"Suudi Prensi Bender’in Ortadoğu Haçlı Seferi"

"Suudi Prensi Bender’in Ortadoğu Haçlı Seferi"
"Eğer Husiler Yemen politik hayatında yer alırlarsa Suud hanedanı, 1930’larda Yemen’den çaldığı milyarlarca dolar değerindeki petrolü barındıran toprakları kaybetmeye hazır olmalıdır."

Catherine Shakdam

 

Press TV

 

 

Washington'u Tahran'ın nükleer bomba ürettiği bahanesiyle İran'a saldırtma planında uğradığı başarısızlıktan şaşkına dönen Suud prensi Bender ve kardeşi savunma bakanı yardımcısı Selman bin Sultan şu sıralar yeni bir özel askeri birimin kuruluşunu aktif olarak yönetmekle meşguller: Krallık ve onun Siyonist müttefiklerinin bölge dışı askeri gücü olarak faaliyet yürütecek olan (sözde) "Muhammed Ordusu".

 

İran'a saldırma planlarını ertelemeye zorlanan Suud İstihbaratı Başkanı Bender çabalarını Suriye ve Yemen'e yoğunlaştırmayı ve iki ulusu teslim alarak herbirinin ordularını yok etmeyi seçti.

 

Suudi Arabistan domino taşlarını dizerken bölgede kendi gücü ve iradesiyle rekabet edebilecek her potansiyel kuvveti de ezmeye azmetmiş durumda.

 

Safi bir askeri bakış açısıyla Suudi Arabistan'ın Irak, Suriye ve Yemen ordularının gücü karşısında "oturan ördek" konumunda olduğunu söyleyebiliriz. Ve on yıllardır sahip olduğu muazzam servetini kale gibi kullanmış olsa da, Suud hanedanı en başından itibaren sadece komşularından daha güçlü bir orduya sahip olması ya da rakiplerini yok edecek başka bir yol bulması halinde hayatını idame ettirebileceğini çok iyi bilmekteydi. Yağma ve hırsızlığa alışkın olduklarından Suud hanedanı ikinci şıkkı seçti. Çölün eşkiyaları olarak anılan Suud ailesi, Muhammed Abdülvahhab denilen ve Suudilerle ittifak kurarak Sünni İslam'ın yuvası Hicaz'ı ele geçirip yerine kendi uydurduğu mesajını yerleştirmek isteyen bir İngiliz ajanının kendileriyle ittifakından sonra iktidara gelebildi.

 

Irak'ı yolunun üstünden kaldıran Suudi Arabistan Suriye ve Yemen'de istikrarsızlığı ve kaosu kışkırtıyor ve sürekli mezhepçilik kartına oynuyor. Yüzyıllardır barış, uyum ve birbirlerine derin saygı ile yaşayan bu topluluklara şimdilerde İslam dünyasının temelini harap etmek isteyen kindar bölgesel güçlerin eliyle nefret ve terör bulaşmış vaziyette.

 

Ortadoğu'da ve tüm dünyada terörizmle savaştığını söyleyen ve 11 Eylül'ün ardından müttefiki ABD'nin yanında eski başkan Bush'un tanımladığı “şer ekseni” ile savaşacağına yemin eden Suudi Arabistan, Suriye'deki El Kaide'yi açıkça destekliyor ve örgütün “varlığı gerekli bir şeytan” olduğunu iddia ediyor.

 

Fakat kamuoyu hala bu konu hakkında bir şey demiyor.

 

Bugünlerde Suudi Arabistan yakında Suriye ve Yemen'e girecek olan bir ordu kuruyor. “Muhammed Ordusu”, Suudi Arabistan'ın tam güneyinde mevkilenen ve krallığa doğrudan bir tehdit sayılan Yemenli Şii Husilerin onlarca yıldır sürdürdükleri direnişlerini sonlandırıp savunmalarını yarmaya çalışacak.

 

Suud Vahhabiliğine akraba olan Selefilerce kuzey Sa'da'da uzun bir süredir mezhebi saldırılara maruz kalan Husiler, “Muhammed Ordusu”nun Yemen'e girmesi halinde tamamen ortadan kalkma tehdidiyle yüz yüzeler.

 

Doğu Akdeniz'deki Suriye de benzer bir tehdite maruz durumda. Suriye ordu güçleri El Kaide'nin sayısız milisleri karşısındaki ilerleyişlerini sürdürmeyi başarmış olmalarına rağmen, böylesi bir ordunun sahaya dahil olması güç dengelerini değiştirebilir ve Şam merkezi hükümeti için bir felakete yol açabilir:

 

“Suudi dış müdahale gücü ‘Muhammed Ordusu' kuruluyor ve kuvvetleri özel eğitimlerden geçirildi ve çok iyi teçhizatlılar” diyen al-Rai al-A'am haber sitesi bu hafta başında alarm zillerini çalmış oldu. Kaynaklar Suud rejiminin bu proje için milyarlarca dolar ayırdığını doğruluyorlar.

 

Fars News Ajansına göre “Muhammed Ordusu'nun Suudi Arabistan'ın Suriye'deki vurucu gücü olacağı söyleniyor. Bu ordu aynı şekilde şu sıralarda Yemen'in kuzeyinde yer alan Demmac bölgesinde Selefilerle çatışan Yemen Husi hareketi karşısında da kullanılabilir.”

 

250.000 kişiden oluşacağı söylenen “Muhammed Ordusu”, El Kaide'nin ilk açık askeri terör birimi olacak. İşin ilginci bu bilginin ilk olarak Suriyeli isyancı lider Ahmed Carba tarafından 2013'ün Ağustos'unda sızdırılmış olması.

 

Suriye rejimini ortadan kaldırmaya azmeden Prens Bender, Şam karşıtı propagandasını yoğunlaştırmış durumda. Bir yandan da Washington'daki Cumhuriyetçi ve Demokrat tüm politikacıların bu Ortadoğu Haçlı seferinde kendisine destek vermesi için uğraşıyor.

 

Prens Bender, geçen sene Suud kralı Abdullah tarafından Suudi genel istihbarat başkanı olarak atanmasından bu yana Suriye'deki militanlar için uluslararası destek toplama faaliyetlerine hız verdi.

 

Prens Bender, Yemen'deki Husilerin daha fazla taraftar toplamasını engellemek için yorulmaksızın çalıştı ve grubun Yemen'deki politik haritaya ağırlık koymasını engellemek için yapay bir mezhep savaşı çıkardı. Eğer Husiler Yemen politik hayatında yer alırlarsa Suud hanedanı, 1930'larda Yemen'den çaldığı milyarlarca dolar değerindeki petrolü barındıran toprakları kaybetmeye hazır olmalıdır.

 

Çev: Ozan Kemal Sarıalioğlu

 

medyasafak.com