"Teröre Karşı Suriye-Batı Güvenlik İşbirliğinde Artış"

"Teröre Karşı Suriye-Batı Güvenlik İşbirliğinde Artış"
Geçen aylardaki Batılı bir kaç güvenlik yetkilisinin Şam ziyaretlerinden sonra, Batılı kaynaklara göre, Suriye güvenlik birimleri Batılı servislerle güvenlik işbirliğine tekrar başladı. Suriye savaşıyla birlikte 2.5 yıldır kapalı olan iletişim kanalları tekrar açıldı. Suriye servisleri Batılılardan El-Kaide'nin Suriye uzantısı olan ''Nusra Cephesi'' örgütü ile ilgili bilgileri almaya başladı.

 

Muhammed Blut

 

Es-Sefir

 

 

Batı'nın Suriye rejimi ile iletişime geçtiğine ve teröre karşı Suriye-Batı ittifakına dair bilgiler var. Bazı Batılı devletler, Suriye servisleri ile güvenlik işbirliğine başlarken, Suriye silahlı muhalefeti yeniden yapılanmaya gidiyor. Hedef tek: Suriye silahlı grupları arasındaki El-Kaide uzantılarını kontrol altına almak ve ileride El-Kaide ile yüzleşmek.

 

Geçen aylardaki Batılı bir kaç güvenlik yetkilisinin Şam ziyaretlerinden sonra, Batılı kaynaklara göre, Suriye güvenlik birimleri Batılı servislerle güvenlik işbirliğine tekrar başladı. Suriye savaşıyla birlikte 2.5 yıldır kapalı olan iletişim kanalları tekrar açıldı. Suriye servisleri Batılılardan El-Kaide'nin Suriye uzantısı olan ''Nusra Cephesi'' örgütü ile ilgili bilgileri almaya başladı. Buna ek olarak Irak-Şam İslam Devleti örgütünün (IŞİD) hareketlenmeleri ile ilgili olarak da bazı bilgilere ulaştı.

 

Batılı kaynak ''Bu bilgiler son günlerde, Suriyelilerin IŞİD'in Suriye'deki bazı merkezlerini birçok defa vurmasını sağladı'' dedi. Bunun karşılığında Batılılar, Avrupalı cihadçı militanların adımları hakkında Suriye'den bilgiler aldılar. Verilen bilgiler aynı zamanda, IŞID ve Nusra'nın kuzey bölgelerinde gerçekleştirme sözü verdiği bazı operasyonların Suriye ordusu tarafından boşa çıkarılmasını sağladı.

 

Silahlı muhalefetin yeniden yapılanmaya gitmesi, Arap-Batı ittifakını ve birliğini tehdit ediyor. Özellikle Ahrar Şam örgütünün, Özgür Suriye Ordusu karargahına yönelik yaptığı operasyondan sonra  Genelkurmay başkanı Selim İdris'in Suriye'den -iddialara göre Doha'ya- kaçışı tartışmalara yol açtı. Yeni kurulan İslami Cephe'ye bağlı olan Ahrar Şam, Türkiye-Suriye sınırı üzerinde bulunan Bab El-Hava sınır kapısındaki Özgür Ordu'nun depolarını ve içindeki gelişmiş Amerikan haberleşme cihazlarını ele geçirdi. Fransız kaynaklara göre ''Suriye'nin Dostları'' grubunun küçültülmüş halinde yer alan devletler, geçen cuma günü Londra'da, operasyondan sonra Özgür Ordu'dan geri kalanı ve sonuçları tartışmak üzere, siyasi direktörlerin katıldığı küçük bir toplantı yaptı.

 

Toplantı, bir yandan Batılılar diğer yandan Katarlılar  arasında süren sönük diyaloglardan sonra anlaşmazlıkla sona erdi. Batılılar Katarlıları, operasyonun arkasında durmak, Ahrar Şam ile Tevhid Tugayını cesaretlendirmek ve Amerikalılar ile Batılıların inşası için uzun süre uğraş verdikleri Özgür Ordu'yu tasfiye etmekle itham etti. Fransız yetkili, Katarlı temsilcinin, Özgür Ordu'ya karşı olan operasyonu ve aynı zamanda, Özgür Ordu yerine, Kuzey Suriye'deki savaşta nüfuzları artan cihadçı grupları savunduğunu aktardı.

 

Katarlıların İslami Cephe'ye desteği, Batılıların ''Özgür Suriye Ordusu'nu destekleme ve Suriye muhalefetinin ılımlı cenahı ile yan yana durma'' üzerine inşa edilmiş stratejisini tehdit ediyor. Kaynak, Amerika'nın Suriye eski elçisi Robert Ford'un toplantıda Katarlıları çift yanlı oynamakla itham ettiğini ve ''Müttefikimiz olduğunu söyleyen bir devletin, sırtımızı döndüğümüzde Özgür Ordu'ya saldıran grupları silahlandırıp desteklemesi kabul edilemez'' dediğini aktarıyor. Ayrıca Fransızlar Katarlıları, Özgür Ordu'nun yeniden yapılandırılması ve silahlı grupların tek çatı altında toplanması konusunda verdiği destek olma vaatlerine ihanet etmekle suçladı.

 

Görünüşe göre ''Suriye'nin Dostları'' grubu, özellikle Suudi Arabistan ve Katarlıların çeşitli nedenlerden dolayı İslami Cephe'yi açıkça desteklemeye başlamasından sonra uçurumun kenarında. Suudiler için cihadçı grupları  desteklemek demek, sahadaki insiyatifi ele alıp, silahlı muhalefeti tek bayrak altında toplayarak, Suriye rejimine karşı uzun sürecek bir savaş aşamasına geçmek demek anlamına geliyor. Katarlılar ise, Suudilerin kontrolü altına giren Suriye Ulusal Koalisyonu'nda kaybettikleri nüfuzlarını geri kazanmaya ve zararlarını telafi etmeye çalışıyor. Aynı zamanda Katar, silahlı muhalefet içinde gerileyen etkisini, İslami Cephe ile yeni iletişim kanalları açarak ve onlara silah yardımı yaparak geri kazanmaya çalışırken, ileride üzerinde diplomatik ve güvenlik anlaşmalarının döneceği El-Kaide yüzleşmesine hazırlanıyor.

 

Batılılar, cihadçılar ve El-Kaide'nin hareketlenmeleri ile ilgili bilgileri Suriye Ordusuna iletmek amacıyla,  Antakya'da bulunan ve Suriye silahlı muhalefeti uzmanı olan operasyon odalarını aktif bir şekilde kullanmaya başladı.

 

Katarlılar, Dış İşleri Bakanları Halide Atiyye aracılığıyla, tanışmak ve iletişim kurmak üzere, cihadçıların temsilcilerinin katıldığı bir toplantı düzenledi. Toplantı geçen ayın 6'sında Ankara'da, katılmayı reddeden Mısır elçisi hariç onlarca elçinin katılımıyla gerçekleşti.

 

Özgür Suriye Ordusu'nun karargahının istila edilmesine ve depolarının ele geçirilmesine neden olan Bab El-Hava operasyonu, Batılılar ve özellikle Amerikalılar için sürpriz değildi. Silahlı muhalefetten 12 ''cihadçı'' liderin katıldığı ve 7 saat süren Ankara toplantısında, elçiler, Katarlıların da cesaretlendirmesiyle, İslami Cephe'nin perspektiflerini-yaklaşımlarını dinledi. 12 cihadçı lider ''Koalisyon'da'' temsiliyet istemiyorlardı, teklifleri reddettiler. Suriye'nin savaş sahasından gelen bu cihadçı liderler ''Hiçbir şeydir, hiçkimseyi temsil etmiyor, aynı Koalisyon gibi'' diye niteledikleri Özgür Suriye Ordusu'nun liderliği altına girmeyi de reddettiler.

 

Özgür Ordu'nun pelerinin altından ayrılan İslami Cephe'nin, Ankara toplantısından iki hafta sonra Özgür Ordu'dan geri kalanlara rahmet kurşunu atacağı ve depolarındaki hayati önem taşıyan Amerikan silahlarınasahip olacağı belliydi. Bu silahları ''İçine El-Kaide ve Nusra Cephesinin nüfuz ettiği'' Ahrar Şam gibi grupların eline geçmesini engelleyecek herhangi bir garanti olmaksızın muhaliflere sunan Amerika ve diğerleri utanç içinde olsa gerek.

 

Bu bağlamda Ford (ABD elçisi), gelecek günlerde İstanbul'da İslami Cephe temsilcileri ile bir araya gelecek. Amerikan elçisinin iki hafta önce önerdiği gibi, bu Cephe'nin bazı tarafları -Ahrar Şam ve Tevhid Tugayı vs.- ile Cenevre'ye olası müzakereci temsilcileriyle katılmaları konusunda tartışmalar başlatması bekleniyor. Fransız kaynaklara göre Ford, muhtemelen, Ahrar Şam lideri Hassan Abbdu'dan (Ebu Abdullah El-Hemavi), ele geçirdikleri hassas malzemeleri tehlikeli cenahların eline geçmeden geri vermesini talep edecek.

 

Amerikan Dış İşleri Bakanlığı sözcüsü Jane Pisaki yaptığı açıklamada  ''Bu hafta içinde İslami Cephe temsilcileri ile Dış İşlerinden yetkililerle bir araya gelecek'' dedi. Buna ek olarak Pisaki ''Bu durum, Amerika'nın Koalisyon'a desteğinin değiştiği anlamına gelmiyor'' diyerek şöyle devam etti: ''Suriye siyasi muhalefeti, İslami Cephe ile iletişime geçmeye başladı. Cenevre-2 için hazırlıklara başlayan muhalefetin bu adımını memnuniyetle karşılıyoruz.''

 

Çev: Hasan Sivri

 

medyasafak.com