"İran Meşal’in Ziyaretini Niçin Erteledi?"
- Medyasafak.net
- ANALİZ
- 31.10.2013

"Tüm bunlara rağmen, Meşal’in ziyaretinin ertelenmesi Hamas’ın Tahran ile ilişkileri yakın bir zamanda balayı dönemine dönmeyecek işareti veriyor. Bununla birlikte, aynı zamanda, Hamas da İran ile geri alınamaz bir ayrılığa düşmemek için dikkatli davranıyor."
Adnan Abu Amer
Al Monitor
Hamas'ın politik büro lideri Halid Meşal'in İran'ı ziyaret ihtimali haberi, sahne arkasında Filistinli politik söyleme yön verdi. Gazze, Doha, Tahran ve Şam'daki karar vericiler bu spekülasyon ziyaret hakkında dolaylı mesajlar verdiler.
İran İslam İnkılâbı Yüksek Konseyi'nde bir yetkili olan Emir Musavi, Hamas'ın El Risale gazetesine 23 Ekim günü, Meşal ile İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani arasında gelecek haftalarda ikili ilişkileri güçlendirmek için bir ziyaretin hazırlıkları yapılıyor, dedi.
Bununla birlikte, bu ziyaret İran tarafından bilinmeyen sebeplerle ertelendi. Hamas hükümetinin eski bir politik danışmanı olan Ahmed Yusuf, ertelemenin İran'ın içişleri ve uluslararası toplum ile devam eden müzakerelerle meşgul olmasından kaynaklandığını ileri sürdü. Yusuf, bir Hamas heyetinin ilişkilerdeki farklılıkları azaltmak ve stratejik ilişkiyi yönetmek üzere “uzlaştırıcı yaklaşım”a ulaşmak için bu ay gizlice Tahran'ı ziyaret ettiğini ifşa etti.
Bu arada, Hamas politik büro üyesi ve medya yetkilisi İzzet el Rişk, El Monitor ile yaptığı bir röportaj sırasında Meşal'in Tahran ziyareti için hazırlıklar olmadığını ve bu bakımdan, tüm bu söylentilerin ancak Hamas'ın pozisyonunu bozmak/çarpıtmak maksadıyla yapılan spekülasyonlar olduğunu söyledi.
Zor Şartlar
Rişk, Hamas politik büro üyesi Muhammed Nasr tarafından Hamas liderliğinin İslam Devrimi Muhafızları Kudüs Ordusu Komutanı Kasım Süleymani'nin annesinin vefatı sebebiyle taziyelerini sunmak üzere Tahran'ı ziyaret ettiğini sözlerine ekledi. Rişk, Nasr'ın Meşal'e İran'ı ziyaret etmesi için izin verilmesini veya bunun için hazırlık yapılmasını istediğini yalanladı ve bundan dolayı İran'ın (bu ziyareti) reddedip etmediği veya erteleyip ertelemediğini konuşmak için bir sebep yok, dedi.
Bu, resmi olarak, Meşal'in Tahran ziyareti için bir randevu ayarlanmadı ve böylelikle randevu iptal edildi, diyen Hamas sözcüsü Sami Ebu Zuhri tarafından doğrulandı. Ancak, Hizbullah'a yakın bazı Lübnanlı gazeteciler İran er veya geç Meşal'i kabul etse de bunun şartsız olmayacağını vurguladılar. İranlılar Hamas'ın son iki sene içindeki davranışlarını telafi etmesini istiyorlar. Lübnanlı medya haberlerine göre, bazıları Meşal'in ülkeye girişini engellemek üzere havaalanında gösteri organize etmekle tehdit etti. Aynı anda, diğer İranlı çevreler Meşal'in İran ziyaretinin yeni bir sayfa açacağını düşünüyor.
El Monitor şu an Tahran'daki karar vericilere yakın eski bir üst düzey İranlı yetkiliye bu söylentileri sordu. Bu yetkili, Suriye, İran ve Hizbullah'tan oluşan eksen Hamas ile ilişkileri kaldığı yerden sürdürme konusunda tamamıyla bir anlaşma halinde değil, zira her birisinin kendi hesapları ve menfaatleri var, dedi. Yetkili, Hamas ile yeniden ilişki kurma konusunda, bu grubun, aralarında Suriye'den açıkça özür dilemenin ve savaşçılarını oradan çekmenin de bulunduğu bazı şartları yerine getirmesine dair Suriye vetosu bulunduğunu sözlerine ekledi.
Yakın zamandaki bir röportajda Cumhurbaşkanı Beşar el Esad Hamas'ın Müslüman Kardeşler'den uzak durmasını talep ettiğinde bu meseleden bahsetti.
Gazze'deki Hamas hükümetinin başkanı İsmail Heniye geçen hafta yaptığı bir konuşmada, Hamas'ın Suriye meselesindeki pozisyonunu ima ederek, “Hamas kimseden özür dilemeyecek ve dış politikadaki pozisyonundan pişman değil” dedi.
El Risale ile yaptığı aynı röportajda Musavi, İran'ın, grubun Arap devletleriyle ilişkilerinin faydası ve kuşatma ile Hamas'a yönelik taciz sebebiyle Hamas'ın Suriye'ye yönelik pozisyonuna dair anlayışını açıkladı. Musavi, İran rasyonel ve bölgedeki politik koşulların karışıklığının ışığında akıllıca davranan bir hareket olarak Hamas'ın özür dilemesini istemiyor, dedi.
Dikkat edilmelidir ki, El Monitor Hamas'ın Gazze'deki meşhur şahsiyeti Halil el Hayya'dan Hamas unsurlarının Suriye'de çatıştığını yalanlayan (Hiçbir Hamas unsurunun Suriye'de çatışmadığını belirten) özel bir açıklama aldı. Hayya, eğer bazı Hamas destekçileri veya sempatizanları Suriye'de iseler, onlar bunu kendi kişisel inisiyatifleri ile yapıyorlar ve Hamas bundan sorumlu değildir, iddiasında bulundu.
Suriyeli ve İranlı çevreler ise savaşçıları Filistin orijinli olan Hamas destekli Aknaf Beyt el Makdis Tugayı'nın Suriye'de savaşıyor olduğunu iddia ettiler. Ama Hamas'ın Lübnan'daki politik ofisindeki sorumlusu Rafet Murra bunu yalanladı ve hareketin askeri varlığı Filistin ile sınırlıdır ve İsrail ile savaşmak için vardır, dedi.
Meşal'i uzak tutmak
Bu İranlı kaynak El Monitor'e, bazı İran ve Hizbullah çevreleri Meşal'in Hamas'ın genel sahnesinden uzak kalmasını talep ediyorlar, diyerek bu yolla Suriyelilerin bir “şart”ını söyledi. Bu, Hamas'ın Şam'dan çıkması kararını veren kişi olarak kabul ederek, Meşal'i liderlikten izole etmek anlamına gelecek.
El Monitor, Hamas içindeki kaynaklardan Meşal üzerinde büyük bir iç baskı olduğunu ve Esad'ın barışçıl bir halk devrimine karşı çok sert önlemler aldığı için, grubun orada kalmasının Esad'a Filistinli direnişi kontrol etmek için bir fırsat sunabileceği korkusundan dolayı hareketin dışarıdaki liderliği Suriye'yi 2012 ortasında terk ederken Meşal Şam'ı terk etmek isteyen son yetkili olduğunu öğrendi.
Öte yandan, İslam Devrimi Muhafızları Komutanı Muhsin Rızai ile ilişkili olan İranlı Tabnak web sitesi Hamas unsurlarının Suriye ordusuna karşı savaşması sebebiyle Meşal'in ziyaretine muhalefetini açıkladı. Site Suriye ile ilişkiyi askıya aldığı için Meşal'e İran'a giriş izni verilmemesini ve gelecekteki bağların Meşal'in liderlikten istifa etmesi şartına bağlanmasını talep etti. Bu site meşhur Fars atasözünü dile getirdi, “Tahran'da Meşal için bir hoş geldin yok!”
Rişk, El Monitor'e İran başka şartlar koymadı ve bunlar sadece medya sızmaları, şeklinde konuştu. Devamla Rişk, “Hamas kendileri hakkındaki yorumlarla ilgilenmiyor ama prensipte, bunları tartışmayı reddediyoruz ama onlar hareketin bağımsızlığına el uzatıyorlar”, dedi.
Gazze'deki üst düzey bir Hamas yetkilisi çok daha açık bir şekilde, “Meşal içeride ve dışarıda Hamas'ın lideridir ve hareket tarafından alınan herhangi bir politik karar, Hamas'ın her seviyedeki idari kurulları kadar liderliği de onamadıkça sorumluluk doğurmaz”, ifadelerini kullandı.
Yetkili devamla, “Bizimle ilişkilerinde güçlükler olan bu taraflar bizim hareketin birliğini sağlama hevesinde olduğumuzu ve hepimizin Meşal'in liderliğinin arkasında durduğumuzu, bunun saygı duyduğumuz ve müteşekkir olduğumuz herhangi bir ülke ile herhangi bir ilişkiden çok daha önemli olduğunu bilmeliler. Bu cihetle, herkes bizimle Hamas'ın ana giriş kapısı yoluyla anlaşmak zorundadır: Halid Meşal”, dedi.
İranlı yetkili El Monitor ile röportajını, “Meşal'in İran'ı ziyareti duraklasa bile, İran, sadece mezhepçi politikalara ve ittifaklara adapte oldu, suçlamalarına karşı Sünni Müslüman Kardeşler içinde kökleri olan Hamas ile ilişkilerini korumak zorunda görünüyor”, diyerek bağladı. Yetkili, her iki taraf Suriye krizi hakkında uyuşmazlık içinde olmasına rağmen bazı pozisyonları ve menfaatleri paylaşmaları sebebiyle Hamas İran'ın Sünni politik İslam'a köprüsüdür, dedi.
Tüm bunlara rağmen, Meşal'in ziyaretinin ertelenmesi Hamas'ın Tahran ile ilişkileri yakın bir zamanda balayı dönemine dönmeyecek işareti veriyor. Bununla birlikte, aynı zamanda, Hamas da İran ile geri alınamaz bir ayrılığa düşmemek için dikkatli davranıyor.
Yazar Hakında
Adnan Ebu Amer Sanat Fakültesi dekanı ve Basın ve Enformasyon Bölümü başkanı olduğu kadar Filistin meselesi tarihi, ulusal güvenlik, politik bilimler ve İslam medeniyeti alanlarında El Ummah Üniversitesi Açık Öğretim Bölümünde ders veren bir akademisyendir. Doktorasını politik tarih alanında tamamlayan yazarın Filistin meselesi ve Arap – İsrail çatışmasına dair yayımlanmış kitapları mevcuttur.
medyasafak.com