"Hizbullah Suriye'de Büyük Bir Savaş Tecrübesi Edindi"

"Hizbullah Suriye'de Büyük Bir Savaş Tecrübesi Edindi"
"Hizbullah’ın Suriye çatışmasına müdahil olması, İran destekli örgüte ikincil bir kazanım da sağladı: yeni katılmış gençlerden oluşan bir kuşak, savaşta pişmiş gaziler haline geldi. Bu deneyim, onları Hizbullah’ın baş düşmanına – İsrail’e – karşı başka bir savaş durumunda daha yüksek kapasiteye sahip bir savaş gücü haline getirmiş olmalıdır."

Suriye'de elde edilen muharebe dersleri, Hizbullah'ın savaşma gücünü arttırıyor

 

Nicholas Blanford

 

Christian Science Monitor

 

Lübnanlı militan grup Hizbullah'tan savaşçılar, Beşar Esad rejiminin iktidarda kalmasına ve daha önce Suriye silahlı muhalefetinin savaş alanında elde ettiği bazı kazanımların etkisiz hale getirilmesine yardımcı oldu.

  

Ancak Hizbullah'ın Suriye çatışmasına müdahil olması, İran destekli örgüte ikincil bir kazanım da sağladı: yeni katılmış gençlerden oluşan bir kuşak, savaşta pişmiş gaziler haline geldi. Bu deneyim, onları Hizbullah'ın baş düşmanına – İsrail'e – karşı başka bir savaş durumunda daha yüksek kapasiteye sahip bir savaş gücü haline getirmiş olmalıdır.

 

Suriye savaşının öğütücü barbarlığının orta yerinde, analistler Hizbullah savaşçılarının kent ve kır çevrelerinde savunma ve saldırı operasyonları gerçekleştirme konusunda değerli dersler edindiğini söylüyorlar. Savaşçılar, Suriye ordusu ve rejime bağlı paramiliter güçler gibi başka güçlerle nasıl koordine olabileceklerini, uzun çatışma dönemleri boyunca dayanacak tedarik hatlarını nasıl kullanacaklarını öğrendiler ve savaşın sıkıntıları ve kaosları konusunda deneyim elde ettiler.

 

Yakın zamanda Savunma Bakanlığı'nda Ortadoğu politikası danışmanı olarak çalışmış, geçmişte ise Afganistan'da görev alan eski bir ABD Ordusu subayı olan Andrew Exum, “Ben Hizbullah'ın deneyimlerden elde ettiği kazancın, yetenek bakımından, maliyetler karşısında hayli ağır basacağını düşünüyorum” diyor.

 

En azından askeri anlamda bu maliyetler, 1980'lerde ve 1990'larda Güney Lübnan'da İsrail askerlerine diş çıkaran kıdemli komutanların ve savaşçıların ölümünü içeriyor. Geçen hafta Hizbullah'ın, Şam'ın doğusundaki Doğu Guta bölgesindeki yoğun çatışmalar sonucunda daha fazla kayıp verdiği aktarılıyor. Lübnan medyası, hayatını kaybedenlerden ikisinin, Ali Mahmud ve Vissam Şerafeddin'in 30'lu yaşlarda deneyimli askeri komutanlar olduğunu aktarıyor.

 

Hizbullah'ın Suriye'deki toplam kayıp sayısının birkaç yüz olduğu tahmin ediliyor. Ülke çapındaki muhalefet aktivistlerinden bilgi toplayan İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, 1 Aralık günü itibariyle hayatını kaybeden Hizbullah üyelerinin sayısını 232 olarak açıkladı. Diğer yandan kuruluş, ordu birlikleri ve rejime bağlı paramiliter güçlerle birlikte, Esad yanlısı güçlerin toplam kaybını yaklaşık 51 bin olarak tahmin ediyor.

 

Öte yandan, savaşta hayatını kaybeden her Hizbullah gazisine karşılık onlarca yeni katılmış kişi hayati önemde savaş deneyimi elde ediyor; bu, Lübnan'ın İsrail'le olan güney sınırındaki göreceli sessizlik içinde altı yıldan fazla zamandır elde etmelerinin mümkün olmadığı bir deneyim. Başlangıçta Hizbullah savaşçıları Suriye'de ortalama bir hafta geçiriyordu, güvenlik analistlerine göre son aylarda bu rotasyon bir aya yükseldi. 

 

Partiye yakın kaynaklara göre, rotasyon oranının artması görünüşte, mümkün olduğunca fazla Hizbullah savaşçısının savaş deneyimi kazanmasını sağlamak için alınmış bir karar.

 

Bay Exum, “Hizbullah'ın Suriye'de ciddi kayıplar yaşadığı ve bazı eski askerlerin yerlerinin doldurulmasının zor olacağı açıktır. Fakat bu daha genç askerler devasa eğitim alıyor ve deneyim ediniyorlar” diyor.

 

Savaşçı gücünde artış

 

Hizbullah'ın İsrail'le son açık çatışmaya girdiği 2006 öncesinde Hizbullah kadrolarının sayısı birkaç bindi ve bunlar tam zamanlı savaşçılarla ihtiyat kuvvetlerin bir karmasıydı. Ancak son yıllarda Hizbullah, gelecekte İsrail'le gerçekleşecek bir çatışmayı ön görerek savaşçı gücünü belirgin şekilde arttırdı.

   

Bugün, toplam güçlerine dair tahminler yaklaşık 20 bin ile 50 bin arasında değişiyor; bunların çoğu Bekaa Vadisi'nde eğitim almış olan ihtiyat kuvvetler, fakat düzenli faaliyet yürütüyorlar. 2011'de Suriye savaşının başlamasından önce, bu savaşçıların sadece bir kısmı herhangi bir çatışma deneyimine sahipti.

 

Hizbullah'a yakın kaynaklara, Suriyeli isyancılara ve Batılı diplomatlara göre Hizbullah, Şam, Humus, kuzeyde Halep vilayeti ve güneyde Deraa vilayeti de dahil olmak üzere Suriye'deki cephelerin çoğunda çatışmaya girdi. Mayıs ayında Hizbullah, Lübnan sınırının beş mil kuzeyinde yer alan ve isyancıların elinde bulunan Kusayr kasabasına başarılı bir taarruz gerçekleştirdi.

 

Daha yakın zamanda Hizbullah savaşçıları, Lübnan'ın doğu sınırının bitişiğinde yer alan ve Şam'daki isyancılar için bir besleme noktası olan dağlık Kalamun bölgesindeki bir muharebeye katıldı.

 

Hizbullah lideri Şeyh Hasan Nasrallah, iki hafta önce yaptığı konuşmasında savaşçılarının “Lübnan'ı, Filistin'i, Filistin davasını ve direnişin belkemiği Suriye'yi savunmak için” Suriye'de kalacağını söyledi.

 

Çatışma yeni safhaya giriyor

 

On yıllar boyunca, İsrail'in Güney Lübnan'daki işgali Hizbullah savaşçılarının neredeyse her gün operasyonlara katılmasını sağlıyordu. İsrail'in Mayıs 2000'de geri çekilmesinin ardından çatışma yeni bir safhaya girdi: Hizbullah, Lübnan'ın güneydoğu sınırı boyunca uzanan işgal atlındaki bir dağlık alanda yer alan İsrail askeri mevzilerine karşı roket ve havan topu saldırıları gerçekleştirmeye başladı.

 

Yaklaşık iki ayda bir gerçekleşen bu saldırılar az sayıda savaşçıyı içine alırken, diğer savaşçılar sınır boyunca keşif görevleriyle ve Hizbullah'ın yer altı sığınaklarını, tünellerini ve roket fırlatma mevzilerini inşa etmekle meşguldü. Bu savunmalar, Hizbullah'ın 2006'da bir ay süren savaşta işgalci İsrail askerlerine karşı direnişte hayati önemde olduklarını kanıtladı.

 

O tarihten beri İsrail-Lübnan sınırı, 40 yıldan uzun zamandır görülmeyen bir sessizlik dönemine tanık oldu.

 

Hizbullah'ın Suriyeli isyancılarla savaşmaktan elde ettiği kazanımlar kaydadeğer düzeydedir, zira İsrail güçleriyle gelecekte yaşanacak bir çatışma, Suriye'de Esad güçlerine destek için süregiden operasyonlardan çok farklı bir şekilde tezahür edebilir.

 

Washington Yakın Doğu Politikaları Enstitüsü'nden savunma uzmanı Jeffrey White, Hizbullah'ın elde ettiği savaş deneyiminin hepsi değilse de bir bölümünün, örneğin müttefik kuvvetlerle koordinasyon ve savaş alanında daha dirençli olmaları için “birimlerin katılaştırılması” deneyiminin başka savaşlarda uygulanabileceğini söylüyor.

 

Suriye'de Hizbullah örneğin Suriye ordusunun topçu silahları ile jet ve helikopter filosundan destek görüyor. Ancak İsrail'le savaşta muhtemelen, uzun menzilli roket bataryalarını İsrail saldırısından korumak için, 2006'da benimsediği savunma duruşunu sürdürecektir. Hizbullah kadroları, hava desteğinden yararlanmak yerine, İsrail hava kuvvetlerinin saldırılarına maruz kalabilir. 

 

Bay White, “Suriye, İsrail'den farklı bir sahne” diyor.

 

Çev: Selim Sezer

 

medyasafak.com