"Suudiler Şam Savaşını Kaybettiler"

"Suudiler Şam Savaşını Kaybettiler"
"Fakat Suriye ordusu ve Hizbullah kaynakları Şam’ın artık tehlike bölgesi olmadığında ve bölgedeki güç dengesini muhalifler lehine değiştirmek isteyen Suud planının başarısızlıkla sonuçlandığında ısrar ediyorlar."

 

Hasan İlleyk

 

Al Akhbar

 

Suudi destekli Suriye muhalifet güçlerinin, Ocak 2014'e ertelenen Cenevre 2 konferansının öncesinde rejim güçleri karşısında gerçekleştirdikleri bir dizi saldırı kampanyası pek çok cephede başarısızlıkla neticelendi.

 

Son iki ay içinde Suudi Arabistan destekli Suriyeli isyancı savaşçılar Cenevre 2 konferansı öncesinde, Şam'ın güneyine ve batısına –Lübnan sınırı boyunca uzanan stratejik Kalamun bölgesi de dahil olmak üzere- ve Deraa ve Halep'e sahadaki güç dengesini değiştirmek amacıyla bir dizi saldırı gerçekleştirdiler.

 

Ülkenin güneyindeki Ürdün sınırında yer alan Deraa bölgesinde sadece çok küçük başarılar elde edebildiler, zira rejim güçleri insiyatifi ele alarak ilk hamleyi gerçekleştiren taraf olmuş ve muhalefetin saldırı başlatma planlarına ciddi darbe vurmuştu. Silahlı güçler için en iyimser hesapla Havran ovası bölgesindeki cephelerde çok yavaş ilerledikleri söylenebilirdi.

 

Muhalefet Halep'te şehri kuşatıp rejim kontrolündeki bazı bölgeleri ele geçirerek bir dizi kazanım elde edebildi. Fakat Suriye ordusu güneybatıdan başarılı bir karşı saldırı gerçekleştirerek muhalefet kuşatmasını kırdı ve geniş bir bölgeyi ve Sfaira gibi bazı stratejik kasabaları geri aldı.

 

Şam'a gelince, muhalefet üç bölgeden başkent üzerine baskı uygulamak istedi; güneyden Batı Guta ve güney banliyöleri yoluyla; doğudan rejim güçlerinin yakınlarda kontrol sağladığı Doğu Guta ile ve son olarak da kuzeyden Kalamun Dağları üzerinden.

 

Başkentin güneyindeki çatışmalar  fazla uzamadı, zira Milli Savunma Kuvvetleri ve Hizbullah tarafından desteklenen Suriye ordusu, muhalefetin elindeki pek çok kasabaya düzenlediği bir dizi seri saldırıyla buralarda kuşattığı savaşçıları birkaç saat ve gün içinde temizledi. Böylece geriye kalan sadece Doğu Guta ve Kalamun bölgesi olmuş oldu.

 

Militanlar 22 Kasım'da Doğu Guta'daki geniş cepheye eşgüdümlü bir saldırı gerçekleştirerek bölgede üslenmiş Suriye ordusuna acı bir darbe vurmuştu. Silahlı grupların hedefi Guta'nın uzak doğu ucunda yer alan stratejik Uteybe kasabasıydı. Buraya girmeyi başardılar fakat rejimin kurduğu kuşatmayı yaramadılar.

 

Ordunun cevabı ise muhalefet için muazzam derecede pahalı oldu. Yaklaşık 1000 savaşçıları öldürüldü ve tekrar cepheye dönmelerine engel olacak şekilde yaralandı. Askeri kaynaklar Doğu Guta saldırısına katılan savaşçıların en iyi biçimde teçhiz edilmiş ve en eğitimli kişiler olduklarını ve beklenmeyen bir kapsamlıktaki bir plana göre hareket ettiklerini belirtiyorlar.

 

Şam'ı tehdit eden en son cephe, hem rejimin hem de Hizbullah kaynaklarının önümüzdeki bahara kadar burada yeni bir cephe açmayı planlamadıklarını söyledikleri Kalamun bölgesiydi. Başka yerlerden aldıkları darbeleri telafi etme amacıyla çoğu El Kaide'ye yakın olan buradaki muhalefet grupları Kasım başlarında Mhain kasabasını ellerine geçirmişlerdi. Burada 10.000 Katyuşa roketi de dahil olmak üzere çok yüklü cephane yığınağına sahip büyük bir askeri depo bulunuyordu.

 

Silahlı gruplar Mhain'deki cephaneyi Kalamun ve Lübnan sınırına doğru naklederken Suriye ordusu önleyici bir karşı saldırı başlattı ve bunun sonucunda dağlık sınır bölgesindeki çoğu kasaba ve köyleri -Kara, Deyr Atiyya ve Nabak de dahil- geri almayı başardı. Geriye sadece muhalefetin son mevzisi olan izole edilmiş Yebrud kaldı.

 

Bütün bunlar rejim güçlerinin muhaliflerden aldığı bu bölgeler üzerinde kontrolü sağlayabileceği anlamına gelmiyor, zira öteki taraf başkent etrafındaki bölgelerden saldırılarına devam edecek. Fakat Suriye ordusu ve Hizbullah kaynakları Şam'ın artık tehlike bölgesi olmadığında ve bölgedeki güç dengesini muhalifler lehine değiştirmek isteyen Suud planının başarısızlıkla sonuçlandığında ısrar ediyorlar.

 

Çev: Ozan Kemal Sarıalioğlu

 

medyasafak.com