Sis Perdesinin Arkasındaki Yemen Saldırısı: Sadece Bir El Kaide Eylemi Değil

Catherine Shakdam

Press TV

4 Aralık Çarşamba günü Yemen başkenti, kurumlarına karşı şu ana kadar gerçekleştirilen en şiddetli ve en ölümcül saldırıyla sarsıldı.

Yabancı ve yerel yetkililerin, yoksullaşmış ülkenin sonunda kritik noktayı aştığını, geçiş aşamasını tamamlamaya ve yeni anayasayı karşılamaya hazır olduğunu söylemesinden yalınızca birkaç gün sonra, silahlı kişiler Savunma Bakanlığı'na, pek çok kişinin terör saldırısı olarak adlandırılan bu saldırının gerçek gerekçeleri üzerine düşünmesine neden olacak askeri hassasiyet ve yeteneklerle saldırı düzenledi. 

Bir intihar bombacısı patlayıcı yüklü aracıyla Savunma Bakanlığı'nın girişlerinden birine çarparken, yaya haldeki silahlı kişiler, askeri hastane kanadı üzerinden yerleşkeye girmek için, patlamanın neden olduğu kargaşadan yararlandı. 

Bakanlık binasında bir gedik açan ve bütün binayı korunmasız halde bırakan patlamayı takip eden dakikalar içinde, askeri hizmet kıyafetleri girmiş silahlı adamlar, karşılarına çıkan herkesi öldürme niyetiyle çepere saldırdı. 

Resmi yetkililer sadece patlamada 15 askeri öldürüldüğünü, militanların bakanlığa doğru girmesiyle birlikte başka pek çok askerin de öldüğünü doğruladı. 

Yemen silahlı kuvvetleri durumun kontrolünü yeniden ele amaya çabalayıp ordunun ve güvenlik güçlerinin ağırlığını arttırırken, koalisyon hükümeti medyayı tam bir sessizliğe yöneltti ve herhangi bir bilgi parçasını teyit etmeyi veya inkar etmeyi reddetti. 

Nihayet yetkililer Perşembe günü El Kaide'nin bakanlık saldırısını ve Yemen İç Güvenlik binasının hedef alınmasını üstlendiğini söyleyen bir açıklama yaparken, üst düzey hükümet yetkilileri terörist grubun yalnız olmadığını fısıdamaya ve işin içinde başka güçleri de olduğu ikazında bulunmaya başladı. 

Gerçekten de geçen haftanın olaylarına dikkatle bakıldığında, ortaya bir model çıkmaya başlıyor. 
 

El Kaide, Savunma Bakanlığı'nı hedef alırken, büyük ve güçlü de olsa basit bir terör saldırıının ötesinde, başka bir amaç da taşıyordu ve başka bir efendiye hizmet etti.

Her ne kadar grup, medya kolu El Melahim üzerinden amacının, komuta merkezine zarar vermek yoluyla Yemen ordusunun hava saldırılarını sekteye uğratmak olduğunu teyit etse de, komplo daha derinlerde.

El Kaide üyeleri gerçekte, onyıllardır Yemen'in askeri gücünü kendi avuçlarında tutan ve on yıllardır Yemen'in en güçlü Sünni fraksiyonu El Islah'a biat eden patronu ve efendisi General Ali Muhsin el Ahmar'ı iktidara getirmek için Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi'yi devirme amacı taşıyordu.

Yemen yerel medyası Cumhurbaşkanı Hadi'yi Savunma Bakanlığı'nın taarruz operasyonlarını yerleşkeden şahsen izleyerek ve yöneterek kendi güvenliğini riske atma yönündeki cesurca kararı nedeniyle bir kahraman olarak överken, pek çok kişi bakanlığa saldırının başta gelen sebebinin Cumhurbaşkanı Hadi'nin orada bir toplantı çağrısı yapması olduğunu anlayamadı.   

Korunaksız haldeki Cumhurbaşanı Hadi, El Kaide saldırdığı zaman Savunma Bakanlığı'ndaydı, başkanlık sarayında değildi. Girişilen darbenin üzerini örtmek için medyaya yalan söylendi. Bu darbe girişimini yöneten, El Islah'ın güçlü üst düzey üyeleri ile, Cumhurbaşkanı Hadi'nin liderliği olmadığında geleceklerini daha güvenli gören öteki kişilerden başkası değildi. 

Komplo

El-Melahim Twitter üzerinden şunları ilan etti: "[saldırı], binada insansız uçakların kontrol odalarının ve bir dizi Amerikalı uzman için odaların bulunduğunun mücahitler tarafından kanıtlanmasından sonra gerçekleştirildi… İnsansız uçak kontrol odalarını hedef alma politikasının parçası olarak mücahitler, bunlardan birine ağır bir darbe indirdi… Amerikalıların Müslüman halka karşı savaşında onlarla ortaklık için kullanılan bu tür merkezler, nerede olursa olsunlar meşru hedef olacaktır.”

El Kaide'nin kontrolünde olan merkezlerin başka planları olabilir.

El Islah'ın uzun zamandır El Kaide ile bağlaşık olduğunu hatırlamak gerekir. Daha bu ayın başlarında El Kaide, kuzeydeki Saada eyaletinde Şeyh Abdülmalik el Husi liderliğindeki bir Şii fraksiyonu olan Husilere karşı savaşında, El Islah'ın temsil ettiği Selefilere bağlılık yemini etti. 

Dahası, koltuğundan edilen eski Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih, El Islah içindeki pek çok kişinin, isimleriyle, bir savaş baronu ve güçlü bir aşiret lideri olan Şeyh Abdülmecid el Zindani ile General Ali Muhsin el Ahmar'ın Yemen'le ilgili kendi siyasi ve dini gündemlerini ilerletmek için El Kaide kartına oynadıkları ikazında bulundu. 

İsminin açıklanmaması şartıyla konuşan bir ordu yetkilisi, El Kaide'nin son saldırılarının açıkça askeri liderliğinin izlerini – askeri hizmet kıyafetleri, silahlar, içeriden gelen bilgi ve en önemlisi strateji – taşıdığını söyledi.

Kaynak, “El Kaide militanları geçtiğimiz aylarda açıkça çıtayı yükseltti… Hazramavt saldırılarına bakmamız yeterlidir. Bu tür operasyonlar, üzerlerinde ordu ve özel kuvvetlerin izletini taşıyor. El Kaide'nin Yemen ordusu hakkında bu kadar içeriden bilgiyi, ordunun kendisi dışında nereden edinmiş olabileceğini düşünüyorsunuz?” şeklinde konuştu. 

Ulusal Güvenlik Teşkilatı'nın, halen hükümetin iç çemberiyle temaslarını sürdüren emekli bir üst düzey üyesi, General el Ahmar'ın bizzat cumhurbaşkanı olmak için veya en azından Mısır tarzı bir askeri darbe gerçekleştirmek amacıyla Hadi'yi devre dışı bırakmak için gerçekten de El Kaide'yi kullandığına inanıyor. 

Eski Ulusal Güvenlik Teşkilatı üyesi, teorisinde bir adım daha ileriye giderek, El Ahmar'ın iktidarı ele geçirdikten sonra, El Islah'ın hegemonyası karşısındaki tek tehdit olan kuzeydeki Husilerin tamamını ortadan kaldırma niyetinde olduğunu söyledi. 

Yetkili, “El Islah hiçbir zaman Hadi'nin iktidardaki yükselişini desteklemedi. Liderleri ona boyun eğdiremediği için, şimdi ondan kurtulmaya karar verdi. Cumhurbaşkanı Hadi, El Islah'ın Yemen üzerindeki ağırlığını zayıflatmaya çalıştı. General Muhsin'in 1. Zırhlı Bölüğünü dağıttı ve böylelikle Sünni grubun ana desteğini keserek siyasi kuvvetini azalttı… El Islah, amaçlarına erişmek için Hadi'nin gitmesine ihtiyaç duyuyor” diye belirtti. 

İlginç bir şekilde Perşembe günü Cumhurbaşkanı Hadi, tüm ordu, güvenlik, istihbarat ve hükümet yetkilileri için seyahat yasağı yayınladı.  

Meseleye yakın olan kişiler, Hadi'nin hayatına yönelik komplonun farkında olduğunu ve çok kapsamlı değişiklikler yapmaya hazırlandığını ortaya çıkardı.

Gerçekten de, Yemen İstihbarat Servisi Başkanı Halid el Kamaş'ın iktidarda geçen on yılların ardından görevden alınmayla karşı karşıya olduğu ve Cumhurbaşkanı'nın öfkesinden nasibini alacak çok sayıda kişiden ilki olacağı yönünde söylentiler dolaşıyor.

Kuşkulu zamanlama nedeniyle, Cumhurbaşkanı Hadi'nin çağrısıyla Çarşamba günü Savunma Bakanlığı'nda yapılan toplantıdaki yokluğu en fazla hissedilen General El Ahmar için ise, şu anda söylenen bir şey yok. 

Kuşkusuz Cumhurbaşkanı Hadi, korkunç düşmanı General'e halkın gözü önünde meydan okumamaya dikkat edecek, bunun yerine yeraltı savaşına başvuracaktır ki bu Yemen'de her zaman, suikastlerle aynı anlama gelir. 

Her durumda Yemen'deki iktidar savaşı, bir sonraki aşamaya girmiştir. 

Çev: Selim Sezer

medyasafak.com