Nusra ve IŞİD'in, İslam Ordusu ile Diyalogları: Esad Sonrası İçin Uzlaşı

Nusra ve IŞİD'in, İslam Ordusu ile Diyalogları: Esad Sonrası İçin Uzlaşı
"Bu kaynaklar ayrıca, Nusra ve IŞİD temsilcilerinin, İslam Ordusu lideri Zehran Alluş ile Yabrud'da (Kalamun), aralarındaki ilişkileri normalleştirmek ve belirlemek amacıyla bir araya geldiklerini aktardı."

 

Rıdvan Murtada

 

Al-Akhbar

 

 

Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) ve Nusra Cephesi örgütünün, İslam Ordusu ile ilişkilerinde, şüphe ve kaygılar hakim. Nusra örgütünden iki lider, Esad sonrası Suriyesi için İslam Tugayları lideri Zehran Alluş ile görüştüklerini açığa çıkardı.

 

Nusra ve IŞİD örgütlerinin militanları, Suriye'de savaşan diğer muhalif militanlara benzemiyor. Bu militanlar dış görünüşlerinden anlaşılıyor: Uzun sakal, hafif bıyıklı-veya bıyıksız ve omuzlara kadar inen uzun saç. Bu iki örgüt inançlarına daha çok bağlı ve diğer militanlardan izole haldeler. Basın organlarını sevmiyorlar. Diğer silahlı gruplar ile karşılaştırıldığında ''ölümene, korkmadan saldırıyorlar'' denilebilir.

 

IŞİD, Nusra'dan farklı olarak, militanlarının siyah giyinmelerini ve yüzlerini saklayacak maske takmalarını sağlayabiliyor. İki örgütü ayıran özelliklerin olduğu gibi onları bir araya getiren çokça nokta var. İki örgüt, Emirleri Ebu Bekir Bağdadi ile Ebu Muhammed El-Colani arasındaki ihtilafı, militanlarına yansıtmadan liderler düzeyinde tutmayı başarabildi. Nusra ve IŞİD militanları, özellikle Kalamun Dağı bölgesinde yanyana savaş veriyor. İki örgüte yakın kaynaklar Al-Ahbar'a verdikleri demeçte ''İki örgüt arasındaki ihtilafın büyük olduğuna inanılmıyor. Derinleştirilmeyecek basit sorunlar  var sadece'' diyorlar. Bununla birlikte Nusra militanları IŞİD için ''Bizden daha sıkılar ama bu bir hata değildir'' ifadelerini kullanıyorlar.

 

Peki Nusra ve IŞİD neden birleşmiyor? Bu sorunun tatmin edici bir cevabı yok.

 

Bu sorun, El-Kaide ve kardeş örgütü IŞİD arasındaki bir sorun. Aralarındaki sorun, geri kalan örgütlerle, özellikle de Özgür  Suriye Ordusu yörüngesinde dolaşan silahlı gruplarla da ilişkili değil. Geri kalan örgütlerin militanları, IŞİD ve El-Kaide'nin gözünde ''Tüccar, işbirlikçi ve hırsız'' olarak görülüyor. Fakat ''İslam Orduları-Tugayları, Ahrar Şam hareketi, Sakkur El-izz ve Beşair Nasr'' gibi İslami örgütler (üzerinde birleştikleri bir görüş yok) El-Kaide nazarında: ''İyi düşünmek gerekirse, bize, onlara mücahit savaşçılardır demekten başka bir şey kalmıyor.''

 

Militanlar, IŞİD ve Nusra'nın, Kalamun ve Guta'daki operasyonların çoğunda ''Muhlisin, Hadra Tugayları, Ahrar Şam hareketi'' gibi tugaylardan yardım aldıklarını söylüyor. Militanlar buna ek olarak, Zehran Alluş'un İslam Ordusunun, bir mermi bile atmayarak bu operasyonlara katılmadığını aktarıyorlar: ''Bu örgüt, Bender Bin Sultan liderliğindeki Suudi istihbaratı tarafından yönetiliyor. Nusra Cephesi, İslam Ordusu komutanlarından iki kişinin peşinde. Bu iki komutan, Kara beldesinden Nusra'nın haberi olmadan çekildi ve Nusra'nın kayıp vermesine neden oldu.'' Bu komutanlardan birinin, Nusra Cephesine, depolarındaki roketlerden vermeyi reddeden Ebu Halid Cebl olduğu söyleniyor.

 

İslam Ordusu gelecekte bir Uyanış Projesi (Irak'takine benzer şekilde) olabilir mi? Guta'daki Nusra militanları bu soruya muğlak cevaplar verdi: ''Herkese şüphe ile yaklaşmak mümkün değil. Fakat İslam Ordusu, diğer birlikleri, dışarıdan bir elin oyunu ile bir araya getiriyor. Burada hedefte, bir araya gelerek bir cephe kuran bu militanları, gelecekte El-Kaide'ye karşı savaştırmak amacıyla dönüştürmek var.'' Yeni kurulan İslami Cepheye katılan silahlı gruplar hakkındaki bir soruya IŞİD militanı ''Sanki aynı cephedelermiş gibi bir araya geldiler fakat kalpleri dağınık'' cevabını verdi. Ahrar Şam'ın pozisyonu ile ilgili olarak da şunu söylüyorlar: ''Allah onları korusun, sadıklar. Fakat İslami Cephe gibi belli bir yapıya sahip olmayıp sadece bir 'hareket' oldukları için içlerine nüfuz kolaydır.''

 

İki radikal örgütün (IŞİD-Nusra) yetkili kaynakları ''İslam Ordusu ile diyalogların içeriği ıslaha yönelikti ama durum şimdi biraz daha farklı'' diyerek İslam Ordusu ile iletişimde olduklarını doğruladı. Nusra liderlerinden biri Al-Ahbar'a verdiği demeçte ''İslam Ordusu bazı noktalarda bize ihanet etti ama bu durumun ana ilişkimizi etkilemesine izin vermiyoruz'' dedi. Bu kaynaklar ayrıca, Nusra ve IŞİD temsilcilerinin, İslam Ordusu lideri Zehran Alluş ile Yabrud'da (Kalamun), aralarındaki ilişkileri normalleştirmek ve belirlemek amacıyla bir araya geldiklerini aktardı. Nusra ve IŞİD liderleri, bazı kaygılara sahip. Özellikle, içlerinden kaynaklara göre, Alluş'un Suudi rejim ile iyi ilişkileri, aynı rejimden büyük miktarda para yardımı alması ve ileride Alluş'tan bir bedel bekleniyor olması bu kaygıların başında geliyor.

 

Aynı kaynaklar Yabrud buluşmasının hedefinin, resmin eksik noktalarını tamamlamak olduğunu söylüyor: ''Rejimin devrilmesinin ardından, İslami bir rejim ve kaynağı Kur-an ve Sünnet olan bir anayasada uzlaşıldı.'' Alluş bu toplantıda, Esad sonrası kurulacak rejimde, İslami olmayan herhangi bir kararı da kabul etmeyeceğini belirtmiş.  (Çev.notu: Makale, İslam Ordusu ile Nusra Cephesinin müşterek olarak gerçekleştirdikleri son Adra saldırıları ve katliamlarından 2 gün önce yayınlanmıştır.)

 

Çev: Hasan Sivri

 

medyasafak.com