çıkıyor ve hareket ne yaparsa yapsın direniş cephesindeki eski konumunu tekrar elde edemeyebileceğinden korkuyor.

 

Çev: Ozan Kemal Sarıalioğlu

 

medyasafak.com